Son Zamanlarda Ellerden Düşmeyen Kitaplardan Tüm Zamanların En Çok Sevilenlerine Bu Haftanın En Çok Satan Kitapları

Kasım ayı indirimleriyle yüzleri güldürmeye devam ederken kitap kurtlarını da unutmadı. Bu haftanın en çok satan kitaplarını derlediğimiz içeriğimizde indirimli fiyatları ile okumak istediğiniz kitapları bulabilirsiniz. Haydi içeriğimize!

Amazon’da devam eden Gülümseten Kasım kapsamında kitaplarda da indirimler mevcut. Birbirinden farklı çeşitlere sahip kitaplardaki bütün indirimleri görmek isterseniz buraya, Prime üyelerine özel sepette 3 al 2 öde kampanyasındaki kitapları görmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Ayrıca henüz Amazon Prime üyesi değilseniz buraya tıklayarak hemen Amazon Prime üyesi olabilir, indirimlerden yararlanabilirsiniz. İşte bu haftanın en çok satan kitapları!

İntermezzo- Sally Rooney

İntermezzo, son yılların çok satan fenomen müellifi Sally Rooney’nin son yapıtı. Kitapta 30’lu yaşlarındaki beyaz yakalı avukat Peter’ın gençlik aşkı Sylvia’yı sevmesi lakin sıhhat nedenleriyle onunla birlikte olamaması ele alınıyor. Kardeşi Ivan ise 22 yaşında olup toplumsal marifetlerde eksiklik yaşıyor, uyumsuz biri olarak öne çıkıyor. Profesyonel bir satranç oyuncusu olan Ivan, satranç için gittiği bir kentte geçmişin izlerini geride bırakmaya çalışan Margaret ile tanışıyor ve hayatları birbirine karışıyor.

Birbirine zıt karakterlere sahip olan bu iki erkek kardeş, dilek, çaresizlik ve olasılıklarla dolu yeni bir orta faslın eşiğinde gerçek sevgiyi ve hayatta mana arayışını keşfetmeye başlıyor. İntermezzo, Olağan İnsanlar’ın müellifinden öteki bir kitap okumak isteyenlerin tercihi olabilir.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Zacharius Usta- Jules Verne

Jules Verne’in kısa hikayelerinden biri olan Zacharius Usta, vaktin ve insanın sınırlılıklarını sorguluyor. Olay, Cenevre’de yaşayan ve kusursuz saatler üretiyor olan ünlü bir saat ustası Zacharius’un etrafında şekilleniyor. Zacharius, yaptığı saatlerin kendi ruhundan bir modül taşıdığına inanıyor ve bu niyetle ölümsüzlüğün sırrını çözdüğünü sanıyor. Lakin saatlerinde oluşan gizemli arızalar ve sağlığındaki kötüleşme, onu kendi kibriyle yüzleştiriyor. Verne, bu öyküde insanın ölümsüzlük isteğinin tehlikelerini ve bilimin sonlarını etik bir perspektifle ele alıyor.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Ulusların Düşüşü- Daron Acemoğlu/ James Robinson

“Tarih, bahttan ibaret değildir!”

Ulusların Düşüşü, tarih boyunca ulusların, bilhassa de birbirine benzeyen ulusların ekonomik ve politik gelişmeleri ortasında neden büyük farklılıklar olduğuna dair bir tartışma yürütüyor. Muharrirler kısaca “Neden birtakım ülkeler zenginken kimileri fakirdir?” biçiminde bir soru ortaya atıp, köleci toplumlar, feodalizm, sömürgecilik, kapitalizm ve sosyalizm uygulamaları ortasında değişik ve çok öğretici bir seyahate çıkıyorlar.

Kitapta, sömürgeler, koloniler, ihtilaller ve kurtuluş hareketlerinin gölgesi, günümüze nasıl düşüyor? Sanayi İhtilali, neden Moldovya’da değil de İngiltere’de başladı? Kara Mevt denilen Veba, hükümdarları, lordları, serfleri nasıl etkiledi? Toplumların seçkinleri ile en alttakiler ortasında değişen ve değişmeyen ilgi biçimleri hangileridir? üzere soruların yanıtını bulabilirsiniz.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Çürümenin Kitabı- Emil Michel Cioran

“Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin anısı, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, hoş ve firari bir cinnet- geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi pekala?”

Cioran’a nazaran, yalnızca portakallar değil, beşerler da çürür. Cioran, bu yapıtında çağdaş insanın ümitsizliğini, çaresizliğini ve varoluşsal boşluğunu ele alıyor. Hayatın geçiciliği, vefatın kaçınılmazlığı ve insanın kozmostaki yerini sorgularken, lisanın ve fikrin sınırlamalarını da tartışıyor. Son olarak Çürümenin Kitabı, felsefi aforizmalar ve denemeler aracılığıyla insan ruhunun karanlık taraflarına ve ömrün kaçınılmaz acılarına dikkat çekiyor.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Huzursuzluğun Kitabı- Fernando Pessoa

Fernando Pessoa 1935’te öldüğü vakit, sandığındaki yapıtlarının sayısı iddia bile edilemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında ekseriyetle diğer imzalar vardı. Üstelik bu isimler sadece birer takma isim değil, hikayesi, geçmişi, yazgısı, dünya görüşü farklı kişiliklerdi. Pessoa’nın vefatından sonra elyazmaları derlenmeye başlandığı vakit bitmemiş eserler de bulundu içlerinde. Bernardo Soares imzalı Huzursuzluğun Kitabı da bunlardan biriydi.

Huzursuzluğun Kitabı’nda Pessoa, kendi alter egosu olan “Bernardo Soares” karakteri aracılığıyla çağdaş insanın yaşadığı yalnızlık, yabancılaşma ve içsel huzursuzlukları betimliyor. Kitap, tertibe ve hayata ahenk sağlayamayan bir adamın ruhsal çalkantılarını, bireyin kendini manaya ve hayatı anlamlandırma eforunu yansıtan kesimli kanılar, günlükler ve kısa denemelerden oluşuyor.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Çalınan Dikkat: Neden Odaklanamıyoruz?- Johann Hari

Gazeteciyazar Johann Hari, son yıllarda bir şeylere odaklanmakta ne kadar zorlandığını fark ettiğinde hatası evvel kendisinde aramış. Fakat sonra aslında birçok insanın tıpkı sıkıntıdan muzdarip olduğunu görmüş. Böylelikle sıkıntıyı araştırmaya, uzmanlarla görüşmeye başladığında çok daha derin ve kapsamlı nedenlerin kelam konusu olduğunu keşfetmiş. Çalınan Dikkat’te Hari bu nedenleri ayrıntılarıyla ele almanın yanı sıra, dikkatimizi geri kazanmanın yollarına baş yoruyor.

Bireysel uğraşların, yani yalnızca kendi hayatlarımızda birtakım değişiklikler yaparak sorunu çözmeye çalışmanın fakat bir yere kadar tesirli olabileceğini vurgulayan Hari, “dikkatimizi bizden çalan kuvvetlerle kolektif olarak yüzleşip onları değişime zorlamamız gerektiğini” belirtiyor. Bunun ise acil bir sıkıntı olduğunu, zira dikkati dağılmış bir toplumun, önündeki en kıymetli problemlere bile odaklanamayacağını ve tahlil üretemeyeceğini söylüyor.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Anna Karenina- Lev Nikolayeviç Tolstoy

“…birini seversen şayet, olmasını istediğin üzere değil, olduğu üzere, her şeyiyle seversin.”

19. yüzyıl Rusya’sında geçen Anna Karenina, aristokrat bir bayan olan Anna Karenina’nın, evli olmasına karşın Kont Vronskiy ile yaşadığı tutkulu aşkı anlatıyor. Anna, bu bağlantı yüzünden toplumsal normlara karşı gelirken, etrafındaki beşerler tarafından dışlanıyor ve içsel bir çöküş yaşıyor. Kitapta, Anna’nın kıssası, kırsal bir hayatı ve ahlaki kıymetleri savunan Levin karakterinin içsel arayışlarıyla paralel ilerliyor. Tolstoy, karmaşık insan bağlantılarını ve birey ile toplum ortasındaki çatışmayı etkileyici bir biçimde ele alarak, aşkın, sadakatin ve özgürlüğün bedellerini sorguluyor.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Yeşil Bambu ve Öbür Fantastik Öyküler- Osamu Dazai

Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen muharrirlerinden, “sıra dışı” hayatıyla da meşhur Osamu Dazai, Yeşil Bambu ve Başka Fantastik Hikayeler’de Japon masallarındaki tipik su perilerini, denizkızlarını ve intikamcı hayaletleri kendine has üslubuyla yorumlayarak fantastik bir alegori, çarpık bir masal dünyası ortaya çıkarıyor.

Bu hikayede bir denizkızı peşinde helak olan samuray Çudo Konnai’dan onurlu yoksulluğunun altüst olmaması için elinden geleni gerisine koymayan krizantem sevdalısı Sainosuke’ye, para peşindeki yalancı Saburou’dan kız peşinde kendini güzel birine dönüştürmek isteyen sihirbaz Tarou’ya kadar hiç kimse, Dazai’nin acımasız ve mizahi kaleminden kurtulamıyor.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bilinmeyen Bir Bayanın Mektubu- Stefan Zweig

“Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, daima, fakat daima yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?”

Bilinmeyen Bir Bayanın Mektubu, Stefan Zweig’ın insan psikolojisinin derinliklerini ustalıkla ele aldığı bir kitap. Kıssa, ünlü bir muharrir olan R.’ye gelen isimsiz bir mektup üzerinden şekilleniyor. Mektubu yazan bayan, R.’ye olan karşılıksız ve saplantılı aşkını anlatıyor. Bayan, onu çocukluğundan itibaren gizlice sevmiş, hayatı boyunca bu aşkın tesiri altında yaşamış ve R.’nin farkında bile olmadığı anılarla dolu bir hayat sürmüştür. Bu tek taraflı ve tutkulu aşkın yıkıcılığı, Zweig’ın etkileyici anlatımıyla okuyucunun ruhuna işliyor.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Paranın Psikolojisi: Servet, Açgözlülük ve Memnunluk Üzerine Sonsuza Dek Değişmeyecek Dersler- Morgan Housel

Ödüllü muharrir Morgan Housel Paranın Psikolojisi’nde, insanların paraya ait niyet biçimlerini ele alan 19 kısa öyküye yer veriyor ve hayatın en kıymetli istikametlerinden biri olan para konusunu nasıl daha yeterli anlayabileceğimize dair kıymetli dersler sunuyor.

Kitap, para kazanma, biriktirme ve harcama konusundaki kozmik insan tavırlarını incelerken, servet yaratmanın sırf bilgi değil, sabır, disiplin ve yanlışsız zihniyetle mümkün olduğunu anlatıyor. Housel, gerçek hayattan kıssalar ve kolay fakat derin derslerle okuyuculara, parayı anlamanın ve direktörün memnunluk ve tatminle nasıl temaslı olduğunu öğretiyor. Eser, finansal kararların uzun vadeli tesirlerini anlamak isteyen herkes için rehber niteliğinde.

Kullanıcı yorumu:

Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir: