Teknolojinin gelişmesiyle birlikte içinde bulunduğumuz ortamlar da giderek daha da farklılaşmaya devam ediyor. Akıllı telefonların ilk piyasaya sürülmesinin ardından insanlar adeta sosyal medya platformlarına akın etmişti. İnteraktif deneyim sunan bu platformlar hayatımızın öylesine büyük bir parçası haline geldi ki birçok kişi yiyip içtiklerinden girip çıktığı yerlere kadar hayatının her anını paylaşma ihtiyacı duyar hale geldi. Bunun da bir nevi ‘sosyal medya içinde yaşamak’ olduğunu söyleyebiliriz.
Özellikle son birkaç yıl içerisinde gündeme oturan sanal evren, yani metaverse konseptiyse bu ‘dijital ortamda yaşam’ fikrini başka bir boyuta taşıyor. Bu yönde atılan en büyük adımın ise Facebook’un ismini Meta’ya çevirip enerjisini ve yatırımlarını artık bu alanda harcayacağına dair yaptığı açıklama olduğunu söyleyebiliriz. Her ne kadar birçok kişi için ‘sanal bir evren’ büyüleyici bir fikir gibi gelse de bazıciddi güvenlik problemleri gün yüzüne çıkmaya başladı.
İnternet sapıklarına gün doğmuş olabilir:
Microsoft, Google, Apple ve tabii ki Meta gibi dünyanın en büyük teknoloji şirketleri, metaverse projeleri için inanması güç paralar harcamaya devam ediyor. Kendinize özgü avatarınızla başka insanlar ile oyun oynayabildiğiniz, buluşmalar yapabildiğiniz, spor salonuna veya film izlemeye gidebildiğiniz bu evren, gerçek hayatta var olan bütün interaktif deneyimleri sanal bir ortama taşımayı hedefliyor. Bu fikir de bilim-kurgu evrenlerinden farksız gibi görünüyor.
Öte yandan bu sanal evrenler içindeki güvenlik ve gizlilik sorunları giderek daha da belirgin hale gelmeye başladı. Bahsi geçen teknoloji şirketleri bile bu güvenlik sorunlarının farkında olduklarına dair açıklamalarda bulunmuşlardı. Taciz, sözlü saldırılar ve hakaretler sanal gerçeklik oyunlarının adeta ayrılmaz parçaları haline geldi. Bu eylemlerin önüne geçmekse şu an için neredeyse imkansız, çünkü kullanıcıların davranışlarını kayıt altına alıp rapor edecek bir sistem bulunmuyor. Ancak gerçek tehdit, internet sapıklarının bu sanal evrenlere giriş yapmasından kaynaklanabilir.
Gerçekmiş gibi hissettirebilir:
Kullanıcıların kendilerini tamamen bu sanal evrende üç boyutlu bir gerçeklik içinde hissediyor olması, metaverse’deki sapkın davranışları internet ortamından daha tehlikeli kılıyor. Chanelle Siggens adlı 29 yaşındaki Kanadalı bir vatandaş, oynadığı bir sanal gerçeklik oyununda başka bir erkek avatarın yaklaşıp kendisini ellediğini ifade ediyor. Kullanıcıya geri çekilmesini söylediğinde ise “Ben bilmem. Sanal evren bu. İstediğimi yaparım” diye karşılık verdiğini söylüyor.
Bu tür sapkın davranışların oyun aleminde ilk defa duyulduğunu söyleyemeyiz. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de de bir kadın oyuncuya dair tehdit ve taciz konuşmaları gündeme gelmişti. Metaverse’de bu tehdidi daha da tehlikeli hale getirecek olan faktörün ise ‘gerçeklik algısını artıran kıyafetler’ olduğu belirtiliyor. Örneğin Mari DeGrazia adlı bir kullanıcı, ‘haptik’ olarak adlandırılan ve dokunsal his uyandıran bir sanal gerçeklik yeleğini giyerken başka bir kullanıcı tarafından taciz edildiğini ve yeleğin de direkt olarak bu hissi aktardığını belirtiyor.
Çocuklara yönelik güvenlik tehditleri de büyük önem taşıyor:
Buna ek olarak, uzmanlara göre çocuk yaşta kullanıcılar için güvenlik tehditleri de oldukça büyük bir problem oluşturuyor. Center for Countering Digital Hate (CCHD) adlı dijital ortamdaki sözlü saldırıları denetleyen bir kuruluşta görev yapan Callum Hood, Occulus Quest sanal gerçeklik başlıklarından oynanan VRChat oyununu birkaç hafta boyunca denetlediğini ve yalnızca 11 saatlik süre içinde çocuklara yönelik 100’den fazla cinsel tehdit ve şiddet söylemi tespit ettiklerini ifade ediyor.
Uzmanlar, teknoloji şirketlerinin bu sanal evrenlere yatırım yaparken bu tarz problemlerin önüne geçmek için de adımlar atmaları gerektiğini belirtiyor. Buna ek olarak, uygulama geliştiricilerinin de kullanıcılarını denetleyen mekanizmalar oluşturmaları gerektiğine vurgu yapılıyor. Sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz neler? Sizce metaverse, ileride ütopik bir evren haline getirilebilir mi? Düşüncelerinizi yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.