Kuveyt’teki Sabah Al Ahmad Deniz Şehri’nin, Çöl ve Denizi Buluşturmayı Mümkün Kılan Etkileyici Mühendisliği
Kuveyt’in çöl toprakları, tarih boyunca pek çok zorluğa konut sahipliği yapsa da Basra Körfezi’nin kıyısındaki Sabah Al Ahmad Deniz Kenti bu zorlukların üstesinden mühendislik ve teknoloji ile gelmeyi başardı. Ayrıntıları içeriğimizde anlatıyoruz.
Modern mühendislik tekniklerinin bir zaferi olarak öne çıkan Sabah Al Ahmad Deniz Şehri, aslında Basra Körfezi’nin kıyısında, Kuveyt’in güneyinde yer alan bir mega proje.
Çölün ortasında bir deniz kenti yaratmak emeliyle tasarlanan bu proje şu anda dünyanın en büyük kıyı geliştirme projelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Sabah Al Ahmad Deniz Kenti, toplamda 100 milyon metrekarelik bir alanı kaplıyor.
2003 yılında inşa edilmeye başlanan bu projenin 10 basamaktan oluşarak 25 yıl içinde kademeli olarak tamamlanması planlanıyor.
İlk fazı 2010 yılında tamamlanan projenin, sonraki basamaklarının da süratle ilerlediği ve kentin tamamlanan kısımlarının faal olarak kullanılmakta olduğu biliniyor.
Tamamlandığındaysa, 250.000’den fazla kişiye mesken sahipliği yaparak ve Kuveyt’in en büyük yerleşim bölgelerinden biri hâline geleceği düşünülüyor.
İnşasında, çölü denizle buluşturmak için ileri seviye hidrolik mühendislik teknikleri kullanıldığı biliniyor.
Proje kapsamında açılan 200 kilometre uzunluğundaki yapay kanalların etrafına yerleşim alanları inşa edilerek çölü denizle buluşturmak hedefleniyor.
Ayrıca, bu mühendislik mükemmeli projede hem doğal su yollarını korumak hem de su kalitesini arttırmak için ayrıntılı bir hidrolik tasarım olması planlanıyor.
Ek olarak, denizin altına yerleştirilen özel bariyerlerle suyun akışını denetim ederek erozyonu önlemek ve deniz ekosisteminin korunmasına da katkı sağlamak amaçlanıyor.
Özellikle suyun deveranı ve temizliğisağlanarak, sakin suyun yarattığı potansiyel etraf meselelerinin da minimize edileceği söyleniyor.
Çevre dostu olduğu söylenen bu projenin, su altı habitatlarını korumak ve deniz ekosistemini canlandırmak için ileri teknoloji sistemler barındırdığı da ekleniyor.
İlk fazı 2010 yılında tamamlanan projenin, sonraki evrelerinin da süratle ilerlediği ve kentin tamamlanan kısımlarının faal olarak kullanılmakta olduğu biliniyor.