Uçaktayken Vücudumuz Nasıl Oluyor da Biz Fark Bile Etmeden 2 Litre Su Kaybediyor?
Uçaktayken bedenimizdeki suyun yaklaşık %8’inin kaybedilmesinin gerisindeki bilimi öğrenmeye hazır mısınız?
Günümüzün en konforlu taşıtlarından biri olan uçak, seyahat sırasında fark etmesek de birtakım zorlukları da beraberinde getiriyor. Bunlardan biri de dehidrasyon, yani bedenimizin susuz kalması.
Uzun bir uçuş esnasında insan bedeni, yaklaşık 2 litreye kadar su kaybedebiliyor. Bu da bedenimizdeki suyun çabucak hemen %8’i! Pekala bu neden oluyor?
Uçak kabini, sandığımızdan daha karmaşık.
Dr. Matthew Goldman, “Kabin içindeki basınç, sıcaklık ve oksijen düzeyleri dalgalanıyor ve nem düzeyi deniz düzeyine nazaran daha düşük.” diyor .
Kabin içindeki hava son derece kuru ve nem oranı ekseriyetle %10-20 civarında. Karşılaştırmak gerekirse; rahat bir iç yer ortamındaki ortalama nem oranı %30-60 ortasında.
Bu kuru hava, cildimizden ve teneffüs sistemimizden nemin daha süratli buharlaşmasına neden olarak su kaybını artırıyor.
Uçağın irtifası, bir öteki etken.
Uçakların seyir yüksekliğinde hava basıncı, yer düzeyine nazaran çok daha düşük. Bu da bedenin su tutma maharetini etkiliyor. Nemin düşük olması ve basınç, vücudun her zamankinden fazla sıvı kaybetmesine sebep oluyor.
Ayrıca uçuşta daha az su içmeye meyilliyiz.
Çoğumuz, uçuş saatlerinde daha az su içme eğilimdeyiz. Kimi vakit sık tuvalete gitmekten kaçınmak için kimi vakit da unuttuğumuzdan kuru kabin ortamının tesirleri daha da kötüleşiyor.
Üstelik; idrar söktürücü tesire sahip olduklarından kafein ve alkol tüketimi de dehidrasyonu artırıyor.
Genelde bu dehidrasyonun tesiriyle ortaya odaklanma zorluğu ve baş ağrısı çıkabiliyor. Bunun için uçuş sırasında su tüketimine dikkat etmek önemli. 1 saat içinde en az 250 ml su içmeliyiz. Sonuç olarak, uçakta da tuvalet var. Tasaya gerek yok. 🙂
Havacılık meraklıları için daha fazlası:
