Tıpkı Joker karakteri üzere ağzı bir uçtan uca yırtık olduğu söylenen Kuchisake Onna isimli bir kent efsanesi, bir periyot Japonya başta olmak pek çok Asya ülkesinde insanların gece sokağa çıkmaktan korkmasına neden oldu. Gerçek olduğuna dair sayısız rivayet olsa da aslında Kuchisake Onna öyküsünün bir CIA projesi olduğu da tez ediliyor.
Her toplumun kendine mahsus batıl inançları ve bu inançlarla paralellik gösteren dehşet öyküleri vardır. Bunlar genelde antik periyotlardan günümüze kadar gelen hikayelerdir lakin Kuchisake Onna üzere kimi efsaneler epeyce yenidir. Kuchisake Onna kıssasında, tıpkı Joker karakteri üzere ağzı bir uçtan uca kesik olduğu için yırtık ağızlı bayan olarak anılan kötücül bir karakterden bahsedilir.
Özellikle genç erkeklerin ve küçük çocukların karşısına çıktığı vakit onları öldüren Kuchisake Onna kıssası gerçek mi sorusunun cevabı olarak ortaya atılan sayısız rivayet var. Daha da farklı olan nitekim de bu endişe öyküsü insanların uzun mühlet gece sokağa çıkmaktan korkmalarına neden olmuştur. Bir çeşit CIA projesi olduğu da söylenen Kuchisake Onna öyküsüne ve toplumda nasıl bir tesir yarattığına gelin yakından bakalım.
Kuchisake Onna öyküsü:
Akşam vakti tek başına yürüyen genç bir erkeğe ya da bazen okuldan dönen bir çocuğa yüzü mendil ya da yelpazeyle kapalı bir bayan yavaşça yaklaşarak omzuna dokunur. Dönüp baktığı vakit o bayan ‘Ben hoş miyim?’ diye sorar. Evet karşılığını alınca yüzünü açar ve bir kulaktan bir kulağa kadar kesilmiş kanlı ağzıyla tekrar sorar, ‘Hala hoş miyim?’ Hayır yanıtında ya da çığlık atıldığında bayan karşısındakinin ağzını tıpkı kendisi üzere keserek öldürür. Şayet evet karşılığını alırsa sessizce uzaklaşır lakin o kişiyi konuta kadar takip ederek gece öldürür.
Tüyler ürperten Kuchisake Onna öyküsü gerçek mi?
İlk defa 1978 yılının Aralık ayında duyulmaya başlayan Kuchisake Onna kıssası, Japonya’nın Gifu kentinde 1979 yılında kendine gazetelerde yer bulmayı başardı. Sonraki yıllarda bu endişe kıssası Kore’de ve Çin’de de lisandan lisana dolaşmıştır.
Haberlerin yayılması sonrası çiftçi bir bayan Kuchisake Onna’yı gördüğünü ve ondan kaçarken kalçasını kırdığını söyledi. 1979 yılının 21 Haziran günü gerçekten de anlatıldığı üzere Kuchisake Onna’ya benzeyen bir bayan yakalandı. Fakat bu bayanın sırf bu kıssadaki karakterin kostümünü giymiş olduğu ortaya çıktı.
Söylenti en çok ülkedeki ilkokul öğrenci ortasında yayılmıştı zira özellikle çocuklara musallat olduğundan bahsediliyordu. Uzun müddet hava karardıktan sonra ne çocuklar ne de yetişkinler sokağa çıktı. 1979 yazında ise söylentiler evvel azaldı, daha sonra da Kuchisake Onna öyküsü büsbütün unutuldu gitti.
Durduk yere bu türlü bir öykü nasıl ortaya çıktı?
Kuchisake Onna efsanesinin ortaya çıkışına dair pek çok farklı orijin kıssa var. Bir rivayete nazaran 18. yüzyılda yaşanan bir isyandan sonra ortaya çıkan kötücül söylenti bu öyküye evrildi. Diğer bir kıssada aslında Kuchisake Onna karakterinin küçük bir kız çocuğu olduğu lakin yıllar içinde değişikliğe uğradığı anlatılır.
Akıl hastanesinden kaçan bir bayanın Kuchisake Onna olarak dolaştığı, Kuchisake Onna’nın trafik kazasında ölen bir bayanın hayaleti olduğu, aslında bunların üç kız kardeş olduğu ve tüm Asya kıtasını dolaştığı, başarısız estetik ameliyat geçirmiş bayanların bir halde delirip bu türlü şeyler yaptığı üzere sayısız rivayet vardır.
Gizli bir CIA deneyi ile bu öykünün yayıldığını söyleyenler de var:
Bir çeşit komplo teorisi olarak kıymetlendirmek mümkün lakin Kuchisake Onna da zati kurgusal bir kıssa. Birtakım şahıslar Kuchisake Onna öyküsünün ülkede bulunan CIA casusları tarafından ortaya atılmış bir dedikodu olduğu söylüyor, emel ise toplumsal bir tespit. CIA casusları ortaya attıkları bu kıssanın lisandan lisana ne kadar süratli yayıldığını görerek ilerleyen vakitlerde çok daha kritik söylentileri nasıl yayacaklarına dair bir deney yapmışlardır. Pek bilimsel bir sistem olmasa bile yeniden de olur mu olur.
Aslında Kuchisake Onna kıssası sınıfsal bir yaradır:
Japonya’nın Meiji devrinde Otsuya isimli bir bayan, sevgilisiyle buluşmak için dağın arkasındaki bir kasabaya gidermiş. Fakat bir bayanın tek başına dağlarda gezmesi tehlikeli olacağı için beyaz kıyafetler giyer, yüzünü beyaz boyar, saçlarını dağıtır, ağzına hilal halinde bir havuç alır ve elindeki orakla düşermiş yollara. Bu türlü korkutucu görünen bayan da yıllar içinde Kuchisake Onna efsanesini doğurmuş.
Kuchisake Onna efsanesinin en mantıklı ortaya çıkış öyküsü ise biraz üzücü. 1970’li yıllarda öğrenciler okuldan sonra dershaneye gidermiş ve geç vakitte çıkarlarmış. Fakat bu dershaneler çok kıymetli olduğu için sırf varlıklı ailelerin çocukları gidebilirmiş. Fakir aileler de çocuklarının bu isteğini köreltmek için Kuchisake Onna kıssasını uydurmuşlar ve gece dışarı çıkmanın tehlikeli olduğunu söylemişler. Sonra da bu kıssa öğrenciler ortasında lisandan lisana yayılmış.
İyi lakin hiçbir elle tutulur yanı olmayan bu kıssaya beşerler nasıl oldu da inandı?
Şöyle soralım, neden inanmasınlar? Mesela geceleri tırnak keserken hala biraz huzursuz olmuyor musunuz, ağzınızdan hayırsız bir kelam çıkınca tahta vurmuyor musunuz, kara kedi önünüzden geçince ufak bir ürperme gelmiyor mu ya da şöyle bir etrafınıza bakın, üstünde nazar boncuğu olan kaç tane eşyanız var?
Şunu kabul edelim, insan görmediği ve hatta denetim edemediği şeyden korkar. Nasıl ki ilkel cetlerimiz denetim edemedikleri için ateşe, suya, güneşe tapıyordu; biz de işte bu türlü şeylerden korkuyoruz. Zaten evrimsel olarak genlerimizde karanlık korkusu var zira başımıza ne geldiyse karanlıkta geldi. Bugün bile aydınlatması olmayan bir sokaktan geçerken hafif de olsa ürpermiyor muyuz?
Tabii bir de doğaüstü varlıkların insanı çaresiz bırakması olayı var. Dövüşemezsin, kaçamazsın, yardım isteyemezsin; karşına çıkınca ya inancına nazaran bir dua okuyacaksın ya da başına ne gelirse çekeceksin. Bu bir de karanlık dehşetiyle birleşince Kuchisake Onna’ya da inanırız, kurt adama da inanırız, vampire de.
Tabii Kuchisake Onna öyküsünün de suyu çıktı:
Kuchisake Onna öyküsünün duyulması sonrası Japonya’da kendinize ‘arkadaş’ bulduğunuz bir yer olan host kulüplerde çalışanlar ağızlarını kapatarak müşterilerine ‘Ben hoş miyim?’ diye sormaya başladı. Elbette bu bir tıp flörtöz oyun olarak yapılıyordu.
Aynı yıl Young Town isimli bir televizyon programında Kuchisake Onna gördüğünü söyleyen pek çok insanın röportajına yer verildi. 1979 yılında Kuchisake-onna wo tsukamaero! isimli bir müzik liste başı oldu. Gakkō no Kaidan ve Toshi Densetsu isimli animelerde Kuchisake Onna ve gibisi karakterlere yer verildi. Yani bu endişe kıssası bir cins tanınan kültür ikonuna dönüştü.
Gece sokağa çıkanları öldürdüğüne inanıldığı için bütün ülkede endişe yayan Kuchisake Onna öyküsü gerçek mi sorusunu yanıtlayarak bu kent efsanesi hakkında bilmeniz gereken ayrıntılardan bahsettik. Sizin de bildiğiniz bu cins endişe öyküleri varsa yorumlarda paylaşabilirsiniz.
