Dünyanın En Zorlu Coğrafyasında İnşa Edilecek Sichuan-Tibet Demir Yolu, Bu Zorlu Şartlarla Nasıl Savaşıyor? (Teknoloji ve Mühendisliği Ağzınızı Açık Bırakabilir!)
Hayata geçirdiği üst seviye mühendislik projeleri ile ismini duyuran Çin’in mühendislik dünyasında ihtilal yaratan değerli bir projesi daha var. Bu içerikte Sichuan-Tibet Demiryolu’ndan bahsedeceğiz.
Çin’in mühendislik çözümleriyle dikkatleri üzerine çeken projeleri dünya sahnesinde isminden kelam ettirmeyi başarıyor.
Sichuan-Tibet Demir Yolu’ysa 50.6 milyar dolarlık bütçesiyle devasa bir ulaşım altyapısı olarak öne çıkıyor.
Tam 1838 kilometre olan bu demir yolu, Sichuan eyaletini Tibet Özerk Bölgesi’ne bağlıyor!
Temelleri 2020 yılında atılan bu demir yolunun 2026 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor.
Yüksek rakımlı dağlar, derin vadiler, faal fay sınırları ve sık sık meydana gelen zelzelelerle bilinen bölgelerden geçecek olan bu demir yolunun dünyanın en şiddetli coğrafyalarından birinde inşa edileceği söyleniyor.
Söz konusu kuvvetli coğrafyaya karşın bu projenin hayata geçirilmesinin, mühendislik dünyasında bir dönüm noktası olarak görüleceği söz ediliyor.
Bu projenin, tamamlandığında dünyanın en yüksek demir yolu çizgilerinden biri olan Qinghai-Tibet Demir Yolu’nu geçerek yeni bir rekor kırmayı başaracağı belirtiliyor.
Peki mühendisler bu kuvvetli şartlarla nasıl mühendislik tahlillerini kullanarak başa çıkıyor?
Modern tünel açma makineleri ve sismik direnci yüksek köprü tasarımları bu projenin en dikkat cazibeli mühendislik tahlilleri ortasında gösteriliyor.
Ayrıca, yolun kimi kısımlarında inşa edilecek olan yüksek süratli tren hatlarının da yolculara konforlu ve inançlı bir seyahat tecrübesi sunması amaçlanıyor.
Ek olarak bu projenin, toplam uzunluğu 1000 kilometreyi aşan tünelleri içereceği ve tünellerin birçoklarının 4000 metre üzerinde rakıma sahip olacağı söyleniyor.
Demir yolu çizgisi boyunca, birçok ırmak ve vadiyi geçmek için köprüler inşa edilmesi gerektiği ve mühendislerin köprülerin dayanıklılığını artırmak için karbon fiber ve yüksek dayanımlı çelik üzere ileri teknoloji gereçler kullandığı ekleniyor.
Sismik sensörlerle donatılmış köprülerinse zelzele sırasında oluşabilecek ani hareketlere otomatik olarak ahenk sağlayabileceği belirtiliyor.
Ayrıca, bölgenin güçlü iklim koşullarına uygun inşaat gereçlerinin seçildiği ve çevresel tesirleri minimize edecek dizaynlar kullanılarak sürdürülebilirliğin de ön planda tutulduğuna vurgu yapılıyor.
İleri teknolojiye sahip yüksek süratli tren çizgilerinin, bu demir yolu üzerinde saatte 200 km süratle seyahat edilmesini mümkün kılarak Sichuan’dan Lhasa’ya olan seyahat mühletini yaklaşık 36 saatten 13 saate indirebileceği tabir ediliyor.
Otomatik denetim sistemleri ve gelişmiş sinyalizasyon teknolojileri, trenlerin inançlı bir biçimde seyahat etmesini sağlayacak.
Özetle, Sichuan-Tibet Demir Yolu yalnızca Çin’in altyapı ve ulaşım projelerindeki muvaffakiyetini değil tıpkı vakitte mühendislik ve teknoloji alanındaki yenilikçi vizyonunu da gözler önüne seriyor.
