Yaptığımız, giydiğimiz, yediğimiz şeyler güya daima öteki beşerler için yapılıyormuş üzere. Geçmişe baktığımızda beşerler da gördüklerimiz de çok daha samimi geliyor. O denli ki günümüzde bile hala anmaya devam ettiğimiz ve Türk televizyon tarihinin efsaneleri olarak sayılan bir sürü program var.
Sonraki günün iş, okul gerilimini unutturan pazar akşamlarının vazgeçilmezi ‘Şahane Pazar’ müsabakasından, Hamdi Bey’in yapacağı teklifini duymak için heyecanla beklediğimiz ‘Var Mısın Yok Musun?’ yarışına kadar Türk televizyon tarihinin efsane niteliğindeki programlarını derledik.
Efsane Türk televizyon programları:
- Şahane Pazar
- Biri Bizi Gözetliyor
- Wipe Out
- Fear Factor
- Çarkıfelek
- Passaparola
- Dokun Bana
- Var Mısın Yok Musun?
- Benimle Dans Eder Misin?
Pazartesi sendromuna yeterli gelen müsabaka: Şahane Pazar
Süheyl ve Behzat Uygur kardeşlerin sunduğu, sonraki gün başlayacak olan mesai ve okul gerilimini azaltan program: Şahane Pazar. 90’ların en çok izlenen programlarından biri olan Şahane Pazar, birinci başta 1994-1997 yılları ortasında Şahane Cumartesi olarak devam etti. Ne vakit ki pazar gününe geçiş yaptı, o vakit tanınan hale geldi. Şahane Pazar, birtakım farklı müsabakaların yapldığı keyifli bir programdı. Değişik yarışlar derken nitekim ilginç! Mesela balon şişirip beşerler korkutuluyordu ya da ‘Belediye Çukuru’ ismi verilen etapta boyacı tulumları giyip boyalı kutu bulunmaya çalışılıyordu.
Namı başka BBG konutu: Biri Bizi Gözetliyor
Avusturya versiyonun uyarlanan ve reality yarşma programı olan Biri Bizi Gözetliyor, daha bilindik haliyle BBG, 2001de seyirciyle birinci kez buluştu. Müsabakada,farklı karakterdeki ve özellikteki yarşmacılar 100 gün boyunca, BBG meskeni olarak isimlendirilen bir yerde kalıyorlardı ve yalnızca gelir getirmek maksadıyla taksi kullanarak dışarı çıkabiliyorlardı. Melih, Eray, deligönül Tarık, Melike üzere hala hatırlanan karakterleri hayatııza sokan BBG, 2000li yılların başındaki en hoş şeylerden biriydi.
Kırmızı balonlardan atlamayı izleyen herkesin istediği program: Wipe Out
Dünyada da ünlü olan yarış Türkiye’de yayınlanır yayınlanmaz ilgi çekti. Hem Asuman Krause’nin sunumuyla hem de formatıyla en çok izlenen ve hatırlanan yarışlardan birisi olmuştur. Sırat köprüsü, Düden Şelalesi, 1,5 döner üzere eğlenceli isimlerden oluşan etaplar vardı. Kazanan yarışmacı ise 500.000 Tl üzere yüksek bir meblağ kazanıyordu. İzleyen herkesin en az bir kez o kırmızı toplardan atlama isteği duyduğu sahiden eğlenceli ve keyifli bir programdı.
Böcek yemekten yılanların içine yatmaya: Fear Factor
Wipe Out’a nazaran biraz daha güç düzeyde olan Fear Factor müsabakası, tekrar Asuman Krause’nin sunumuyla ekranlara geldi ve epeyce ilgi çekti. Canlı hamam böceği yemeden yılanların içine yatmaya kadar epey güçlü etapları olan yarış, her seferinde yarışmacıların neden katıldığını ve etapları yaptığını anlamaya çalışarak ekrana kilitliyordu.
”Parmaktan sonra”: Çarkıfelek
Türkiye’nin birinci müsabakalarından biri olan Çarkıfelek‘in tarihi çok eskiye dayanıyor. Hala hatırladığımız ‘Parmaktan sonra!’ cümlesinin sahibi Mehmet Ali Erbil’in sunumuyla da epey yer edinen Çarkıfelek yarışı, daha sonrasında birkaç farklı sunucu denenmesine karşın Erbil’in sunumu kadar tesirli olmadı.
O çember tamamlanana kadar yaşadığımız heyecan: Passaparola
2002 yılında Metin Uca‘nın yarışla özdeşleşen sunumuyla izlediğimiz Passaparola yarışı hala Türk televizyon tarihinin efsane programları içerisinde yerini koruyor. Yarışın birinci dört etabında, 2 erkek 2 bayan ünlü konuk, yarışmacılarla ekip kurarak puan kazanmaya çalışırlar. Gaye bir evvelki kısmın şampiyonu ile kimin yarışacağını belirleyen çember etabına en çok saniye ile çıkarak avantaj sağlamaktır. Çemberden galip ayrılan yarışmacı final çemberinde büyük ödül için şampiyonla yarışır. O vaktin tanınan müzikleri eşliğinde danslarla geçen ve heyecan dolu anlar yaşatan müsabaka, 600’ü aşan program sayısıyla bir klasik olmuştur.
Acun Ilıcalı’nın mesleğindeki en büyük potlardan birini kırdığı yarış: Dokun Bana
Bir otomobil etrafında saatlerce duran yarışmacıların, otomobilden saatlerce ellerini çekmezler ve en uzun duran yarışmacı arabayı alır. Böylesi hedefsiz üzere görünen bir yarışın neden izlendiğini sorgulayabilirsiniz lakin fanatik derecede tutkunu olan seyirciler vardı. O denli ki müsabakanın gerçekleştiği Capital AVM’ye gidip yarışmacılara moral vermeye çalışanlar, alkış tutanlar oluyordu.
Bir devir Acun Ilıcalı’nın da sunuculuğunu yaptığı müsabakada, Ilıcalı’nın yarışmacıya ”Ne söylemek istersin?” sorusu üzerine yarışmacının elini otomobilden kaldırarak kaybettiği anlar ise hala Türk televizyon tarihinin ikonik anlarından biri olarak hafızalarda yer ediniyor.
Hamdi Bey’in tekliflerini heyecanla beklediğimiz müsabaka: Var Mısın Yok Musun?
Hamdi Bey’in teklifi, Adriana Lima’nın katılmasının şoku, kutunun açılması gerginliği ve akıllardan çıkmayan tek bir yarış: Var Mısın Yok Musun? Birinci olarak Halit Ergenç sunumuyla başlasa da daha sonra Acun Ilıcalı’nın sunumuyla devam eden müsabaka üç yıl ekranlarda kaldı. Daha sonrasında da öbür sunucularla denenen program Ilıcalı’nın sunumu kadar tutmamış ve kısa mühlet sonra final yapmıştır. ”Var Mısın Yok Musun?” heyecanlı formatı ile günümüzde bile anılmaya devam ediyor.
Huysuz Virjin’in gücüyle dolu müsabaka: Benimle Dans Eder Misin?
Huysuz Virjin ismiyle bildiğimiz Seyfi Dursunoğlu’nun sunuculuğunu yaptığı ve Tan Sağtürk, Uğurkan Erez, Yonca Evcimik üzere isimlerin heyet koltuğunda oturduğu müsabaka 6 dönem sürmüştür. Huysuz Virjin’in gücü ve yarışmacıların şahsına münhasır halleri, yarışın şu an bile efsane olarak anılmasına kâfi olmuştur.
O denli meczup üzere esme başım dönüyor: Popstar Türkiye
Firdevs, Bayhan, Abidin üzere isimleri hala hatırlayabildiğimiz, Haldun Dormen ve Gamze Özçelik’in sunuculuğunu yaptığı müsabaka 1 dönem sürmesine karşın hala akıllarda yer ediniyor. Bayhan’ın Deniz Seki ile ortasında yaşananlar, ‘Öyle mecnun üzere esme başım dönüyor’sözleri, Abidin’in Tarkan’a benzerliği, denize çıplak giren Barış üzere ayrıntılarıyla Popstar Türkiye yarışı her şeyiyle akıllara kazındı.
