Depremin yaralarını sararken, geçmişte yaşadığı felaketlerden değerli dersler çıkaran kimi kentlerin olduğunu görmek mümkün.
Doğal afetlerin dünya üzerindeki çeşitli bölgeleri önemli halde etkileyebildiğini biliyoruz. Ne yazık ki ülkemizde de çeşitli afetlerin tesirlerini sık sık görüyoruz. Bilhassa zelzeleler, tsunamiler, kasırgalar ve sel baskınları üzere büyük çaplı afetler, kentlerin yine inşasını gündeme getiriyor. Ülkemizde de son olarak Nurdağı’nın yine inşası gündemde.
Genel olarak baktığımızda ise dünyanın dört bir yanında yeniden inşa edilmiş şehirler, ekseriyetle yaşanan felaketlere nazaran yine şekillendiriliyor. Çünkü insanların, diğer hiçbir canlıda olmayan inadı ve kendini geliştirebilme potansiyeli bulunuyor.
Depremlerle anılan Japonya, 1923 yılında felaketle yüzleşmişti.
1923 yılında meydana gelen Kanto depreminin akabinde Tokyo kenti yine inşa edildi. Yeni binalar, zelzeleye güçlü materyallerden yapıldı ve binalar ortasındaki aralar artırıldı. Kentteki hastaneler, yangın istasyonları ve öbür acil durum tesisleri güçlendirildi. Yeni inşa sistemleri geliştirilerek yapıyı koruyacak hale getirilmişti.
Yeni Zelanda da sarsıntıdan sonra yine kent inşa eden ülkelerden.
2010 ve 2011 yıllarında meydana gelen sarsıntılar, Christchurch şehrini önemli formda etkiledi. Yine inşa edilen kentte, zelzeleye güçlü binalar inşa edildi ve yollar, kaldırımlar ve öbür altyapı ögeleri yenilendi.
ABD de sarsıntılardan ziyan gören ülkelerden.
San Francisco’da 1906 yılında meydana gelen büyük deprem, kenti büyük bir yıkıma uğrattı. Kent, daha inançlı ve sağlam binalar inşa edilerek yine yapılandırıldı. Yangınların önlenmesi için su tesisatı ve yangın söndürme ekipmanları da güçlendirildi.
Küllerinden Anka kuşu gibi doğan Chicago da tekrar kurulan kentlerden biri.
1871’de Chicago, büyük bir yangınla karşı karşıya kaldı ve neredeyse büsbütün yok oldu. Yangının akabinde kent, daha çağdaş ve daha inançlı binaların inşası ile tekrar yapılandırıldı. Kentteki caddeler, parklar ve yeşil alanlar da yine düzenlendi. Bugün bilinen sanayi bölgesi Chicago imajının temelleri de o periyotta atıldı.
Okyanus’un yutmasından son anda kurtulup büyüyen Lizbon.
1755’te Lizbon, büyük bir sarsıntıyla sarsıldı ve kent neredeyse büsbütün yok oldu. Yine inşa sırasında, kentteki binalar daha inançlı hale getirildi ve yeni bir planlama yapıldı. Kent merkezindeki kimi tarihi yapılar da restore edildi. Bu zelzelede çok sayıda eser yok olurken, Portekiz Koloni İmparatorluğu yıkıldı. Avrupa’da aydınlanma hareketlerinin başlamasında da zelzelenin tesiri büyük oldu.
Sık sık kasırgalara maruz kalan ABD, kentlerini sık sık ayağa kaldırıyor.
2005’te Katrina Kasırgası, New Orleans’ı vurdu ve kentte büyük hasara neden oldu. Kent, tekrar inşa edilirken, su baskınlarına karşı daha düzgün korunmak için barajlar ve setler inşa edildi. Kent merkezi ve turistik yerler de yine düzenlendi.
Haiyan Tayfunu, Filipinler’deki Tacloban kentini vursa da yıkamadı.
2013’te Haiyan Tayfunu, Tacloban kentini vurdu ve kentte büyük hasara neden oldu. Yine inşa sırasında, daha güçlü ve güçlü binalar inşa edildi. Kentteki altyapı, su kaynakları ve elektrik çizgileri da güçlendirildi.
