Tabii ki meskende yapıp yemenin de bir tadı var lakin hoş bir restoranda hoş bir yemek yemek çok daha keyifli. Güzel de neden?
İnsanlar yüzlerce yıldır yemeklerini meskende değil ”dışarıda” yiyorlar. Geçmişte daha fazla konutundan uzakta olan; örneğin ticaret için değişik bir kente gitmiş beşerler için açılan bu yemek konutları, yüzyıllar sonra 18. yüzyılda Fransa’da tabiri caizse keyfi bir hâl alıyor ve bugün hepimizin aşina olduğu restoran kültürü ortaya çıkmış oluyor.
Peki sadece konutundan uzakta olup mecburen karnını doyuranların tercih ettiği bir şeyken restoranda yemek neden asırlar içinde dönüşüp meskenden yemekten çok daha fazla keyif veren bir cümbüş ve toplumsallaşma aracı haline gelmiş olabilir?
Başlangıçta hedef sadece yemekmiş
Hem neredeyse bin yıl öncesine dayanan tarihçesiyle bilhassa Çin’de var olan restoranların hem de 18. yüzyılda Fransa’da gelişmeye başlayan restoran kültürünün ana odağı yemekmiş.
Sağlıklı, lezzetli, uygun fiyatlı yemek yemek için restoranların kapılarını aşındıran beşerler, bilhassa Fransa’da başlayan dönüşümle farklı bir tecrübeye ortak olmaya başlamış. Zira Fransa’da restoranlar esasen var olan kafe kültürünü kopyalarak ufak masalar, tek bir yemek yerine içinde farklı seçenekler olan menüler ve vakit geçirilebilecek bir alan yaratmaya başlamış.
Ardından menüler giderek çeşitlenmeye, yanına şarap, kokteyl üzere seçenekler eklenmeye başlamış. Bu türlü olunca da restoranlar yavaş yavaş sadece yemek yenen bir yer olmaktan çıkıp keyifli vakit geçirilebilen bir toplumsallaşma alanına dönüşmüş.
Günümüzde ise insanlara konutta mi bir restoranda mı yemek yemekten keyif aldıkları sorulduğunda cevap büyük oranda ”restoran” haline gelmiş durumda.
Bu soruyu natürel ki pek çok araştırmacı da sormuş
Yürütülen araştırmalarda münasebetler genel olarak birkaç farklı unsur ile açıklanmış. Çalışmalarda iştirakçilere dışarıda yemeyi meskende yemeye tercih etmelerinin sebebi sorulduğunda en çok alınan yanıtlar şunlar olmuş;
- Yeni lezzetler deneyebilmek.
- Sosyalleşmek.
- Rutinin dışına çıkarak farklı bir tecrübe yaşamak.
- Eğlenmek.
- Yemek yapamamak/sevmemek/zaman kaybı olarak görmek.
Kısaca beşerler dışarıda yemek yemeyi seviyorlar zira bir restoranda yemek yemek sadece yemek yemek değil. Tıpkı vakitte eğlenmek, toplumsallaşmak, ”farklı” bir şey yapmak manasına da geliyor. Haliyle bu da insanları daha keyifli ediyor.
Restoranların dönüşümü devam ediyor
Günümüzde tüm bu beklentileri daha düzgün karşılayabilmek ve ziyaretçilerine çok daha uygun vakit geçirtebilmek için restoranlar dünya mutfağından güzel yemekler yiyebileceğiniz, bir bar çeşitliliğinde geniş alkol menüleriyle şaraplardan özgün kokteyllere her şeyi tadabileceğiniz ve müzik eşliğinde eğlenebileceğiniz yerlere dönüşmüş durumda.
Eğer siz de bir restoranda arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirmekten, hoş yemekler yemekten, yanında enfes kokteyller içmekten ve eğlenmekten hoşlanıyorsanız; üstüne bir de İzmir’de yaşıyorsanız, kapılarını geçtiğimiz haftalarda açan ve tüm bunları konuklarına tıpkı anda sunan Pally’yi ziyaret edebilirsiniz.
Üstelik Pally kurucumuz İbrahim Akman’ın yeni restoranı, yani aileden biri! Nasılmış bir bakayım derseniz de çabucak buradan Instagram hesabına göz atabilirsiniz!
