Bugün dünyanın en tanınan turizm merkezlerinden bir tanesi olan Hindistan’daki Tac Mahal, hayran kalınası mimari özelliklerinin yanı sıra aslında gerisinde derin bir de aşk kıssası taşıyor. Devrin Babür şahının hayatını kaybeden eşi için yaptırdığı Tac Mahal hakkındaki enteresan bilgilere gelin yakından bakalım.

Aşk tıpkı vefat üzeredir, her canlı bir gün tadar. Aşkın akabinde vefat gelmesi ise dünyanın en acı gerçeklerinden bir adedidir. Hepimiz bir biçimde ölen sevdiklerimizi ölümsüz kılmaz isteriz fakat şayet bunu isteyen dünyanın en zenginlerinden bir tanesiyse sonuç Tac Mahal olur. Evet, Hindistan’da bulunan mimari bir şahane olan Tac Mahal aslında günümüze kadar gelmiş bir çeşit anıt mezardır.

Tac Mahal, devrin Babür şahı Şah Cihan tarafından hayatını kaybeden eşi Mümtaz Mahal için yaptırılmıştır. Daha sonra kendisi de buraya defnedilen şah, bu anıt mezar ile eşini ölümsüz kılmakla kalmamış tıpkı vakitte periyodun Babür devletinin kudretini de temsil etmesini istemiştir. Bugün dünyanın en tanınan turizm merkezlerinden olan Tac Mahal hakkındaki sıra dışı bilgilere gelin yakından bakalım.

Tac Mahal hakkında bilgiler:

  • Tac Mahal’in üretim nedeni acıklı bir aşk kıssası.
  • Bir daha bu türlü bir hoşluk yapılmasın diye ustaların ellerinin kesildiği söylenir.
  • Tac Mahal’in rengi, ona günün hangi saati baktığınıza nazaran değişir.
  • Duvar süslemelerinde bile mücevher kullanıldı.
  • Tac Mahal’in simetrisini bozan tek şey Şah Cihan’ın mezarı.
  • Yapı aslında göründüğü kadar büyük değil.
  • Tac Mahal’i doğal tesirlerden korumak için özel prosedürler kullanılıyor.
  • Sayısız savaş sırasında ustalıkla korundu.
  • Tac Mahal, Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biridir.

Tac Mahal’in üretim nedeni acıklı bir aşk öyküsü:

1627 – 1658 yılları ortasında Babür İmparatorluğu’nun beşinci hükümdarı olarak karar sürmüş olan Şah Cihan’ın üçüncü ve en sevdiği eşi olan Ercümend Bânû Begüm yani Mümtaz Mahal, 1631 yılında şahın on dördüncü çocuğuna gebeyken genç bir yaşta hayatını kaybetti. Vefat haberini duyduğu sırada bir isyanı bastırmak için seferde olan Şah Cihan beyninden vurulmuşa döndü ve üzüntü dolu bir yas devrine girdi. Sevdiği eşinin anısına yaptırdığı Tac Mahal’in inşası 1632 yılında başladı ve 1652 yılında tamamlandı. 

Bir daha bu türlü bir hoşluk yapılmasın diye ustaların ellerinin kesildiği söylenir:

Yapımı tam 20 yıl süren Tac Mahal’in inşaatında Orta Asya’dan, İran’dan, Suriye’den, Türkiye’den gelen 20 binden fazla emekçi çalıştı. Her biri işinin ustası olan bu emekçilere çok saygılı davranıldığı ve epeyce yüksek fiyatlar ödendiği söylenir. Bir rivayete nazaran personeller o kadar başarılı bir iş çıkarmışlar ki Şah Cihan buradan daha hoş bir yer yapmasınlar diye ustaların ellerini kestirmiş. Tarihi bir delil olmasa da Tac Mahal hakkında en bilinen söylentilerden biridir. 

Tac Mahal’in rengi, ona günün hangi saati baktığınıza nazaran değişir:

Tac Mahal’in ana gereci kırmızı kumtaşıdır ve dışı da beyaz mermer kaplıdır. Hindistan’ın ve Orta Doğu’nun farklı noktalarından binden fazla fil kullanılarak buraya getirilen bu beyaz mermerin en eşsiz özelliği renk değiştiriyor olması.Bu sayede Tac Mahal’e gün doğarken bakarsanız sarı, gece vakti bakarsanız mavi renkte olduğunu görürsünüz. Bu renk değişimleri Şah Cihan’ın eşi öldükten sonra yaşadığı duygusal durumun şiirsel bir mimari anlatısıdır. 

Duvar süslemelerinde bile mücevher kullanıldı:

Tac Mahal’in içine girip şöyle bir etrafınıza baktığınız vakit lale, zambak, süsen, gelincik ve nergis pek çok farklı çiçek motifinin duvarda olduğunu görürsünüz. Bunların fotoğraf olduğunu zannediyorsanız yanılıyorsunuz zira her biri özel bir kakma tekniği ile duvara yerleştirilmiş akik, kalsedon, lazuli, kan taşı, lal taşı üzere 28 farklı mücevher çeşidinden oluşuyor. Oluşuyordu demek daha yanlışsız olacak zira bunların çok büyük bir kısmı 1857 yılında İngiliz ordusu tarafından yağmalandı. Bugün bir Tac Mahal yaptırmak isterseniz maliyeti bir milyar doların üzerinde olacaktır. 

Tac Mahal’in simetrisini bozan tek şey Şah Cihan’ın mezarı:

Tac Mahal’in içerisinde şahın başka eşlerinin ve hizmetçilerinin de gömülü olduğu farklı alanlar vardır. Asıl alanda ise Mümtaz Mahal’in mezarı vardır. Yapının her bir noktası eşsiz bir simetriye sahiptir, Şah Cihan’ın mezarı hariç. Şah Cihan 1658 yılında ölünce mezarı Mümtaz Mahal’in yanına yapıldı. Fakat bu mezar, zati tam ortada olan asıl mezarın yanına yapıldığı için bütün simetriyi bozdu. Üstelik erkek mezarının bayan mezarından daha büyük olması geleneği nedeniyle imaj düzgünce bozuldu. 

Şah Cihan’ın mezarı hakkındaki bir efsaneden bahsetmeden geçmeyelim. Rivayete nazaran Şah Cihan öldüğü vakit aslında Tac Mahal’e değil, karşısına siyah mermerden yapılacak bir yapıya gömülmek istiyordu. Hatta Tac Mahal ile bu yapı bir köprü ile birbirine bağlanacaktı. Bu yapı inşa edildi mi bilmiyoruz lakin bir rivayete nazaran bu yapı inşa edildi fakat babasını devirip tahta geçen Şah Cihan’ın oğlu tarafından yıkıldı. 

Yapı aslında göründüğü kadar büyük değil:

Tac Mahal’in yüksekliği yaklaşık 73 metre, yani epeyce yüksek ancak dışarıdan bakıldığı vakit sırf yüksek değil birebir vakitte olduğundan bile geniş görünüyor. Bunun nedeni, minarelerinin dışa eğimli olarak yapılması. Tac Mahal’in baş mimari olan Persli usta Ahmad Lahauri, minareleri dışa eğimli inşa ederek optik bir illüzyon yaratmış ve daha geniş görünmesini sağlamıştır. Kimileri bu dışa eğimin, muhtemel bir sarsıntıda ana kubbe yıkılsa bile bütün yapı hasar görmesin diye yapıldığını söylüyor. 

Tac Mahal’i doğal tesirlerden korumak için özel prosedürler kullanılıyor:

Hindistan, bilhassa de Tac Mahal’in bulunduğu Agra kenti dünyanın en kirli kentlerinden bir tanesi. Bu kir, Tac Mahal’in güzelim beyaz mermerlerini sararttığı için inşa edildiği günden beri paklık için özel bir sistem kullanıyor. Hintli bayanların yüz maskesi olarak da kullandığı bir çamur ile yapının mermerleri tertipli olarak temizleniyor. Tac Mahal birebir vakitte geceleri asla aydınlatılmıyor zira böceklerin gelerek beyaz mermeri kirletmesi istenmiyor. Muhtemelen yapay ışık bu yapının hoşluğunu bozacaktır. 

Sayısız savaş sırasında ustalıkla korundu:

Hindistan tarihi, bilhassa de 20. yüzyılı savaşlarla geçmiştir. Pakistanlılar, Almanlar, Japonlar ve İngilizlerle savaşmış olan Hindistan’ın en kıymet verdiği lakin tıpkı vakitte en savunmasız yeri olan Tac Mahal, bütün bu savaşlar boyunca özel bir formülle korundu. Savaş pilotları görmesin diye Tac Mahal’in kubbesi bambulardan yapılmış iskeleler ve özel örtülerle kapatıldı. Böylelikle bölgeyi bilmeyen pilotlar buranın sırf garip bir inşaat olduğunu düşünüp oradan uzaklaştılar. 

Tac Mahal, Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biridir:

Bir vakitler seçilen Dünyanın Yedi Harikası’nın bir kısmı artık var olmadığı New7Wonder isimli bir vakıf, 2007 yılında Dünyanın Yeni Yedi Mükemmeli için bir oylama yaptı. Yapılan oylama sonucunda Petra Antik Kenti, Çin Seddi, Kurtarıcı İsa Heykeli, Machu Picchu Antik Kenti, Chichén Itzá Piramidi, Kolezyum ve Tac Mahal; Dünyanın Yeni Yedi Mükemmeli seçildi. 

Şah Cihan’ın karısı için anıt mezar olarak yaptırdığı mimari mükemmel Tac Mahal hakkında kimilerini birinci kere duyduğunuz sıra dışı bilgilerden bahsettik. Günümüzden yüzlerce yıl evvel bu türlü bir yapı inşa edilmesi hayranlık verici. 

Kaynak: Asia Highlights

What is your reaction?

0
Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir