Rusya-Ukrayna savaşına dair korkunç bir detay keşfedildi. Washington Post’un bir haberine göre Ukraynalı askerlerin, ölen Rus askerlerin fotoğraflarını annelerine gönderdiği bildirildi.
Beraberinden yıkımdan başka bir şey getirmeyen savaş, insanların içindeki en karanlık tarafı çıkarabilme gücüyle de biliniyor. Ve ne yazık ki son yıllarda farklı coğrafyalarda yaşanan savaşlar, bize bu konuda pek çok kötü örnek sunuyor.
Washington Post tarafından bildirilen yeni bir haber ise bu sözün ne kadar doğru olduğuna dair oldukça sağlam bir örnek sunuyor. Buna göre Rus işgali altındaki Ukrayna’da askerlerin, bir yüz tanıma yazılımı kullanarak çatışmada ölen Rus askerlerin yüzünü taradığı ve askerlerin annelerine gönderdiği bildiriliyor. Yanlışa yanlışla karşılık vermenin bir doğru ile sonuçlanmadığını biliyoruz ve bu durum; bu söze oldukça iyi bir örnek.
Yüz tanıma sistemi, ağır yaralıların bile yüzünü tanımlayabiliyor
Evet yanlış okumadınız: Ukraynalı askerlerin, ölen Rus askerlerin fotoğraflarını çocuklarını kaybeden annelere gönderdiği söyleniyor. Savaşın hangi tarafında yer alırsanız alın bu kulağa artık insanlığın alçalabileceği en dip nokta gibi geliyor. Ancak tarihin defalarca gösterdiği üzere biz insanlar her zaman kendimizi aşarak daha da kötüsünü yapabildiğimizi sayısız kez kanıtlamamızla ünlüyüz.
Clearview AI tarafından geliştirilen oldukça tartışmalı yüz tanıma yazılımının, savaş sırasında ağır yaralanmalar nedeniyle kafası oyulmuş bir kişiyi bile tanımlayabildiği ifade ediliyor. Bu raporun ardından Futurism’e konuşan Clearview CEO’su Hoan Ton-That, yazılımın yapay zeka teknolojisi sayesinde karanlıkta, gözlüklü veya gözlüksüz, sakallı veya sakalsız ya da yüzün yalnızca belirli bölümlerinin gözüktüğü fotoğraflar üzerinde pek çok farklı açıdan çalışabildiğini kaydederek, “Ayrıca, bazı yüz hasarlarıyla bile, ölen cesetleri tanımlamada sahada başarılı olduğu gösterildi.” şeklinde aktarıyor.
Washington Post’a konuşan Londra’dan bir gözetleme uzmanı ise, Ukraynalıların tarafının tutmanın cazip geliyor olmasına karşılık bu fenomenin hacktivist ve savaş suçlusu arasındaki çizgiyi her zamankinden daha bulanık hale getirdiğini belirtiyor. Konuya dair Stephanie Hare, “Ukraynalı annelerle bunu yapan Rus askerleri olsaydı, ‘Aman Tanrım, bu barbarca‘ diyebilirdik” ifadelerini kullanıyor.
Ölenlerin aileleri için asla unutulmayacak bir travma
Savaş boyunca Rus medyasının yaydığı dezenformasyon ve Rus askerlerin tarihteki en kötü nükleer felaket bölgesi olarak kabul edilen bölge olan Çernobil’e saldırması gibi şeyler düşünüldüğünde Ukraynalı askerlerin tarafını tutmak makul gibi geliyor. Ancak haberin başında da dediğimiz gibi: Yanlışa yanlışla karşılık vermek, bir doğru ile sonuçlanmıyor. Hatta çoğu zaman bu karşı tarafı kışkırtarak daha da kötüsünün size yapılması ile sonuçlanabiliyor.
Bir de çocuğunu kaybeden bir ailenin, Ukraynalıların Nazi teröristleri ve Batı tehditleri tarafından istila edildiğini lanse eden Rus propagandasına gerçekten inandığını düşünün. Sizce bu ailenin, ölen çocuklarının kanlı bir fotoğrafı karşısında nasıl bir tepki sergilemesi beklenebilir? Ukrayna’nın olası distopik sonuçlara aldırış etmeden sosyal medyadan ve internetten alınan 20 milyar görüntüden oluşan bir veri tabanını tarayabilen bir teknoloji parçasını kullanmaya devam etmesinin tek bir sonucu olabilir: Ölenlerin anneleri ve aileleri için asla unutulmayacak derinlikte bir travma.
Öte yandan bu teknolojinin daha insancıl amaçlar için kullanıldığını düşünmek çok da zor değil. Mesela, bir tür haftalık kayıp raporu ile savaş karmaşasında yakınlarını kaybeden ailelere mesaj göndermek sizce de çok daha iyi olmaz mıydı?