Sosyal Medyanın Karanlık Yüzü: Amanda Riley, Olmayan Bir Şeyi Varmış Gibi Göstererek Nasıl 100 Bin Dolar Topladı?

300’den fazla kişiyi palavralarına inandırarak binlerce dolar elde eden Amanda Riley, takipçilerini uzun mühlet kandırabildi lakin foyası ortaya çıktığında her şey bitti. Toplumsal medyanın ne derece bir gücü olduğunu, Amanda’nın öyküsüyle göreceğiz.

Amanda Riley, neredeyse 10 yıl boyunca, olmayan bir şeyi varmış üzere göstererek 100 bin dolardan fazla para topladı. Bunların yanında seyahatler, armağanlar, aktiflik biletleri ve daha pek çok ücretsiz hizmet vardı.

Hazırsanız gelin, toplumsal medyanın karanlık yüzüne yanlışsız bir seyahate çıkalım ve Amanda Riley’in ne yaptığına, sonrasında neler olduğuna daha yakından bakalım.

Amanda Riley kim?

1985 doğumlu Amanda Riley, Amerikalı bir öğretmen ve okul müdürüydü. 17 yaşındayken, o devirde 29 yaşında olan Cory Riley ve eşi Aletta ile tanıştı. Çiftin, 6 aylık çocukları vardı ve Aletta, bu kıza dans öğretmek için işe alınmıştı.

Sonrasında çift boşandı ve Cory, Amanda ile evlendi; 2 çocukları oldu. 2012 yılında Amanda Riley, bir cins kan kanseri olan “Hodgkin lenfoma” teşhisi aldığı teziyle “Lymphome Can Suck It” isimli bir blog açtı; kanserle gayretini burada belgelemeye başladı.

Blogda her şeyi paylaşıyordu.

Amanda’nın sayfasında; fizikî ve duygusal zorlukları içeren hastalık kıssası, tıbbî prosedürler, ilham veren bildiriler, hastanede çekilmiş fotoğraflar, öteki insanların kendi kıssalarını paylaşabileceği topluluklar ve bağış talepleri vardı. 

Bloga baktığımızda tedaviye nasıl direndiğini ve ne kadar umut dolu, hamasetli bir figür olduğunu görüyorduk. Lakin işler hiç de o denli değildi…

Tüm öyküsü geçersizdi.

Amanda Riley, aslında kanser falan değildi. Hatta kanser olduğunu sav ettiği süreçte bir çocuk dünyaya getirmişti ve onu “mucize bebek” olarak isimlendirmişti. Aslında tüm hastalık öyküsü uydurmadan ibaretti.

Sahte tıbbî kayıtlar oluşturmuştu, doktor raporları yazmıştı, tıbbî faturaları taklit etmişti ve kemoterapi gördüğünü kanıtlamak için saçlarını kazıtmıştı.

7 yıl boyunca; destekçilerinden aldığı en az 100 bin doların yanında ücretsiz seyahatler, bebek bakıcılığı hizmeti, yemekler, armağan kartları, aktiflik biletleri almıştı. Üstelik tüm bunları alırken öğretmenlik yapmaya devam ediyordu.

2019 yılında soruşturma başlatıldı ve hatalı bulundu.

Başlatılan soruşturmayla Amanda Riley’in aslında hiç kanser olmadığı öğrenildi. Amanda’ya bağış yapan 349 kişi ve kuruluş tespit edildi. 2021 yılında Amanda, dolandırıcılık suçlamalarını kabul etti ve 105 bin 513 dolar tazminatın yanı sıra 5 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Hatta mahpustan çıktıktan sonra 3 yıl boyunca nezaret altında tutulacak.

Şu an ABD Teksas FMC Carswell Federal Hapishanesinde yatıyor ve hapishanede bile çeşitli sıhhat problemleri uydurduğu, yeniden dokümanda sahtecilik yapmaya çalıştığı söyleniyor.

Amanda’nın hikâyesi ABC kanalında “Scamanda” ismiyle bir belgesel dizisi olarak da yayımlandı.