Gündelik yaşamda herkes en az bir defa, bir problem karşısında ürettiği çözüm ile durumu daha da içinden çıkılamaz bir hale getirmiştir. Peki ya bu durumun siyaset ya da ekonomi dalındaki karşılığı olan kobra etkisiyle daha önce tanışmış mıydınız?
Hükûmetler, vatandaşların sorunlarını çözmekle mükellef, halk için çalışan ve halk adına devleti yöneten organlardır. Hükûmetler, sorunları bazen tek başına çözerken bazen ise halkı aracı olarak kullanır. Elbette ki halkı aracı olarak kullanmak her daim en doğru yol değildir.
Bugün sizlerle beraber, mevcut sorunları halk ile beraber çözmeye çalışıp işleri daha da berbat bir hale getiren; Hindistan’da doğan ve ardından dünyada pek çok örneğine şahit olduğumuz kobra etkisinden bahsedeceğiz.
Kobra etkisinin tanımı
Kobra etkisi (perverse incentive), ya da kobra efekti en genel tanımıyla; mevcut bir sorunu çözmek için uygulanan çözümlerin, daha büyük sorunlar doğurmasıdır.
Kobra etkisi terimi genellikle siyaset ve ekonomi gibi alanlarda kullanılsa da uygun olduğu zaman her alanda kullanılabilecek bir terimdir.
Kobra etkisinin hikâyesi
1858 – 1947 yılları arasında, yaklaşık 90 sene Birleşik Krallık himayesinde idare edilen Hindistan’ın en büyük ikinci şehri Delhi’de çok fazla kobra bulunmaktadır. Hint kobrası olarak da adlandırılan bu zehirli yılan türü, özellikle de Birleşik Krallık mensubu kişiler için alışılagelmiş bir durum değildir.
Yerli halkın kobralara karşı daha cesur olduğunu fark eden hükûmet, kobralarla baş edemeyeceğini de fark edince “ölü olarak getirilen her kobra başına ödeme yapılacağına” dair bir genelge yayımlar. Elbette bunu duyan vatandaşlar, çevresindeki kobraları avlayıp paralarını alır.
Gelgelelim, insan her yerde insan ve insanlar açgözlü canlılardır. Uyanık vatandaşlar, daha fazla para kazanabilmek için kobraları çiftleştirir ve onca avlanan kobraya rağmen hükûmet yetkilileri kobra sayılarında azalma yerine artış olduğunu gözlemler. Kısa bir süre sonra hükûmet, vatandaşların daha fazla para kazanabilmek için kobra sayısını bilerek çoğalttığını anlar ve ödül programını iptal ettiğini açıklar.
Kobra etkisinin başladığı yer
Hikâye buraya kadar normaldi fakat hükûmet, ödül programını kaldırdığı için insanlar kobra avlamaktan vazgeçti ve bu da Delhi’de eskiye oranla daha fazla kobranın var olmasına yol açtı. Yani hükûmetin artık eskiden daha da büyük bir sorunu vardı.
Kobra etkisi teriminin kullanımı
Kobra etkisi, terim olarak ilk kez Alman ekonomist Horst Siebert tarafından 2001 yılında yazılan Der Kobra-Effekt adlı kitapta ekonomi için alınan negatif tedbirler için kullanıldı.
Dünyadan kobra etkisi örnekleri
Her ne kadar kobra etkisinin ana hikâyesi Hindistan’daki olay olsa da, kobra etkisine örnek sayılabilecek pek çok hikâye mevcut. Bu hikâyelerden en meşhurlarından biri de Amerika’da 1860 yılında yaşanan olaydır. Hükûmet, o günlerde yapımı süren tren hattında çalışan işçilere, döşenen her mil başına ücret ödeneceğini açıklayınca işçiler, daha fazla para kazanmak için mevcut rotadan saparak daha uzun bir rota çizmişlerdi.
Vietnam’daki Büyük Haoni Sıçan Katliamı’nda ise hükûmet, sıçan kuyruğu başına ücret ödeyeceğini açıklayınca insanlar sıçanları öldürmeden sadece kuyruklarını teslim eder ve bir zaman sonra sıçanların yeniden kuyrukları çıkar. Bu sayede insanlar aynı sıçandan birden fazla kez para kazanmış olur.
Kobra etkisine sayısız örnek sayabileceğimiz içeriğimize, ameliyat başına prim alan Bulgar Doktor Ivan Manukov’un prim almak için sağlıklı kişilere stent taktığı örnekle son verebiliriz.
Peki ya sizler kobra etkisi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Kaynaklar: 1 / 2 / 3 /