Görme engellilerin dünyayı siyah olarak algıladığını varsayıyoruz fakat durum bu kadar kolay değil. Bizim algılamamızın güç olduğu pek çok şey var. Görme engelli birinin tecrübesini aktarmasından da yola çıkarak betimleyeceğiz.
Birçoğumuz, görme engelli olsak dünyayı nasıl algılayacağımızı merak etmişizdir ve neredeyse hepimizin iddiası zifiri karanlıktan öteye gitmez zira gözümüzü kapattığımızda gördüğümüz şey budur.
Ancak durum bundan ibaret değil. Görme engellilerin gözünün önünde siyah bir renk yok. Aslında ne olduğunu hem doğuştan hem sonradan görme engelliler üzerinden açıklayalım.
Görme engelliler dünyayı simsiyah görmüyor.
Dr. İrem Özdemir, görme engellilerin dünyayı nasıl gördüğünü şöyle açıklıyor:
“Çoğu kişi, görme engellilerin dünyayı siyah ve karanlık gördüğünü zannediyor zira gözlerimizi kapattığımız vakit tek görebildiğimiz şey siyahlık fakat bu aslında bu türlü değil. Beyne giden mesaj koptuğu için görme engelliler hiçbir şey görmüyor. Bizim için hayal etmesi güç lakin şöyle düşünün. Nasıl ki tek gözünüzü kapattığınızda o gözün gördüğü tüm alanlar yok oluyor, görme engelliler de bu halde görüyor.”
Bu alışılmış ki doğuştan körlerde ve sonradan kör olanlarda değişiklik gösterir.
Doğuştan kör olan beşerler, hayatları boyunca etraflarını görsel olarak hiç algılamadıkları için üstte bahsettiğimiz üzere kelimenin tam manasıyla hiçbir şey görmezken sonradan kör olanlar; renkler, biçimler, ışıklar, karanlık üzere şeyler görebiliyorlar.
Sonradan görme engelli olan bir kişi, kendi tecrübesini şu formda aktarıyor:
“Şu anda koyu kahverengi bir yer üzerine, önde ve merkezde turkuaz ışıldamalar var. Hatta şu anda yeşile dönüştü. Şu anda üzerinde sarı benekler olan parlak maviye ve tüm görüntüyü kaplama tehlikesi gösteren turuncu da var. Görüşümün geri kalan kısmında ezilmiş geometrik biçimler, karalamalar ve bulutlar ve ben tanım edemeden değişiyorlar. Bir saat sonra gelin, değişik olacaklar. Tüm bu dağınıklıktan kaçmak için gözlerimi kapatsam, birşey değişmiyor. Hiç gitmiyorlar.”
Kısacası doğuştan görme engelliler, daha evvel algılamadıkları bir şeyi göremeyecekleri için hiçbir şey görmüyorlar lakin sonradan kör olanlar ışıklar, biçimler, renkler üzere kimi imgeleri deneyimliyorlar.
