40.Milenyum, Rol Yapmak için Mükemmel Bir Dönem
2023 yılı rol yapma oyunları açısından o denli bir yıl oldu ki birkaç sene hiçbir rol yapma oyunu çıkmasa pek çoğumuzun sızlanacağını sanmam. Çıkan oyunların en büyük bahtsızlığı ise Baldur’s Gate 3 üzere son yılların en düzgün oyunlarından biriyle birebir sene çıkmak oldu. Bu nedenle birinci tavsiyem bir RYO çıktığında gayri ihtiyari Baldur’s Gate 3 ile kıyaslamaktansa tadını çıkarmanız. İlla kıyaslayacaksanız daha mütevazi oyunlarla kıyaslayın, oyundan alacağınız tadı baltalamayın.
Rogue Trader da çıkışını tıpkı devirde yapan oyunlardan. Daha öncesinde yazdığım sübjektif “En Âlâ 16 Warhammer 40K Oyunu” yazısına göz atarsanız RYO tipinde bir oyun göremeyeceksiniz. Bunun nedeni listenin güncellenerek Rogue Trader’ın da eklenmesi gerekliliği. Zira artık bir W40K RYO’muz var. Ve bu oyun nitekim iyi! Burada Pathfinder’ın gerisindeki Owlcat Games’in hünerinin yanı sıra tıpkı isimli masa üstü RYO oyununun ekranlarımıza taşınmasının tesiri büyük.
Bu oyunun merkezinde W40K kozmosunun en bilinen, tanınan kümesi Space Marines yok. Unutmayın, milyarlarca insanın yaşadığı galakside sadece bir avuç denilebilecek Space Marines yaşıyor. Tamam Xenos’un faal olduğu bölgelerde hayatta kalmak mümkün değil lakin İmparatorluğun tesir alanlarında da sert dogmatik din anlayışı, vahim bürokratik yapısı, mechanicum’u, engizisyonu derken her an ip üstünde bulunulan bir ömür sunmakta. Bu ortamda soylulara olan hürmet ve dehşet birbirine girmiş durumda. Web sayfasında “Bizi RYO’lara olan sevgimiz bir ortaya getirdi” diyen Owlcat Games bu atmosferi PC’mize taşımak için ellerinden geleni yapmış. Baştan uyarayım: Rogue Trader çokça metin ve diyalog içeren bir oyun; tıpkı eski yol (Old School) RYO’larda olduğu üzere. Ve de bu diyaloglardaki seçimleriniz kadronuzu direkt etkiliyor. Rogue Trader’da beş uzun vazife boyunca yetenekli bir Lord Kaptan olduğunuzu kanıtlayacak ve oyunun çabucak başındaki ihanetin merkezine adım adım yaklaşacaksınız. Her yeni kısımda gelecek bilgi ve diyaloglarla takımınızı ve düşmanlarınızı tekrar tanıyacaksınız. Burası W40K cihanı, burada huzur ve memnunluk yok…
BURADA SAVAŞ VAR, ÜMİTSİZLİK VAR
40. milenyumda, İnsan İmparatorluğu tüm galaksiye yayılmıştır. İmparator’un uzun kolunun şimdi ulaşamadığı yalnızca birkaç bölge kalmıştır. İşte buralarda İmparatorluğun tesirini arttırmak için kapsamlı ticaret haklarına sahip haydut tüccarlar (Rogue Trader) devreye girmektedir. Varisi olduğunuz Theodora da bu tüccarlardan biri ve sizi biraz daha yakından tanımak istemekte. Lakin devasa uzay gemisinde yalnızca İmparatorluğun dostları yok ve birkaç saatlik oyun müddeti sonunda, önünüzdeki devasa öykünün ipuçlarını veren bir girizgâh sonrasında kendinizi geminin yeni Lord Kaptanı olarak buluyorsunuz. Bu esnada sizi meslek basamaklarında yükselten, hayatınızı tehlikeye atan bu hücum için kime teşekkür etmeniz gerektiğini öğrenmeye istekli olacaksınız. Lakin sorularınıza karşılık bulmak biraz vakit alacak.
Önünüzdeki seyahatte çok sayıda müttefik ve düşmanla karşılaşacaksınız. Enteresandır ki bu esnada karşınıza ölmenizi isteyen türlü türlü düşman ve Xenos çıkacak. Doğal ki bu cürufa karşı yalnız değilsiniz. Başta kolay gözüken savaşlar, gitgide karmaşık hale gelirken, oyun da sizi yavaş yavaş buna hazırlayacak. Çünkü önünüzdeki yol uzun.
“KUŞKU DUYMAYACAK KADAR KÜÇÜK BİR ZİHİN KUTSANMIŞTIR.”
Rogue Trader’daki çarpışmalar, sıra tabanlı savaşları dahil öbür oyunlardan daha birçok bilindik mekaniği benimsiyor. Bu nedenle daha evvel XCOM yahut Jagged Alliance oynadıysanız buraya alışmanız da fazla sürmeyecektir. Çarpışmalara en fazla altı karakter sokabiliyoruz. Bunlardan biri aslında başlangıçta (kesinlikle oluşturmanızı tavsiye ettiğim) kendi karakterimiz. Yeni isimlerle tanıştıkça birkaç saat içerisinde sayımız altıya çıkıyor ve bunları farklı yeni karakterlerle değiştirme bahtımız oluyor. Karakterlerin hareket puanları yettiğince etrafı kasıp kavuruyoruz.
Başlangıçta dört sınıfımız var: Savaşçı, keskin nişancı, casus ve subay. Savaşçılar yakın dövüşçü olmakla bir arada gereksinim durumunda tüfek de kullanabiliyor. Keskin nişancılar ismi üzerinde inançlı aradan işlerini görmekteler. Casuslar, zihinsel yeteneklerle saldıran psiyonikler yahut her şeyi biraz yapabilen çok istikametli savaşçılardır. Subaylarsa kadro arkadaşlarını güçlendiren yahut onlara ek bir cins daha kazandıran klasik takviye karakterleri. Eski yöntem izometrik RYO’lara aşina olduğunuzu varsayarsak nasıl bir küme oluşturmanız gerektiğine karar vermeniz çok sürmeyecektir.
16. düzey itibariyle her karakterin seçebileceği üçer uzmanlık kazanıyoruz. Bununla birlikte, kimi sınıfların aynılarını seçebileceği altı farklı uzmanlık devreye giriyor. Yani bir suikastçı, kimi casus yeteneklerini de edinebiliyor. Altı kişilik bir takım 16.seviyeyle kabaca gereksinim duydukları tüm yeteneklere sahip oluyor. Haa sizin için anlamlıysa birebir sınıftan üç isimle yola devam edebilirsiniz. 36. düzeyden itibariyle oyun “end game” sürecine geçiyor ve karakterler biraz daha özelleşiyorlar. Lakin buraya kadar 16’da açılan seçeneklerle ilerleniyor. Kadro üyelerini biraz o sınıftan biraz bundan yaparak her işten anlar hale getirmek pek manalı olmayabilir. Bu formda karakterin ana yeteneklerinin sona getirilmesi için tüm puanlar yetmeyecektir. Natürel yer yer istisnalar da olabilir. Örneğin sıkıntı durumlar için bir yerine ikinci bir karakterin yedekte güzelleştirme yeteneği olması kötü olmayacaktır. Güç durum demişken: Oyunun ne kadar güç olacağına büsbütün siz karar veriyorsunuz. Oyun başlangıçta karakterin özelliklerine gelecek artı ve eksi çarpanlardan, canınıza, düşmanların durumuna kadar pek çok çarpanı değiştirerek istediğiniz zorlukta başlamanıza imkân tanıyor. Yani çok bunalıp kıssaya son vermek yahut zorlayıcı bulmayıp baymak yok. Hileye de gerek yok. Herkes istediği tecrübesi yaşasın lakin, değil mi?
SLAANESH BİR DUR LÜTFEN, ESASEN ORTALIK KARIŞIK…
Haritayı ayrıntı açısından zayıf bulduğumu söyleyebilirim. Değişiktir ki kısım dizaynlarını derli toplu bulduğum için kendimi kaybolup da haritaya muhtaç durumda bulmadım. Rogue Trader kadro tavsiyelerini yeşil renkte vurgulamakta. Farklı üyelerle daha çok aktifliğe katılmanın bir mahsuru yok lakin yorumları genelde yanlışsız olan oyunun tavsiyelerine kulak kabartmak âlâ olabilir.
Rogue Trader’da kadro arkadaşları birbirlerini vurabiliyorlar (dost ateşi). Bu nedenle savaş esnasında düşünüp taşınmakta ve usturuplu dalmakta yarar var. Örneğin bir kaza kurşunu yaralı bir kadro arkadaşını indirebilir. Bu talihsizlik yalnızca çarpışma sonuna kadar yerde kalmasıyla değil fakat ana gemiye dönerek kurtulabileceğiniz ceza puanlarına yol açabiliyor. Yani adam bildiğiniz travma yaşıyor. Bu tip cezalar da oyuncuyu daha dikkatli olması için motive ediyor. Merak etmeyin bu durum alışma sürecini atlatıp biraz ilerlediğimizde başınıza gelecektir. Canınız 30’a yakınsa çoğunlukla kendinizi yerde bulmadan ilerliyorsunuz. Alışılmış bir türkü tutturmuş ilerlerken bir keskin nişancının alnınızın ortasına kondurmayacağının garantisi yok. Sıkça kaydetmeyi ihmal etmeyin. Bunu yalnızca dayak yersem geri dönerim taktiği olarak görmeyin. (Bug’lara karşı da işe fayda tabii) Diyalogların ortasında o denli noktalar oluyor ki oburunun nereye gideceğini düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Yahut kimi diyaloglarda sıvamadığınızdan emin olmak isteyebilirsiniz. Yahut “Başıma ne gelirse gelsin, rolümü oynayacağım, başıma gelene ve kararlarımın sonuçlarına katlanacağım” demiyorsanız erkekliğin 7’de 3’ü olan “Savaş öncesinde kaydet, istediğin üzere gitmezse geri dön” taktiği dikkate alınabilir. Yapay zekânın akın stratejileri pek değişken sayılmaz. Eski kayıtta yeniden tıpkı akınla müsabakanız muhtemel.
Kimi yerlerde savaşmadan diyaloglarla ilerlemek de mümkün. Doğal ki kilit cümlesi “Karanlık gelecekte yalnızca savaş vardır” olan bir kozmosta sadece diplomasi yahut goygoy ederek ilerlemek mümkün olmayacaktır. Karakterlerin düzey atlaması için savaşmaları kaide. Hele oyunda bölgesel olarak zorluk düzeyinin ayarlanmadığını düşündüğümüzde 15. düzeyde güle oynaya geçeceğimiz bir çarpışmaya 10 iken girerek zorlanmak işimize gelmeyecektir. Grubunuzla yeni bir düzeye ulaştığınızda, yeteneği geri veremeyeceğinizi düşünerek dikkatli olmanız gerekecektir. Bu nedenle gelişi hoş puan gömmek yerine, yetenekleri dikkatlice okuyarak sindirerek karar vermek en doğrusu. Naçizane teklifim karakterleri mümkün mertebe hibrit (çift sınıf) olarak geliştirmemeniz tarafında. Biraz ondan biraz bundan kulağa eğlenceli geliyor lakin ne onun hakkını veriyor ne de oburunun. Buna tek bir istisnamız var: Kümede uygunlaştırma yeteneğine sahip iki başka karakter bulundurmakta yarar var.
Rogue Trader çarpışmalar sırasında alışkanlıklarımızı bozmamız ve farklı şeyler denememiz için bizi zorlamakta. Düşmanların menzilimize girmediği bir noktada düşmanı kışkırtmamız ve siperleri terk etmemiz gerekebiliyor. Oyun stratejik açıdan alternatifler sunuyor. Lakin yapay zekâ ünitelerini bize altın tepside sunmuyor. Vakit sonu bulunan savaşlar da mevcut. Bu misyonlarda şifacıyı hazır tutup süratli bir atak yapacaksınız. Şayet düşmana makul bir cinste yeri öptüremezseniz ya savaş kayıp sayılmakta yahut epeyce zorlaşmakta. Bu tip vazifelerde kimi karakter yetenekleri kilidi süratli çözebiliyor. Kimin elinde ne olduğunu bilerek girişin.
Bir kişinin Rogue Trader’ı oynadığı oburlarının kendi karakterlerini yönlendirdiği birçok oyunculu modu dar var. W40K sever bir kümeyle kulağa eğlenceli geliyor. Bunu şimdi deneyimleme fırsatım olmadı.
GEMİNİN LİSANI OLSA DA KONUŞSA
Rogue Trader’da gemimiz bizim elimiz ayağımız. O da bizimle birlikte düzey atlıyor, hatta birinci 30+ saatte pek bir uzay savaşı olmasa bile. Gemimiz yeni yeteneklere sahip oluyor, eklediğimiz ekipmanlar bize yol, su ve ateş gücü olarak geri dönüyor. Oyunun sonunda da avantajlar sağladığından bir gözümüzün üzerinde olmasında yarar var.
Üst sınıf, yetkili bir abi değilseniz ekipmanların marketten değil, yağmalanan savaş meydanlarından gelmesi daha mümkün. Burada zaferle sonuçlanan bir çarpışma sonrasında gelen ganimetleri kullanabilecek ünitelere hisse edip, kalanları kargo ambarlarından çeşitli kümelere satabilirsiniz. Bu alışveriş onlarla samimiyetinizi artırdıkça size çeşitli ücretsiz donanımlar getirecekler. Bunlar ortasında kritik vuruş talihini artıran bir eşya ve sıhhat çantası olabilir.
Bu oyun Icewind Dale serisinden çok Baldur’s Gate 1-2’ye ve hatta Planescape: Torment’a yakın. Savaşmadığımız vakit aralıklarında yeni yerler keşfediyor, misyonları yapıyor ve tekrar bol bol konuşuyoruz. RYO’lar esnasında çokça metin okuma, yeni jenerasyon oyunlarda artık seçkin ortaya çıkan, oyunların metin bazlı grafiksiz olduğu neolitik çağdan gelen bir alışkanlık. Rogue Trader, W40K lore ve öykülerine giriş yapmak isteyen oyuncular için hoş senaryolar ve diyaloglar barındırıyor. Lakin kimi yerler o kadar uzatılmış ki W40K romanlarına bayılan beni bile yer yer baydığı vakitler oldu.
BG3Ö – BG3S
Açılışta Baldur’s Gate 3’ten sonra çıkmanın bu oyun için de şansızlık olduğundan bahsetmiştim. Mesela öykü anlatımları açısından karşılaştırırsak Baldur’s Gate 3’ün canlı, heyecanlı, havalı, yer yer akılda kalıcı mizahi dokunuşlarla yoğrulmuş öykü anlatımı sonrasında Rogue Trader’ın statik görselleri, ansiklopedi dolduracak teknik tabirleri ağır gelebilir. Evet, kozmosun ve bahsin derinlerine sokuyor lakin bu çeşidi sevene ve sabredebilene. Baldur’s Gate 3 yılın oyunu olurken, bunu bir yerde tipe aşına olan yahut bayılmayan çabucak herkese kendini oynatabilir ve içine girilebilir kılmasıyla başardı. Tamam, Rogue Trader’da cihanın derinliklerine iniyoruz lakin BG3 sonrası travması burada da yaşanıyor. Oyunda karakterler ortası münasebetler kurulabiliyor. Fakat bunu görsel olarak uygulayamadıklarından pek ilgi çekmeyebilir. Var mı? Evet var. Tamam, Baldur’s Gate 3’ün aşk ayısını beklemiyoruz lakin… Gerçi tekrar düşündüm de tahminen W40K cihanında olmaması daha güzeldir. Slaanesh bir biçimde hususa dahil olur. Devamını Exterminatus paklar maazallah.
Rogue Trader görsel açıdan büyük bir hit sayılmaz. Sakın yanlış anlamayın, muhakkak makus değil. Lakin yakın vakitte o denli oyunlar geldi ki Rogue Trader’a bakınca lakin “Güzel, yeterli” diyerek öykümüze geri dönüyoruz. Diyalogları portreler ortasında takip ediyoruz; renk paletleri düzgün. Yakınlaştırmadığınızda kaçıracağınız ayrıntılar yok. Yeniden de İmparatorluğa boyun eğmiş gezegenleri turladığımız Steampunk ortamını beğenmeniz muhtemel. Görsel tatmin bir yana savaşları istediğimiz açıdan ve ayrıntıyla takip etmek için kâfi. Yakın takipte kimi bug’lar var. Aslına bakarsanız oyunda hangisi hangimizi, ne vakit yakalayacağını kestiremediğim pek çok bug var. Oyunu denediğim aralıkta gerisi arkasına çıkan yamalara ve toparladıklarına bakarsak, birkaç aya pürüzsüz olur.
SÖZÜN ÖZÜ
Bu çağdaş eski metot oyun, pek çok şeyi yapması gerektiği üzere yaparak masaüstünü ekrana taşıyor. Uzun lakin kendini çok tekrar etmeyen bir oyun tecrübesi, keşfedecek çok şey, baş çalıştıran savaşlar ve Warhammer 40K cihanında olduğunuzu hissettiren, lore konusunda değerli bilgiler veren heyecanlı bir öykü ve ortam önümüze sunuluyor. O “Akşam olsa da maceranın devamını görsem” hissiyatını yaşatıyor. Üstüne üstlük yalnızca merak uyandıran geçmişlere ve bir karaktere sahip üniteler değil, geliştirilip donatılabilen bir gemi ve seçimlerimizin sonuçlarını gösteren hizipler var. Yani hem nitelik hem de nicelik mevcut. Fakat tekrarlamak isterim ki metinler ve karanlık kıssa herkese hitap etmeyebilir. Sonuç olarak Rogue Trader, Warhammer 40K aşıkları için olmazsa olmaz bir oyun olmakla bir arada RYO severler için de istek listelerinde olmayı hak eden bir oyun. Oyun mühletinin yaklaşık 130 saat olduğunu düşününce de parasının karşılığını da veriyor.
