Oyun hamurundan doğan efsane geri döndü!
Anthony Flack tarafından geliştirilen Platypus’un 2002 yılındaki çıkışı oyun dünyasına apayrı bir şey getirmişti. Büsbütün oyun hamurundan yapılmış ve Caymation tekniğiyle hayat bulmuş bir Shoot ’em up meğerse o devir tam da aradığımız şeymiş. Bu sıra dışı imal, renkli görselliği ve akıcı oynanışıyla kısa müddette kült statüsüne yükselmeyi başarmıştı. Ortadan geçen 23 yılın akabinde hiç beklenmedik bir şey oldu ve özgün oyunun ardındaki isim olan Anthony Flack, Claymatic Games çatısı altında bu efsaneyi tekrar yoğurup masamıza koyuverdi. Ve sonucu işte karşımızda: Platypus Reclayed!
Peki nedir Platypus Reclayed? Kolay bir remaster denemesi mi var? Muhakkak hayır. Bu, baştan aşağı yine yapılmış, çağdaş oyuncular için cilalanmış ve yepisyeni içeriklerle zenginleştirilmiş bir “Definitive Edition” diyebiliriz kısaca.
Oyun Hamurunun Büyüsü: Clay-mation
Orijinal oyunun en dikkat cazip ve el emeği göz parıltısı olarak nitelenebilecek tarafı büsbütün oyun hamurundan yapılmış modellerdi. Platypus Reclayed’de Anthony Flack ve grubu işi bir adım öteye taşıyarak tüm modelleri yine üretmiş, 4K geniş ekran fotoğraflamış ve stop-motion ile canlandırmış. Sonucunda özgününden çok daha hoş görünen, ekrana her baktığımızda adeta el imali sanat yapıtlarıyla oynuyormuş hissi veren olağanüstü dizaynlar çıkmış ortaya. Görsel olarak Platypus’u eşsiz kılan şey işte tam da bu. Hiçbir AAA oyunun bütçesiyle taklit edemeyeceği bir özgünlük, her türlü saygıyı hak edecek bir emek ve sıra dışı bir yaklaşım. Yalnızca bu bile bu oyunun ne kadar kendine has olduğunun delili.
Mekanikler ve Yenilikler
Platypus Reclayed oynaması ve öğrenmesi çok kolay bir üretim. Seçebileceğimiz uçaklar ortasında aile yadigarı F-27’miz, kalkanıyla öne çıkan T-11 Plover, suratı ve gücüyle öne çıkan fakat sonradan açılan X18-Wyvern yer alıyor. Oynanış epey tanıdık. Üzerimize yanlışsız gelen düşmanları yok etmeye çalışıyoruz ve bize çarpmalarından kaçınıyoruz. Elde ettiğimiz geliştirmeler ve yükseltmelerle çok daha yıkıcı bir hale gelmeye çalışıyoruz. Kısım sonlarına kadar savaşıp kısım sonu hamurlarını (düşmanlar da hamur, inanmazsınız) yenerek bir sonraki kısma geçiyoruz. Bu döngü tekrarlayıp duruyor.
Anthony Flack’in kendi kelamlarıyla anlatmak gerekirse, “Komplike kombolar öğrenmenize gerek yok. Cümbüş birinci saniyeden itibaren başlıyor.” Nitekim de Platypus Reclayed, karmaşık bir anlatım ya da ağır Tutorial’larla vakit kaybettirmiyor. Tek tuşla ateş edip, hareketlerle hayatta kalıyoruz ve önümüze düşen güçlendirmeleri kaçırmamaya çalışıyoruz. Kulağa kolay geliyor, değil mi? Evet lakin tam da bu sadelik sayesinde oynanış akıcı, süratli ve bağımlılık yapan bir hal alıyor. 20 dakikalık bir kahve molasında bile açıp keyifle oynayabileceğiniz çeşitten bir oyun olmuş Platypus Reclayed. Zorluk düzeyini arttırıp kısmı bitirmeye çalışmak ya da daha evvelki en yüksek puanımızı geliştirmeye çalışmak epey tatmin edici oyun mühletleri vadediyor.
Orijinal oyunla kıyasladığımızda yeni eklenen özellikler ortasında oyuna dinamizm katan bir kısım, yeni düşman tipleri ve silahlar ve genişletilmiş zorluk düzeyleri yer alıyor. Bilhassa “Nasty” modu, reflekslerine güvenen oyuncular için ter döktüren bir tecrübe sunuyor. Düşman çeşitliliği, oyunun monotonlaşmasını engelleyip, sıkılmamıza müsaade vermeden vakit geçirmemizi sağlamayı başaracak düzeyde olmuş. Küçük dronelar, ağır zırhlılar, sürpriz taarruz yapan formasyonlar derken daima farklı oynanışlara ahenk sağlamamız ve seri hareket etmemiz gerekiyor.
Platypus Reclayed’i tek kişi oynamak zorunda değilsiniz. Co-op takviyesi sayesinde ikinci oyuncu istediği anda oyuna dahil olabiliyor. İki kişi oynarken uyum ve konuşma bir elzem. “Ben geriyi aldım, sen öndekileri temizle” üzere stratejiler kurmak iki bireyli oyunun keyfini bir epey arttırıyor.
5 kısımdan oluşan öykü modu dışında, idman yapabildiğimiz eğitim modu ve en yüksek puana ulaşmaya çalıştığımız Score Attack modu oyunda yer alıyor. Tek tuşla özgün oyunun grafiklerine dönebiliyor oluşumuz da nostalji arayışı içinde olanları şad edecek bir özellik olmuş.
Değinmek gereken bir başka nokta da oyunun mod takviyesiyle gelmiş olması. Topluluk tarafından yapılacak modlarla oyunun ömrünün bir oldukça artacağını öngörmek güç değil.
Orijinal Platypus’un efsaneleşmiş müzikleri de geri dönmüş. 1980’lerin Arcade ruhunu taşıyan müzikler başlı başına büyük keyif. Oyun hamuru grafikleriyle birleşen bu nefis müzikler ortaya rengârenk lakin birebir vakitte retro kokulu bir atmosfer çıkartmayı başarmış.
Bir Press Kit Anısı ve Kapanış
Claymatic Games inceleme kodunun yanında bir de basın kiti göndermiş. Kutudan çıkan oyun hamurlarını kullanarak ve Anthony Flack’ın Youtube görüntülerini takip ederek kendi F-27 uçağımı yoğurmayı başardım. Oğlum Batu’nun da çabalarını yok sayamam elbette. Oyunu oynaması keyifli fakat kendi elimle o gemiyi yapıp masama koymak oyundan aldığım keyfi de arttıran farklı bir tecrübe oldu. Bu, Platypus’un neden bu kadar özel bir oyun olduğunu çok net özetliyor aslında.
Platypus Reclayed, 2002’de tek kişilik bir hayalin nasıl vakte meydan okuyabildiğinin bir ispatı. Claymatic Games ve Anthony Flack, nostaljik bir efsaneyi yalnızca geri getirmekle kalmamış, tıpkı vakitte çağdaş oyuncular için yine yoğurmuş. Yüzeyde kolay üzere görünen, ancak içine girdikçe “bir kısım daha” dedirten bu imal, Shoot’em up çeşidini sevenler için kaçırılmaması gereken bir tecrübe.
Sonuç olarak Platypus Reclayed, hem geçmişe bir selam hem de bugünün indie sahnesine verilmiş bedelli bir ikram. Ve hatta, bir oyundan çok daha fazlası…
