Meta ile Google yetkililerinden geçtiğimiz günlerde kabul edilen sosyal medya ve yalan haber yasası ile ilgili açıklama geldi. İnternet dünyasının devleri, yasanın bir kez daha gözden geçirilmesini istiyorlar.
Türkiye’de bir süredir konuşulan, sosyal medya paylaşımlarına ve yalan habere yaptırımlar getiren yasa tasarısı ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Google ile Meta temsilcileri tasarı ile ilgili görüşlerini paylaştılar. Yapılan açıklamalar, internetin dev isimlerinin bu tasarıdan çekindiklerini gözler önüne seriyor.
Yasa tasarısı, TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda kabul edildi. Tasarıya göre sektördeki şirketlerin Türkiye’de bazı izinler alması ve çalışmalarını da buna göre yapması gerekiyor. İşte Google ve Meta’ya göre şirketlerden istenen şeyler, zorlayacak türden. Her iki şirket de yasa tasarısının bir kez daha gözden geçirilmesini istiyor.
Google: Biz bile şartları karşılayamayız
Google Türkiye Hükümet İlişkileri ve Kamu Politikaları Müdürü Pelin Kuzey Karaman tarafından yapılan açıklamalarda şu ifadelere yer verildi:
Şirketimizin şu anki kanunun gerekliliklerini karşılayamayabileceğini üzüntüyle gerçekten görüyoruz. Taslağın amaçları doğrultusunda temsilci atama yükümlülüğüne ilişkin şeklî ve kurumsal yapı şartlarının tekrar değerlendirileceğine inanıyoruz ve sosyal sağlayıcıların bugüne kadar yaptıkları yatırım ve çalışmaları boşa çıkarmayan yasaya uyum yönünden de daha hızlı ve etkin şekilde hareket etmelerini sağlayabilecek bir düzenleme için desteğinizi rica ediyoruz hepinizden…
Meta: Pratikte nasıl uygulanacağını bilmiyoruz
Meta (Facebook) Türkiye ve Azerbaycan Kamu Politikaları Direktörü Sezen Yeşil şöyle konuştu:
Bu yükümlülüklerin kapsamı çok geniştir ve pratikte nasıl uygulanacağı konusunda birçok belirsizlik bulunmakta. Uyumsuzluk hâlinde ise global ciro üzerinden para cezaları, reklam yasağı, bant daraltma gibi çok ciddi cezalar öngörülmekte. Ayrıca, maddelere uyum için yeterli süre tanınmamakta. Bu teklifte yer alan hükümlerin etkilerinin analiz edilebilmesi için daha fazla zamana ve ilgili taraflarla daha fazla istişare edilmesine ihtiyaç bulunduğunu düşünüyoruz…