MultiVersus – İnceleme

MMMMMM N’ABER CINIM!

“Platform dövüş çeşidi sözün tam manasıyla Üstün Smash Bros.’un inhisarında.” Bunu açık beta birinci izleniminde söylemiştim ve şimdiden çok berbat yaşlandı. Öncelikle Steam Deck’te en çok oynanan oyun oldu. Akabinde 5 milyon barajını aştı, bir ay üzere kısa bir müddette de 20 milyon oyuncuya erişti. Alışılmış ki ücretsiz olmasının hissesi çok büyük fakat bu başarıyı yalnızca buna temellendirmek bence oyuna haksızlık. Eh efendim takdir edersiniz ki Warner Bros. markalarının da oyunu itmesi yalnızca bir yere kadar. Yani şunu demeye çalışıyorum aslında: MultiVersus baya hoş bir oyun. Hoşluğuna ek olarak (işte artık karakter takımından da ötürü) kendine has hissettiriyor. Örnek vermem gerekirse topluluk sunucularında MultiVersus için “Brawlhalla çakması” yapan beşerler esefle kınanıyor.

Yanlış anlaşılmak istemem, MultiVersus’a “Super Smash Bros. killer” gözüyle bakmıyorum. Hatta bu bakış açısını her oyun için (Anthem için Destiny killer gibi) çok yanlış buluyorum. Mesela Valorant’ın çıkışında bol bol “CS:GO’yu öldürür abi, bitirir yani!!1” tahlilleri kasıldı lakin hiç de o denli bir şey olmadı. Zira her şeyden evvel adil bir düello değil. Biri yıllardır oyun piyasasındayken başkası için “çiçeği burnunda” desek yanlış olmaz. Lakin “yıllardır piyasada olan oyunun daha casual hali” formülüne bence muhtaçlığımız da var. Dürüst olacağım öğrenmek için de, ustalaşmak için de Üstün Smash Bros.’a harcayabileceğim vaktim da param da yok. Ancak en berbat ihtimalle denemesi ücretsiz olan, nispeten daha casual olan MultiVersus için her ikisi de var.

Let’s go. In and out, 20 minutes adventure

MultiVersus resmen “hikaye isteyen gitsin kitap okusun kardeşim” tribine girmiş ve bırakın tek kişilik öykü anlatan rastgele bir sekansı, kendi “çoklu evrenini” anlatmak için rastgele bir efora girişmemiş. Ve bir şey diyeyim mi, çok da hoş yapmış. Büsbütün mücadeleci yapıyı kendine ana tasarım kriteri bellemiş olan grup, en büyük iş güçlerini ve odaklarını oynanışa gömmüş desem yanlış olmaz. Farkındaysanız “tüm” yerine “en büyük” ibaresini kullandım. Zira MultiVersus her ne kadar safkan oynanış vaadiyle geliyor olsa da karakterlerini sunmak konusunda da o denli hoyrat davranmıyor. Lakin her şeyin bir sırası var, evvel oynanış demiştik.

MultiVersus; Bruiser, Tank, Support, Assassin ve Mage isminde beş adet sınıf etrafında dönen bir dövüş sistemine sahipmiş üzere gözükse de hakikaten her karakterin oynanışı kendine has elementler içeriyor. Üstelik bunu tuş kombinasyonları cinsinden değil, hareket şeması olarak diyorum. Platform dövüş cinsinde olması zati bu, bunda hemfikiriz. İşte işin sunum kısmı buralarda devreye giriyor. Örneğin “ileri+üçgen” her karakterde işe yarayan bir tuş kombinasyonu. Lakin seçtiğiniz karakter Bugs Bunny ise ACME marka bir roket atıyor, Taz ise tornado yapıyor, Superman ise dümdüz uçuyor. Bunlar kağıt üzerinde “şunu yapıyor, bunu ediyor” formunda kalsa da karakterlerin kombolarını “performe ederken” dikkat edilmesi gereken bir konu oluyor. Karakterlerin hareketleri yatay, dikey ve hibrit olarak üçe ayrılan biçimde tasarlandığı için de bir karakterde ustalaşmak her karakterde ustalaşmak manasına gelmiyor.

MultiVersus’un oynanışına dair dikkat çekilmesi gereken konulardan biri de perk sistemi. Oyun alanına, oyundan evvel bir şey yaparak müdahale etmeyi pek seven birisi değilim. Ancak MultiVersus’un perk sistemi farklı dizilimler ve “train” sistemi sayesinde meta denen şeyi bir yere kadar kırabiliyor. Hasar aldığınızda bekleme müddetiniz mi azalsın, üste yanlışsız düşmanlarınızı daha mı sert iteceksiniz? Bunların hepsini dizilimini karar verdiğiniz perk’lerinizle yapabilirsiniz. Bu tip perk sistemleri Call of Duty: Çağdaş Warfare 2’den beri var, hiçbir numarası yok dediğinizi duyar üzereyim ki… Haklısınız da. O yüzden perk’lerinizi “train”lemek çok daha kıymetli bir özellik. Onun da pek numarası yok temelinde, birtakım perk’ler kimi karakterlere özel olarak erişilebiliyor. Ama o perk’i istediğiniz karakter için train’lemek suretiyle gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Bu da size istediğiniz karakterde istediğiniz dizilimi yapma imkanı vererek daha özgür kılıyor.

*kızgın taz sesleri*

Odağı bu derece mücadeleci olan bir oyunun iki değerli hususu daha var: Oynanabilir karakter sayısı ve bunların istikrarı. MultiVersus’un açık betasındaki sayıyı az bulmuştum ancak o vakitten bu vakte kadar 2 karakter geldi bile. Bunun üzerine tanıtım görsellerinde iki yeni karakterin de geleceğini biliyoruz. Bir öteki yandan kapalı ve açık beta süreci de dengelemeler konusunda çok verimli geçti. Taz’ın hiç zahmet istemeyen ödüllendirici oynanışına sert bir zayıflatma geldi bile. Dövüş oyunlarının meşhur turnuvası EVO’dan sonra da dengelemeler yapıldı. Bunlar olağan şeyler doğal ki de benim söylemek istediğim geliştirici grup dengelemeler konusunda hakikaten süratli aksiyon alıyor. Oyuncuların “meta abuse” yapmasına müsaade vermeden dengelemeler hallediliyor. Umarım bu sürat oyunun ilerleyen devirlerinde de devam eder.

Biraz klişe bir telaffuz olacak farkındayım fakat MultiVersus’un parladığı ve oyuncuyu bağladığı bir yer de herkese nazaran karakter olması. “Platform dövüşe giriş 101” denebilecek başlangıç karakterlerinden tutun da düzgünce ustalaşmış şahısların oyun yapmasına müsade eden karakterlere kadar geniş bir skala var. Bu durum hem ortada bir oynamak isteyenleri hem de MultiVersus’a önemli ekran mühleti ayıracak oyuncuları tek potada eritmeye yaratıyor. Her karakterin kendine has oynanışı da bu formüle eklendi mi MultiVersus hakikaten yeme de yanında yat bir oyun oluyor.

Şimdi gelelim işin “Yahu bu oyunun hiç mi berbat yanı yok ya?” kısmına. Bence apaçık MultiVersus ve dövüş sistemi 2v2 çabalar için tasarlanmış. Bu nedenle ki 1v1 ve herkesin tek olduğu kapışmalar hiç eğlenceli değil. Mücadeleci oynayanlar ve CS:GO tabiriyle “frag movie” yapanlar 1v1’den hiç çıkmıyor ama bu tip maçlarda en “playz” diyeceğiniz şey hâlihazırda üstte olan bir düşmana bir daha vurarak uçurmaktan diğer bir şey değil. Halbuki 2v2’de Superman’le rakiplerimi kadro arkadaşım LeBron James’e fırlatıp onun smaç hareketiyle daha tatmin edici bir kombo yapmak da var. 2v2 kadro çabaları hariç başka modların da albenisi olmalıydı.

Takdir edersiniz ki çevrimiçi oyunların oyuncu sayısı ve bunun ne kadarını koruduğu kıymetli bir hadise. MultiVersus oynayan kişi sayısı bakımından şahane bir başlangıç yaptı. Çapraz platform dayanağı de mevcut. Yani bir başka deyişle dakikaları geçmeyen müddetlerde oyun bulabiliyorsunuz. Yalnızca Steam’de, tepe saatte 25 binden fazla oyuncu MultiVersus’a giriyor. Yani amiyane bir tabirle “ölmesi” pek mümkün gelmiyor. Zira MultiVersus “Abi Warner Bros. karakterleri dövüşüyor işte yaaa…”dan öte bir oyun.

Ama bu türlü dönem bileti olmaz olsun! MultiVersus da birçok oynaması ücretsiz oyun üzere gelir modelini dönemlik biletler ve kozmetikler biçiminde geliştirmiş. “Ne yazık ki” mi demek lazım, “iyi ki” mi demeli bu diğer bir bahis lakin artık bu sektörel bir norm haline geldi. Fortnite, Apex Legends üzere tanınan oyunların dönem biletlerini aldığınızda ödediğiniz parayı çıkarıyor. Örneğin Fortnite’ın dönem bileti 950 V-Bucks ise o dönem içerisinde dönem biletinizi fullemeniz halinde 1500 V-Bucks elde edebiliyorsunuz. Hem oyuncuyu ekrana bağlıyor, üretimci kazanıyor hem de oyuncu tek bir dönem bileti alarak başka dönemlerin biletini elde edebiliyor, cüzdanı kazanıyor. Ama MultiVersus’un dönem biletinde Gleamium ismi verilen mikro ödeme ünitesinden HİÇ bulunmuyor. En azından parasını çıkarsaydı yahu!

Bu adam Shaggy olmak için doğmuş Karakterler hepimizin bildiği sevdiği karakterler olunca Player First Games kendine sözün tam manasıyla bir “oyun alanı” yaratmış. Hiçbir kasıntıya girmeyip özgürce istediklerini yapmış. Çok da şık olmuş! Mesela oyunda Shaggy’i seslendiren kişi, yepyeni Scooby-Doo serisinde de 2002’den beri Shaggy’e ses ve can veren (live action sinemalar de dahil çünkü) Matthew Lillard’ın ta kendisi. Pekala ya Arya Stark’ı seslendiren kişi kim dersiniz? Bingo! Maisie Williams! Bi’ tek LeBron James’in sesi kendisine ilişkin değil desem yeridir. Keşke o da olsa olağan tüh ya…