Bir Zamanlar İnternet Devi Olan uTorrent’e Ne Oldu da Tarihin Tozlu Sayfalarında Yerini Aldı?
Hepimizin en az bir kere başvurduğu, belge paylaşımının kutsal kapısı uTorrent, nasıl oldu da internetin doruğundan tarihin tozlu sayfalarına gömüldü?
Ah, uTorrent… Hepimizin en az bir sefer “Acaba buradan indirsem bir şey olur mu?” diye düşündüğü o meşhur uygulama. İnternetin yavaş lakin emin adımlarla konutlarımıza girmeye başladığı o günlerde, büyük belgeleri ve onca part’ı indirmenin bir öteki yolu yok üzereydi.
uTorrent ise bu büyük gereksinimimizi karşılayan âdeta bir kurtarıcı olarak karşımıza çıkmıştı. Fakat bu büyülü kıssa, ne yazık ki beklediğimiz üzere bir “sonsuza dek mutlu” ile bitmedi.
uTorrent, evrak paylaşımının zorluklarına bir tahlil olarak ortaya çıkmıştı.
Dosyalar, müzikler, sinemalar ve oyunlar… Hepsi parmaklarımızın ucundaydı lakin bir sorun vardı: dosya boyutları. Bir şeyi indirebilmek için 50-60 part’ı indirmeye çalıştığımız vakitleri sizler de hatırlarsınız. İnternet suratlarımız o vakitler ortalama 500 KB/s civarındaydı ve büyük evrakları indirmek âdeta bir azaptı.
İşte tam da bu noktada uTorrent sahneye çıktı. Torrent teknolojisi sayesinde büyük belgeleri tek bir evrak formunda indirebilme imkânı bulduk ve internet kullanım deneyimimiz kökten değişti.
uTorrent, bu yenilikçi yaklaşımıyla kısa müddette en tanınan BitTorrent istemcisi hâline geldi ve evrak paylaşımının altın çağını yaşattı. Lakin bu parlak başlangıç, uTorrent’in sonunu hazırlayan birinci adım olacaktı.
Popülerliğiyle birlikte birçok sorunu da beraberinde getirdi.
uTorrent’in başlangıçta kullanıcılarına sunduğu kolay ve tesirli bir hizmet vardı. Fakat zamanla platformun ücretsiz olmasından kaynaklı, sürdürülebilirliğini sağlamak ismine reklamlarla dolu bir alana dönüşmesine neden oldu. Ayrıyeten programın kullanımının yaygınlaşması, makus niyetli bireylerin de ilgisini çekti.
Bu bireylerle de muahedeler yapan uTorrent, bilgisayarımıza kurulurken bu yazılımları da yanında kurmaya başlamıştı. Reklamlar ve istenmeyen yazılımlar, kullanıcı tecrübesini olumsuz etkiliyordu.
uTorrent’in trajedisinde final perdesi; 2015’te kripto madenciliği yazılımının, kullanıcıların bilgisayarlarında gizlice çalıştırıldığının ortaya çıkmasıyla çekildi.
Evet, yanlış duymadınız. uTorrent üstte bahsettiğimiz yazılımları yanında kurdururken içlerinden bir adedinin bilgisayarda gizlice kripto madenciliği yaptığı ortaya çıktı.
uTorrent’e gelen yeni güncelleme ile bilgisayarına “Epic Scale” ismi verilen bir yazılım kurulduğunu fark eden bir kullanıcı, bilgisayarının yavaşladığını fark etti.
Bu durumu öncelikle uTorrent’in forum sayfalarında yöneticilere bildirdi. Yöneticilerden gelen karşılık ise “‘Program ekle yahut kaldır’ kısmından silin.” halinde kolay bir yanıttı. Fakat büyük bir sorun vardı, program rastgele bir halde silinmiyor ya da kaldırılmıyordu.
Forumda bu konuşmaları fark eden kullanıcılar olayın daha da derinine inince öğrendikleri gerçekler karşısında öfkeden meczuba döndü. Kullanıcılar, bilgisayarlarını kendi çıkarları için kullanan uTorrent’e ateş püskürtüyordu. Herkes uTorrent’i büsbütün sileceğini söylemeye başladı ve kitlesel bir hareket başladı.
Yapılan kusurların farkına varan uTorrent idaresi, durumu düzeltmek için adımlar attı ancak bu eforlar birden fazla için çok geçti. Bir vakitler sadık bir kullanıcı kitlesine sahip olan uTorrent için geri dönülmez bir yoldu.
uTorrent’in çöküşünün en büyük sebeplerinden biri kripto madenciliği yapması olsa da diğer etkenler de bulunuyor.
uTorrent ve gibisi programlara olan muhtaçlık, teknolojinin ve internet alışkanlıklarının değişmesiyle azalmaya başladı. Birinci olarak internet suratlarının artması büyük evrakları indirmeyi daha az kuvvetli hâle getirdi. İkincisi; streaming hizmetlerinin yükselişi, kullanıcıların içerik tüketim halini değiştirdi.
Spotify, Netflix, Amazon Prime Görüntü üzere platformlar, kullanıcılara yasal ve kolay erişilebilir içerik sunarak torrent’e olan muhtaçlığı büyük ölçüde azalttı. Kullanıcılar, istedikleri içeriklere hızlı, inançlı ve yasal yollardan ulaşmayı tercih etmeye başladılar. Özetle tüm bu gelişmeler, uTorrent’in kullanım gereksinimini azalttı.
Peki uTorrent, günümüzde ne hâlde dersiniz? Yani aslında var ancak yok.
uTorrent, tüm bu olaylara rağmen hâlâ varlığını sürdürüyor ve birtakım kullanıcılar tarafından kullanılmaya devam ediliyor. Ancak bir vakitler sahip olduğu şaşaalı popülerliğin ve gücün çok uzağında. İnternetin devi, artık tarihin tozlu raflarında yerini almış durumda.
Siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz? Hâlâ uTorrent -öhm- kullanmaya devam ediyor musunuz yoksa -öhm- diğer alternatiflere mi yöneldiniz? Yorumlarınızı bekliyoruz.
İlginizi çekebilecek içeriklerimize aşağıdan göz atabilirsiniz:
