Romantik Anların Sırrını Açıklıyoruz: Neden Öpüşürken Gözlerimizi Kapatıyoruz?
En samimi anların paylaşıldığı, duygusal yakınlaşmanın yaşandığı öpüşme esnasında neden istemsizce gözlerimizi kapattığımızı hiç düşünmüş müydünüz?
Romantik ve özel anda gözlerimizin kapalı olmasının hem bilimsel hem de duygusal boyutları var.
Nedenini öğrendikten sonra öpüşme esnasında gözlerinizi açıp açmama konusunda vereceğiniz kararları şimdiden merak ediyoruz.
Fazla göz göze değil mi?
Bilim insanları öpüşme sırasında neden gözlerimizi kapattığımızı araştırmış ve ortaya farklı nedenler çıkmış. Bunlardan birincisi olağan ki bakış mesafemizle alakalı. Öteki bir insanın yüz sınırlarının rahatsız edici derecede yakından görülüyor olması birinci sebebi.
Bu rahatsızlık durumu aslında o ana odaklanmayı da zorlaştırıyor. Gözler kapanınca duygusal derinlik üst seviyeye çıkarken görsel dikkat dağıtıcılar da en aza indiriliyor.
Yakın ara psikolojimizi de etkiliyor.
Çok yakından göz göze gelmek, kimi bireylerde baskı hissi yaratabiliyor. Bu da doğal ki samimi anlarda rahatsız edici olabiliyor. Gözler kapalıyken ruhsal etken ortadan kalkıyor ve şahıslar ortası duygusal bağ daha güçlü formda kuruluyor.
Dokunma duyumuz devreye giriyor.
Beynimiz, duyusal girdileri işlerken muhakkak bir kapasiteye sahip. Görsel algılar beynin süreç kapasitesinin büyük bir kısmını kapladığından gözlerimizi kapattığımızda süreçleri minimuma indirerek öbür duyulara daha fazla yer sağlıyor.
Yani öpüşmek, dans etmek yahut seks yapmak üzere dokunsal duyuya hitap eden davranışlarımız sırasında gözlerimizi kapatarak aslında dokunma hissini ve duygusal yoğunluğu arttırmış oluyoruz. Gözlerimizi kapatınca partnerimizin cildinin dokusunu ve yakınlığını daha âlâ hissediyoruz.
Sadece fizikî değil duygusal bağ kurmada da tesirli öpüşme esnasında, gözlerimizi kapatarak dünyanın geri kalanını bir anlığına unutabiliyoruz. Haksız mıyız?
Merak edip daha evvel tahminen de hiç sorgulamadığınız öteki başlıklarımız:
