Danimarkalı gece hemşiresi Christina Aistrup Hansen, 2012 ve 2015 yılları ortasında, çalıştığı hastanenin “Ölüm Şeytanı” hâline geldi. Çalışma arkadaşının kuşkuları sonucu yakalanan katil hemşirenin kıssası ise sahiden kan dondurucu.
Bu sene, Netflix’te “The Nurse” isimli dizinin yayınlanmasıyla Christina Aistrup Hansen hadisesi tekrar gündeme geldi. Katil hemşireyi mevzu alan küçük dizi, olayla ilgili merakları bir kere daha uyandırdı.
Hazırsanız; hastane koridorlarında adeta bir Azrail üzere dolaşan Christina’nın neden bu türlü bir şey yaptığına, nasıl yakalandığına ve şu an nerede olduğuna daima bir arada bakalım.
Dışarıdan bakıldığında başarılı bir hemşire profili çiziyordu.
Christina Aistrup Hansen, 2016 yılında Danimarka’daki Nykøbing Falster Hastanesi’nde gece hemşiresi olarak çalışıyordu. Dışarıdan bakıldığında, başarılı ve acil durumlarda nasıl müdahale etmesini bilen bir hemşireydi. Lakin sorun şu ki acil durumları kendi yaratıyordu.
Katil hemşire, geceleri hastalara yüksek dozda morfin ve diazepam veriyordu. Hastalar, maddelerin tesiriyle ölümle burun buruna geldiğinde ise onları kurtarıyordu. Bir müddet sonra, meslektaşı Pernille Kurzmann Larsen bu durumdan şüphelenmeye başlamıştı.
Hastanede çalışan birçok kişi şüphelenmişti fakat kimse birbirine söylememişti.
Pernille Kurzmann Larsen, kuşkularını hastanedeki öteki çalışanlara da açtı ve birçoğu, uzun vakittir bu türlü bir şeyden şüphelendiklerini ancak lisana getiremediklerini itiraf ettiler.
Onu gözlemlemek için gece vardiyalarına kalan ve ilaçları denetim eden Kurzmann, artık emin olmuştu. Birebir kısımda çalışan erkek arkadaşı Dr. Niels Lunden’in yardımıyla polise haber verdiler, işte her şey bu noktadan sonra tahlile kavuşacaktı.
Üç hastanın vefatı sebebiyle en sonunda tutuklandı.
Gece hemşiresi, 2012 yılında ölen 72 yaşında bir erkek, 28 Şubat 2015’te ölen 86 yaşında bir bayan ve tıpkı gün ölen 66 yaşında öbür bir erkek olmak üzere 3 hastanın mevti nedeniyle tutuklandı. Vücutlarında yüksek dozda morfin ve diazepam bulundu ve hepsinin öldüğü gün gece vardiyasında çalışan kişi Christina’ydı.
Hemşire, “Ölüm Şeytanı” ismiyle ünlenmişti.
Duruşma, Danimarka medyasında yer alan en değerli davalardan biri haline geldi. Hemşire, Danimarka’da “Ölüm Şeytanı” olarak ünlendi. 2016 yılında üç cinayet ve bir cinayete teşebbüsten ömür uzunluğu mahpus cezasına çarptırıldı.
Ancak 2017’de ceza 12 yıl olarak değiştirildi ve suçlama “cinayete teşebbüs” oldu. Münasebet ise, morfin ve diazepam’ın direkt mevt nedeni olduğunun kanıtlanamayacak olmasıydı.
Tüm bu cinayetlerin arkasında yatan en büyük sebeplerinden biri “aşırı ilgi arama” ile ilişkilendirilebilecek kişilik bozukluğuydu.
Bugün, 2023 prestijiyle, Christina Aistrup Hansen cezasını bir Danimarka hapishanesinde çekmeye devam ediyor. Kendisine, “aşırı ilgi arama” davranışlarıyla karakterize edilen bir kişilik bozukluğu olan “histrionik kişilik bozukluğu” teşhisi kondu.
Çünkü hemşire, hastalara yüksek dozda ilaç vermesinin çabucak akabinde onları kurtarmak için öbür ilaç veriyordu. Kendini bir nevi kahraman ve ilgi odağı yapmaya çalışıyordu. Fakat, hadiselerinin üçünde bunu yapamadı ve vefatlarına sebep oldu.
Ölüm Şeytanı’nın cezası 2028’de sona erecek.
2018 yılında özgür bir bayan olarak ömrüne devam edecek olan Christina, bir daha asla hemşire mesleğine dönemeyecek. Onu ihbar eden meslektaşı Kruzmann ise hâlâ birebir hastanede çalışmaya devam ediyor.
