Bugün kedi severleri adeta çılgına çevirecek bir yolculuğa çıkıyoruz. İstikametimiz ise Japonya’nın kedileriyle ünlü adası Aoshima.

Kediler oldukça sevimli canlılardır ancak birden fazla kedi sahibiyseniz, bazen sizi çileden çıkartabilirler. Peki yüzlerce kediyle aynı yerde yaşamak nasıl olurdu? Japonya’da bulunan Aoshima Adası sakinleri bu soruya cevap verebilir çünkü ada nüfusunun büyük bir çoğunluğunu sevimli dostlarımız oluşturuyor.

Aoshima Adası veya halk deyimiyle ‘Kedi Adası’nın kediler tarafından adeta işgal edilmesinin oldukça ilginç bir hikayesi var. Tabii ki kedilerle dolu bir ada fikri oldukça sevimli geliyor ancak bu durum bir noktadan sonra hayatı da zorlaştırmaya başlamış. Gelin, kedilerin egemenliğini ilan ettiği Kedi Adası’nda sizinle küçük bir yolculuğa çıkalım.

Ada sakinlerinin başı farelerle derde girince…

Aoshima, Japonya’da Seto İç Denizi’nde yer alan oldukça küçük bir ada. Hatta o kadar küçük ki; ülkemizin yüzölçümü en küçük ili Yalova, adanın yaklaşık 14 katı büyüklüğünde. 1,6 km uzunluğundaki adanın nüfusu 1945 yılında yaklaşık 900 kişiydi.Tabii bu boyutlardaki bir yaşam alanı için ada nüfusu kalabalık bile sayılabilirdi. Ancak bir gün dengelerin değişeceğini kim bilebilirdi ki?

Ada halkı, geçimlerini genel olarak balıkçılık ve ipek üretiminden sağlıyordu. Ancak bir gün ada sakinleri yaşam alanlarını oldukça sinir bozucu olabilen bir canlı türüyle paylaşmak durumunda kaldı: Fareler! Neredeyse her delikten çıkan fareler, hem balıkçı teknelerine zarar veriyor hem de adanın bir diğer geçim kaynağı olan ipek üretiminde kullanılan ipek böceklerini avlıyorlardı. Farelerden yeterincecanı sıkılan insanlar, bu konuya bir çözüm bulmaları gerektiğine karar verdi.

Çözümü ise farelerin en büyük düşmanlarından biri olan kedilerde buldular.

Başlarda adaya sadece birkaç kedi ithal edildi. Ancak sonrasında bu küçük haylazların çoğalmasıyla kedi nüfusu hızla artmaya başladı. Adanın yüzölçümü de küçük olunca, kısa süre içinde her yeri kediler kapladı. Balıkçı teknelerine, evlere giren ve ipek böceklerini avlayan fareler ortadan kaybolmuştu ancak şimdi de adanın egemenliğini kediler devralmıştı.

Adadaki insan sayısı 13 kişiye kadar düştü.

Her yerde kedi olması başta insanları rahatlatmış olsa da bir süre sonra bazı insanlar bu durumdan şikayetçi olmaya başladı. Ada sakinlerinin büyük bir çoğunluğunu orta yaş ve üzeri insanlar oluşturuyordu. Ada pek göç almayıp aksine göç vermeye başlayınca da insan nüfusu giderek azalmaya başladı. Ancak kediler hala çoğalmaya devam ediyordu.

Kısa sürede de kedi nüfusu, insan nüfusunun 6 katına kadar çıktı ve sayıları artmaya devam etti. Adadaki insan nüfusu 13 kişiye kadar düştü. Adada yaşayan kedi sayısı ise 120’yi aştı.

Balıkçılık, kedilerle paylaşılan ortak bir meslek haline gelmiş.

Şüphesiz ki kedilerin en sevdiği yemeklerin başında balık geliyor. Kedilerin gittikçe artan nüfusu kıyı yakınlarında balık sayısını gittikçe azalttı.

Adada yaşamını sürdürmeye çalışan insanlar, kedileri besleyip mama veriyor olsa da onları balıklardan uzaklaştırmayı başaramadılar. Bu da balıkçılıkla uğraşan insanların farklı yerlere göç etmesinin başlıca sebeplerinden oldu.

Kedi nüfusunu kontrol altına almak için bu pofudukların büyük çoğunluğu kısırlaştırıldı.

Kedilerin adada yaydığı koku ve verdiği rahatsızlıklar nedeniyle kedi sayısının daha fazla artmaması için birtakım çalışmalar gerçekleştirildi. Yerel bir kedi refahı grubu, 2014 yılında 90 kediden 79’unu kısırlaştırdı. Ancak halihazırda adada bulunan kediler, halk tarafından oldukça sevildiği için tamamının kısırlaştırılması gibi bir durum söz konusu olmadı.

Kedi severler, adaya akın ediyor.

Adanın nüfusu azalsa da turistik geziler giderek arttı. Özellikle adanın popüler olmaya başladığı ilk dönemlerde Kedi Adası’nı merak eden o kadar çok insan vardı ki düzenlenen feribot seferlerinde insanlar adeta üst üste yolculuk yapıyordu. Bu sebeple de seferler artırıldı. Feribot seferleri, hala günde iki kez düzenleniyor. Nagahama kasabasından 1400 yen (yaklaşık 162 TL) ödeyerek 40 dakika gibi bir sürede adaya ulaşım sağlayabiliyorsunuz.

Adaya vardığınızda ise baktığınız ve adım attığınız her yerde sevimli dostlarımızı görebiliyorsunuz. Üstelik centilmenliklerini göstermek için limandan itibaren size eşlik ediyorlar. Tabii adayı ziyaret eden kişilerin büyük bir çoğunluğu da adaya eli boş gelmiyor ve mama ikramında bulunuyor. Ancak adada herhangi bir otel veya pansiyon bulunmadığı için geceyi geçirmek pek de mümkün değil.

Kediler adanın uğuru oldu ve adada köpek beslenmesi yasaklandı.

Her ne kadar çeşitli zorluklara sebep olmuş olsa da halk kedilerin adaya uğur getirdiğine inanıyor. Üstelik kediler o kadar seviliyor ki adanın çeşitli bölgelerinde onlara özel ayrılmış beslenme alanları bulunuyor. Tabii ki halk sürekli olarak bu bölgelere mama bırakarak sevimli dostlarının karnını doyuruyor.

Ada halkı, sevimli dostları için bazı özel yasaklar da getirmiş. Uzun bir süre önce ortak alınan bir kararla evcil hayvan olarak köpek beslenmesi yasaklanmış. Böylelikle kediler, günümüzde hala hiçbir tehdit olmadan diledikleri gibi yaşabiliyor. Üstelik adanın her bir köşesinde işlerinin başındalar.

Bugün sizlerle çıktığımız bu yolculukta, her yanı kedilerle dolu olan Aoshima Adası’nı ziyaret ettik. Peki siz böyle bir adada yaşamak ister miydiniz? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6

What is your reaction?

0
Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir