“Buyurun Cenaze Namazına” Deyiminin IV. Murat’a Kadar Uzanan Aklınıza Bile Gelmeyecek Hikâyesi
Osmanlı vaktinden beri kullandığımız, manasını bilmediğimiz pek çok tabir var. Bunlardan birisi de” buyurun cenaze namazına!”.
Takvimler Padişah IV. Murat zamanını gösteriyor, yani 17. Yüzyıl…
O vakitler kahve de tütün de yasak. Hatta sokağa fenersiz çıkmak bile! İşte tabirin olayı da aslında burada başlıyor.
IV. Murat’ın çok meşhur bir alışkanlığı vardı.
Bazı vakitler, halkın haberi olmadan tebdili kıyafet, yani farklı bir kılığa bürünür beşerler ortasına karışırdı. Halk, padişahı bu biçimde tanımadığı için doğal davranırdı. İşte bu günlerden birinde de bizim meşhur tabirimiz ortaya çıktı.
Kahve, tütün ve gibisi hususların zararlı olduğunu biliyoruz. Tüketenlerin ve satanların da her türlü cezayı alacaklarını da.
Bir gün tebdili kıyafet ile Üsküdar sokaklarında dolaşan Sultan Murat, bir kahvehaneye uğrar.
Normal, sıradan bir kahvehane üzere görünen bu yerin gerisinde gizlice tütün de tüketilir. Sultan, sessizce masaların birine oturur ve bekler. Kahveci yanına gelerek kahve isteyip istemediğini sorar.
Sultan, pek serinkanlı bir halla karşılık verir. Akabinde tütün içip içmeyeceğini sorunca kahveci, “hayır” yanıtını almıştır.
Bu karşılık, kahveciyi şüphelendirir. Zira tütün kullanmayan birinin orada da işi yoktur.
Utana sıkıla kahveyi götürerek Sultan’a uzatan kahveci, “Baba erenler ismini bağışlar mı?” deyince “Murat” karşılığıyla karşılaşır. Eli ayağı buz kesen kahveci, ” isminin yanında Sultan da var mı?” sorusuna evet yanıtını alınca ipler kopar.
“Öyleyse buyurun cenaze namazına!” diyerek yere yığılan kahveciye Sultan Murat çok güler, bir kezliğine kahveciyi affeder ve oradan ayrılır.
Fena işlere bulaşmış, “naneyi yedik” demenin daha kibarı olan bu tabir de böylelikle sözlüğümüze eklenmiş.
Deyimlerle ilgili daha fazla içerik için: