Ekranlardaki Sahte Yumrukların Arka Planında Yatan Sırları Öğrenince Oyuncuları Tebrik Etmek İsteyeceksiniz!
Aslına bakarsanız sinema ve dizilerdeki yumrukların uydurma olduğunu her birimiz biliyoruz. Lakin kimileri ve hatta çoğunluğu öylesine gerçekçi gözükür ki yumruğu ceddin jest ve mimikleri, yumruğu karşılayanın ise darmaduman olmuş hâli buradaki gerçeklik hissesini sorgulamamıza sebep olur.
Bir taraftan iç sesimiz, “İnsanların işi bu! Elbette gerçekçi olacak” dese de öte yandan da izlediğimiz sahneler karşısında olan bitenin gerçek olmadığına inanmakta zorluk çekeriz.
Peki sahte yumrukların bu kadar gerçekçi görünmesinin sırrı nedir?
Bir sinema yahut dizi sahnesini en temel seviyede tahlil etmek için bir yumruk hayal edelim.
Öncelikle ikna edici bir yumruk atmanın anahtarı, her iki tarafında iş birliği içinde olmasıdır. Şayet yumruğu atan kişi bunu kusursuz bir formda yaparsa ancak yumruğu karşılayan kişi zayıf bir reaksiyon verirse darbe başarısız olur.
Etkileyici ve tıpkı vakitte inandırıcı bir sahne yaratmak için her iki tarafın da harika bir performans göstermesi, kusur yapmaması ve rollerine tam manasıyla bağlı kalması epey kıymetlidir.
Bu noktada göz önünde bulundurulması gereken bir ayrıntı daha vardır.
Aksiyon sahneleri esnasında oyuncuların ve dublör sanatkarlarının ekseriyetle birbirleriyle fiziksel temastan kaçınması gerekir. Şayet “aksiyonu üst üste koymak” tekniği kullanılmazsa kelam konusu yumruk, geçersizliğini ele verir.
Bu sanayi terimi ise kamerayı tabiri caizse kandıracak biçimde ilgili bireylerin hareketlerini ve pozisyonlarını katlandırma usulünü tabir eder. Yani aksiyon üst üste konulmadıkça oyuncular ortasındaki ara barizleşir ve inandırıcılık kaybolur.
Ayrıca kamerayı stratejik olarak konumlandırarak ve kameradaki boşlukları ayarlayarak yakın bir etkileşim yanılsaması yaratılabilir.
Fakat bilhassa ağır çekim gerektiren kimi sahnelerde, gerçek temas gerekebilir.
Bu sahnelerde darbeyi alan taraf, yumruğun gücünü karşılamada değerli bir rol oynar. Küçük bir darbe, minimal bir reaksiyona sebep olabilirken daha önemli bir darbe ise dramatik bir düşüşe yol açarak yumruğun daha güçlü görünmesine neden olur.
Bununla birlikte yumruğun tesiriyle yere inançlı bir halde düşebilmek de başlı başına bir marifet gerektirir zira yumruğu karşılayan kişi, vücuda gelen darbeyi kademeli olarak ve başarılı halde absorbe etmelidir.
Ayrıca çekim sonrası, isabetlerin tesirini arttırmak için ek hileler kullanılır.
Yapımcı, yumruğun temas etmesi gereken kareleri keserek izleyicinin beyin boşluğunun dolmasını sağlar ve bu sayede daha güçlü bir vuruş algısı yaratılır.
Özetle bu teknikler sayesinde hem set sırasında hem de çekim sonrasında seyirci, sert aksiyon yanılsamalarına kapılırken oyuncuların da güvenliği ön planda tutulmuş olur.
İlginizi çekebilecek öteki içeriklerimiz:
