Bilginin varlığını sorgulayan felsefi görüşlerden bir tanesi olan empirizme göre aslında doğduğumuzda hiçbir şey bilmiyoruz ve yaşadığımız ispatlanabilir olaylar sonucunda bilgi sahibi oluyoruz. Bilginin temeli olarak deneyimleri gösteren felsefi düşünce empirizm nedir, temsilcileri kimlerdir gelin yakından bakalım.

İnsanlık var olduğu günden beri kendini ve çevreyi sorgulayan bir canlı olmuştur. Felsefe de bu tür bir arayışın sonucudur. Bilgi, hayatın temeli olarak düşünüldüğü için bilgiyi nasıl elde ettiğimiz her zaman felsefenin öncelikli konusu olmuştur. Bazıları bilgiyi doğuştan bildiğimizi, bazıları düşünerek bulduğumuzu, empirizm ise var olan tüm bilginin kişinin deneyimleri sonucu edinildiğini söylemektedir.

Empirizm, akılcılık olarak bilinen rasyonalizmden farklıdır. Çünkü empiristler düşünerek değil, deneyimler ve duyumlar yoluyla bilgiyi edindiğimizi söylerler. Tarih boyunca pek çok temsilcisi olan bu felsefi görüş, bazılarına göre ateizmin bile temelini oluşturmaktadır. Biraz karışık görünüyor olabilir. Gelin herkesin anlayabileceği şekilde empirizm nedir, temsilcileri kimlerdir, neleri savunurlar tüm detaylarıyla görelim.

Empirizm nedir, neyi savunur, temsilcileri kimlerdir?

Empirizm nedir?
Empirizm neyi savunur?
Empirizm temsilcileri ve öncüleri kimlerdir?
Empirizmi formülize eden isim, John Locke
Modern empirizm
Empirizm ve rasyonalizm farkları nelerdir?

Temelden başlayalım, empirizm nedir?

Deneycilik ve ampirizm gibi adlarla da anılan empirizm; bilginin duyular ve deneyimler yoluyla elde edildiğini söyleyen felsefi bir görüştür. Bilgi deneyimler ve duyumlar yoluyla elde edilidiği için insan ilk doğduğu anda tabula rasa yani boş bir levhadır. Yaşadıkça bu levha dolar ve insan bilgi sahibi bir kişi haline gelir.

Evet, bilgiyi deneyimler sonucu elde ederiz ne var bunda diyorsanız bekleyin, empirizmin bilgi hakkında ince bir düşüncesi daha var. Bilginin deneyim yoluyla elde edilmesi yetmiyor, o bilginin doğru olup olmadığı da deneyle ölçülüyor. Yani ben duyumlarıma ve deneyimlerime göre böyle bir bilgi sahibiyim derseniz, empiristler gelir ve hadi göster bakalım derler. Bu noktada akılcılıkla aralarında büyük bir fark vardır.

Empirizm felsefesinin etimolojik kökeni, pek çok benzeri gibi Yunancaya dayanmaktadır. Yunanca deneyim anlamındaki empiric kökünden gelen empirizm, o zamanlar eğitim almadığı halde pratik yapması sayesinde bir uzmana dönüşen hekimi anlatmaktaydı. Zaman içinde bu tanım gelişerek tüm sosyal bilimler ve hatta hayatın kendisi için uygulanabilir hale geldi.

Empirizm neyi savunur?

Empirizm sezgileri, akılcılığı ve vahiy yoluyla gelen bilgiyi reddeder. Bilginin temelinde deneyim olduğunu ve elde edilen bilginin doğruluğunun da ancak deney yoluyla ispatlanacağını savunur. Bu nedenle bilim deneye dayalı bir alan olduğu için başlı başına empirik olarak kabul edilir.

Empiristler için bilginin nasıl elde edildiği son derece önemlidir. Ben düşündüm ve bunu buldum gibi bir açıklama yeterli değildir. Nasıl buldun göster, biz de görelim ve kabul edelim düşüncesi baskındır. Bilginin elde edildiği duyum bir his olmamalı, herkes tarafından da duyu organları ile anlaşılacak bir durum olmalıdır.

Empirizm temsilcileri ve öncüleri kimlerdir?

Empirizm temsilcilerini basit bir liste olarak vermek, onlara haksızlık olacaktır. Çünkü ilk çağlarda ortaya çıkmış empirizm hakkında her birinin yaptığı benzersiz katkılar vardır. Empirizmin temelleri ilk çağda Demokritos ve Epikuros tarafından atılmıştır. Her ikisi de düşüncelerini, o dönemki bilimin kanıtları üzerinden sunmuşlardır.

Empirizmin temel kavramlarından bir tanesi olan tabula rasa, 11. yüzyılda İranlı filozof Avicenna tarafından ortaya atılmıştır. 12. yüzyılda Arap filozof İbn Tufail, tabula rasa kavramını bir deney ile ispat etmiştir. Bu deney sonucunda, ıssız bir adada yaşayan bir yetişkin ile küçük bir çocuğun benzer bir zihinsel yapıda olduğunu yani bilginin deneyimle kazanıldığını ortaya koymuştur.

Empirizmin bir metodoloji haline gelmesi ise İngiliz Okulu tarafından gerçekleştirilmiştir. 17. ve 18. yüzyılda ortaya çıkan bu akımda John Locke, George Berkeley ve David Hume gibi isimler vardır. Bu isimler Descartes, Leibniz ve Spinoza gibi akılcılara meydan okuyarak empirizmi savunmuşlardır.

Empirizmi formülize eden isim, John Locke:

İngiliz filozof John Locke için ayrı bir başlık açmak gerekiyor çünkü kendisi empirizmi 1690 yılında kaleme aldığı İnsan Anlayışına İlişkin Bir Deneme adlı yazısında formülize etmiştir. Tabula rasa kavramını savunan Locke, bir deneyime atıfta bulunmadan herhangi bir şeyin bilinebilir olduğunu reddetti. Tanrı varlığı bilgisi de dahil.

İrlandalı filozof ve piskopos George Berkeley ise Locke’un bu görüşünün ateizme zemin hazırlayacağından endişe ederek 1710 yılında İnsan Bilgisinin İlkeleri Üzerine İnceleme isimli yazısında farklı bir empirizm biçimi ele aldı. Deneyimin, deneyin ve duyumun bile bizzat tanrının ispatı olduğunu iddia eden Berkeley’in bu yaklaşımı daha sonra öznel idealizm olarak adlandırılmıştır.

İskoçlu filozof David Hume, Locke ve Berkeley’in fikirlerini geliştirerek empirizm düşüncesine şüpheciliği de ekledi. Hume, bilgiyi fikir ve olgu olarak ikiye ayırdı. Olgular deneyimle kolay bir şekilde elde edilebilirdi. Ancak fikirler böyle değildi. Benliğin varlığı gibi temel düşünceler bile akılla kesin olarak kurulmayacağı için onları içgüdülerimizle kabul ettiğimizi savundu.

Modern empirizm:

17. ve 18. yüzyılda yapılan çalışmalar ile formülize edilen empirizm, 19. ve 20. yüzyılda olgunlaştı. John Stuart Mill, 19. yüzyılda ortaya koyduğu çalışmalarla Hume ve Berkeley’in düşüncelerini bir adım daha ileri götürerek matematik dahil tüm tümevarımsal akıl yürütmelerin duyumun kalıcı bir olasılığı olduğunu savundu. Bu düşünce fenomenalizm yani aşırı empirizm olarak adlandırılır.

19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, pragmatizm adı altında birleşen düşünce biçimleri ortaya çıktı. Pragmatik düşünceler, birbirine zıt iki düşünce olan empirizm ve rasyonalizmin ortak yanlarına odaklanıyordu. CS Peirce ve William James gibi isimler, radikal empirizm olarak adlandırılan bazı düşünce biçimlerini ortaya çıkardılar.

20. yüzyılda empirizm üzerine çalışmalar yapan İngiliz deneyciliği yeni anlayışlar kazandı. Mantıksal pozitivizm olarak da adlandırılan mantıksal deneycilik bu dönemin ürünüdür. Gottlob Frege, Bertrand Russell ve Ludwig Wittgenstein gibi isimler genel kabul görmeyen bazı aşırı empirik düşünceler ortaya koydular.

Empirizm ve rasyonalizm farkları nelerdir?

Empirizm, bilginin duyu ve deneyim ile kazanıldığını savunurken, rasyonalizm, bilginin sezgisel olarak ve akıl yoluyla kazanılacağını söyler. Radikal olmadığı sürece rasyonalistler duyu ve deneyimi inkar etmezler ancak bunların yaşandığı sırada bilginin elde edilme sürecinde sezginin ve aklın rolünü ön plana çıkarırlar. Pragmatizm, her iki düşüncenin de doğru yanları olduğu söyleyerek orta yol bulmaktadır.

Bilginin duyum ve deneyim ile elde edilerek deney yoluyla ispatlanacağını savunan empirizm nedir, neyi savunur, temsilcileri nelerdir gibi merak edilen soruları yanıtlayarak konu hakkında bilmeniz gereken detaylardan bahsettik. Empirizm felsefesi hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.

What is your reaction?

0
Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir