Akıllı Saatler İddia Edildiği Gibi Uyuduğumuz Saati “Şıp” Diye Bilebiliyor mu?
Akıllı saatler hayatımıza girdiğinden beri pek çoğumuz uyurken bile onları çıkarmamaya başladık. Uykumuz hakkında ayrıntılı tahlil sunan bu saatler, bazen “İyi de nasıl bilebiliyor?” diye sorgulatabiliyor. İşte biz de artık bu sırrı açığa çıkarıyoruz!
Piyasadaki tüm akıllı saatler; kalp ritmi monitörleri, kan basıncı ölçerler, kandaki oksijen düzeyi, çeşitli antrenman izleyicileri, stres tahlilleri ve uyku takip sistemleri ile donatılmış durumda.
Peki ama hiç bu cihazların ne kadar gerçek ölçüm yaptığını düşündünüz mü?
Öncelikle akıllı saatlerin uykumuzu nasıl takip ettiğine göz atalım.
Uyku takibi, çoklukla hareket yahut kalp atış suratı algılama olan aktigrafi üzere farklı teknikler kullanılarak yapılır. Aktigrafi yahut bilek hareketi algılama, uyku tertibinizi takip etmek için bandın hareketinizi algılamasını sağlar.
Akıllı saatler, hareketlerinizi izlemek ve uyku döngüsünün hangi basamağında olduğunuzu tespit etmek için jiroskop yahut ivmeölçer kullanır.
Bazı akıllı saatler kalp atış suratınızı izlemek için kalp atış suratı sensörlerini kullanır. Uyurken kalp atış suratınız düşer ve uyku döngüsünde farklı kademelere ulaştığınızda da değişir.
Dolayısıyla bu bilgi değişikliği, saatin uyku döngünüzü yakından takip etmesine ve izlemesine yardımcı olur.
Gelelim asıl sorumuza: Bu takip, ne kadar yanlışsız?
Pek çok araştırma, bu cihazların uyku bozukluklarını teşhis etmede altın standart olarak bilinen polisomnografi testlerine kıyasla yalnızca %78 oranında hakikat sonuç verdiğini gösteriyor.
Uykuya dalma müddetlerini iddia ederken bu doğruluk oranı, %38’e kadar düşüyor. Beyin dalgalarını tahlil etmek, kişinin hangi uyku evresinde olduğunu kesin olarak belirlemenin tek yolu diyebiliriz.
Akıllı saatler, uyku iddiaları yapmak için beden hareketlerini ve bazen kalp atış suratı datalarını kullanır.
Uyku sırasında sık sık hareket ettiğimiz de düşünüldüğünde, hangi uyku basamağında olduğumuz hakkında doğru bilgi vermeleri bir oldukça düşük ihtimal.
Ayrıca şirketlerin hangi algoritmaları kullanarak uyku kestirimleri yaptığı genelde bilinmediğinden, bilim insanlarının bu kestirimlerin ne kadar geçerli olduğunu değerlendirmesi güçleşiyor.
İlginizi çekebilecek öteki içeriklerimiz: