Hiç parası olmadığı halde milyonermiş gibi yaşayıp New York sosyetesini soyup soğana çeviren; pek çok dizi, belgesel ve kitaba konu olan Anna Sorokin’in hikâyesini okuyunca “bu kadarı da olmaz” diyeceksiniz.

Anna Sorokin, Elizabeth Holmes gibi bazı insanlar; ortada hiçbir ürün ya da hizmet yokken bile üstün ikna kabiliyetlerini kullanarak insanlardan “yatırım ya da bağış” adı altında para koparıp lüks bir yaşam sürebiliyorlar. Özellikle Holmes’ün, Silikon Vadisi’ni dolandırdığı meşhur hikâyeyi daha önce sizlerle paylaşmıştık.

Bugün sizlerle, Holmes’ün hikâyesini aratmayan bir dolandırıcılık hikâyesini inceleyeceğiz. Hazırsanız Anna Sorokin’in maceralarına bir göz atalım.

Sovyetler’de bir kamyon şoförünün kızı olarak dünyaya geldi

  • Anna’nın (solda) en eski fotoğraflarından biri

Tam adıyla Anna Vadimovna Sorokina, Sovyetler Birliği’nin dağıldığı sene, 1991 yılında Rusya’nın Moskova şehrine bağlı bir işçi köyü olan Domededovo’da dünyaya geldi.

Tek çocuklu bir ailenin kızı olan Anna’nın babası, orta halli bir kamyon şoförüydü. Babasının işleri iyi gitmeyince, ailesiyle beraber 16 yaşında Almanya’ya taşındı ve burada Alman vatandaşlığına geçti. Alman vatandaşlığına geçtikten sonra Anna Sorokin adını kullanmaya başladı.

Modaya merakı öğrencilik yıllarında başladı

Almanya’ya taşındıktan sonra eğitimine devam eden Anna, eğitimini tamamladıktan sonra babasına ait ufak bir nakliye firmasında yöneticilik yaptı. Nakliye firmasının iflası ile kendisine yeni bir uğraş arayan Anna, lisede de bir süre ilgi duyduğu moda ile ilgilenmeye başladı. Moda konusunda üniversite seviyesinde eğitim aldıktan sonra staj yeri aramaya koyuldu ve modanın ünlü şehirlerinden Paris’e taşındı.

Paris’te çeşitli kurumlarda staj yaparkenFlickr ve LiveJournal gibi sitelerde kendi yarattığı sanat eserlerini paylaşmaya başladı. Ardından ünlü Fransız moda dergisi Purple’da görev aldı. Bu süreçte çevresi tarafından sessiz ve içine kapanık bir kadın olarak tarif edildi. Bu sessizliğin ardında dil eksikliği olduğu tahmin ediliyor.

New York macerası hayatını değiştirdi

2013 yılında, bünyesinde çalıştığı moda dergisi, Anna’yı New York’ta düzenlenecek bir moda festivaline temsilci olarak gönderdi. Burada bir süre zaman geçiren Anna; New York’un, hayalleri için daha uygun bir ortam olduğuna karar verdi ve görev yeri olarak New York’a transferini talep etti.

Moda dergisi tarafından transfer talebi onay alınca, Anna kalıcı olarak New York’a yerleşti. Anna’nın dergiden kazandığı para, sadece standart bir hayat yaşamasına müsaade ediyordu. Giyim kuşamına son derece özen gösteren Anna, ev kirasını bile karşılamakta güçlük çekince kira konusunda ailesinden yardım almaya başladı.

New York sosyetesi ile tanışma süreci

  • Anna’nın şatafatlı Instagram paylaşımlarından birkaçı

Katıldığı sosyetik etkinlikler sayesinde New York’ta belirli bir çevre edinen Anna, etkinliklerde kendisini Anna Delvey olarak tanıtıyordu. Toplantı ve iş yemeklerine en şık elbiseleriyle gidiyor, sık sık bahşiş bırakıyor ve çok zenginmiş gibi bir izlenim bırakmaya özen gösteriyordu.

Bir süre sonra ağzındaki baklayı çıkaran Anna; tanıştığı herkese, ailesinden 60 milyon dolarlık bir miras kaldığını fakat ufak pürüzlerden dolayı İsviçre bankalarındaki bu parayı şimdilik çekemediğini ifade ediyordu.

“Hesabı sen öde, sonra ben sana fazlasıyla geri öderim”

Son derece lüks mekânlarda, üst tabaka insanlarla beraber zaman geçiren Anna, ufak birikiminin de tükenmesiyle masraflarını ödeyemez duruma gelmişti fakat bu ortamlara gitmekten de kendini alıkoyamıyordu. Aklında bir plan vardı ve bu ilmek ilmek ördüğü plan için buralarda görünmesi şarttı.

Cebinde 5 kuruş parası olmamasına rağmen en lüks mekânlarda zengin insanlarla tanışan Anna, iş hesap ödemeye gelince; “kredi kartım arızalı, cüzdanımı araçta unuttum ya da kaybettim” gibi bahaneler uydurarak pek çok kez hesabı arkadaşlarına ödetti. Hatta bir toplantı için gereken uçak bileti masrafını bile arkadaşlarına ödetmişti.

Sanat için vakıf kurma vaadiyle sosyeteyi soyup soğana çevirdi

Anna, sözde amatör ve yetenekli sanatçıların daha iyi ortamlarda sanat icra edebilmeleri için bazı sanat mekânları satın alacak ya da kiralayacaktı fakat bu projedeki maddi külfeti tek başına değil, hayır adı altında New York zenginleri ile paylaşabilirdi. Ayrıca zenginlerin daha rahat eğlenebileceği bir kulüp inşa etmek istiyordu fakat bu lüks mekân için çok fazla paraya ihtiyaç vardı. İşte bu sebeplerden ötürü Anna Delvey Vakfı’nı kurdu ve zenginlerden bağış toplamaya başladı.

Word ve Photoshop ile bankaları dolandırmaya çalıştı

Vakıf için topladığı paraları da harcayan ve somut olarak insanlara bir şey sunamadığı için vakfın devamını getiremeyen Anna, çareyi daha büyük bir adım atmakta buldu. Anna, Word ve Photoshop kullanarak İsviçre’de 60 milyon dolar ve Almanya’da çeşitli yatırımları varmış gibi belgeler hazırladı.

Bu sahte belgeler ile City National Bank (CNB)’a 22 milyon dolarlık kredi başvurusu yaptı. Banka, Anna’nın iddia ettiği varlıkları araştırsa da doğrulayamadı ve doğrulayamadığı bir varlık için 22 milyon dolar gibi ciddi bir meblağı veremeyeceklerini açıkladı.

CNB’den istediği yanıtı alamayan Anna, daha sona Fortress Bank’a başvurdu. Banka, Anna’ya 100 bin dolarlık yasal masrafı peşin öderse kredi için değerlendirme yapabileceğini söyledi. Anna bankalar nezdinde bir kez daha reddedilmişti.

Zor da olsa kısa vadeli bir kredi koparmayı başardı

1 yıl boyunca arkadaşlarına hesap ödeterek hayatını idama ettiren Anna, CNB’ye bu defa 100 bin dolar ve kısa vadede geri ödeme teminatıyla kredi başvurusunda bulundu. Bankadan krediyi kapan Anna, hemen lüks bir otele yerleşti.

Burada lüks bir odada kalan Anna, sık sık misafirler ağırladı. Misafirlerine yemekler ısmarlarken; personellere de bahşiş vermeyi ihmal etmedi. Anna, bu süreçte çevresine son derece zengin kadın imajını aşıladı. Parası bitince bile zengin imajı sayesinde otelde bir süre para vermeden kaldı, yemekler yedi ve misafirlerine yemekler ısmarladı.

Anna için adaletle yüzleşme zamanı

Uzunca bir süre kaldığı otelin ve kredi çektiği bankanın parasını ödemeyen, bağış topladığı insanları dolandıran, karşılıksız çek dağıtan, sahte banka belgeleri düzenleyen Anna, 3 Eylül 2017’de tutuklandı. Tutuklanma sürecinde, sürekli hesap ödetip parasını geri vermediği ve devamlı 60 milyon dolarlık mirastan bahsettiği arkadaşı tarafından ihbar edildi.

Duruşmada bile şıklığından ödün vermedi

Anna, duruşma öncesinde; mâhkum kıyafetleri ile duruşmaya çıkmayı reddederek mahkemeden bir moda danışmanı talep etti. Eğer danışman gelmezse mahkemeye katılmayacağını da ifade etti. Mahkeme, Anna’nın talebini kabul edip bir moda danışmanını kendisiyle görüştürdü.

Anna için kalem kırıldı

Tüm bu maceraların ardından hâkim karşısına çıkan Anna; yaptığı hiçbir şey için pişman olmadığını, pişman olduğunu söylerse kendisine yalan söylemiş olacağını fakat CNB’den çektiği krediyi gerçekten ödemek istese de ödeyemediğini, diğer suçlamalar için ise bir şey söylemeyeceğini açıkladı.

Anna’nın ifadelerinin ardından kendisine 12 yıllık hapis cezası, alacakların ödenmesine ve 24 bin dolar da para cezasına hükmedildi.

Cezaevindeyken bile bir şekilde para kazandı

Inventing Anna

Anna, cezaevindeyken hayat hikâyesini dizi projesi olarak yayımlamak isteyen Netflix ile telif antlaşması yaptı ve 320 bin dolar kazandı. Daha sonra benzer sebeplerden ötürü yazar Rachel DeLoache Williams ve senarist Lena Dunham’dan da 400 bin dolara yakın telif paraları aldı.

CNBC ve HBO’da da belgesellere konu olup para kazanan Anna, Amerika’da kötü şöhret suçu (Son of Sam law) olarak bilinen kânundan ötürü, kötü şöhretini medyaya para karşılığında pazarladığı için ayrıca yargılandı.

Anna’nın, cezaevinde kazandığı paraların önemli bir kısmı, alacaklı olduğu kişi ve kurumlara iade edilse de yasalar gereği kazancının belli bir oranı Anna’ya bırakıldı. Netflix’in yayınladığı Inventing Anna dizisi, en çok izlenen yapımlardan biri oldu.

Inventing Anna için yayınlanan fragman:

2021’de tahliye olsa da halen özgür değil

1 Şubat 2021’de şartlı tahliye ile serbest kalan Anna, 25 Mart 2021’de vizesi dolduğu için gözaltına alındı. Almanya’ya sınır dışı edilmesi beklenirken, yargıç tarafından Anna hakkında “serbest kalırsa işlediği suçları tekrarlama eğilimi” şüphesiyle tutuklandı. Bugün tutukluluğu halen devam eden Anna, NFT ve yeni dizi projeleri ile de gündeme gelmişti.

Peki ya sizler Anna Sorokin hakkında neler düşünüyorsunuz?

Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 / 7 / 8 / 9 / 10 /

What is your reaction?

0
Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir