Fatih Sultan Mehmet liderliğinde Osmanlı ordusunun 1453 yılında İstanbul’u fethetmesiyle ortadan kalkan Bizans yani Doğu Roma İmparatorluğu’nun son büyük komutanlarından biri olarak kabul edilen Giovanni Giustiniani, her ne kadar bize karşı savaşmış olsa da askeri dehasıyla takdir toplamış biridir. Gelin Giovanni Giustiniani kimdir yakından bakalım.
Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük padişahlarından biri olan II. Mehmed’e Fatih unvanını kazandıran İstanbul fethi dünya için de son derece önemlidir. Bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılmakla kalmamış, doğuda Hristiyanlığın son kalesi olan Bizans yani Doğu Roma İmparatorluğu da ortadan kalkmıştır. Bu nedenle fetih sırasında Giovanni Giustiniani gibi pek çok batılı asker ve komutan da Bizans’ın yanında mücadele etmiştir.
Giovanni Giustiniani ismi önemli çünkü kendisi Cenevizli yani Bizans ile alakası yok. Ancak Bizans imparatorunun yardım talebine cevap vermiş ve kendi parasıyla tuttuğu yüzlerce asker ile İstanbul’u savunmaya gelmiştir. Gariptir, askerlerimize epey zorlu bir savaş yaşatan bu isim aynı zamanda fethin başarıya ulaşmasına da bir şekilde vesile olmuştur. Gelin Giovanni Giustiniani kimdir yakından bakalım ve İstanbul’un fethi sırasında nasıl bir rol oynadığını görelim.
Giovanni Giustiniani kimdir?
Tam olarak bilinmemekle birlikte tahminlere göre Giovanni Giustiniani, tam adıyla Giovanni Giustiniani Longo 1418 yılında dönemin Ceneviz Cumhuriyeti’nin Cenova kentinde dünyaya geldi. Ceneviz’in önde gelen isimlerinden ünlü Doria ailesinin bir üyesidir. Başarılı bir asker, saygı duyulan bir komutan ve uğruna canını feda edecek adamları olan bir liderdi.
Giovanni Giustiniani hayatı boyunca ülkesi için denizci olarak görev yapmış ve sayısız savaşa katılmıştır. Kaderi ise 6 Nisan 1453 tarihinde başlayan ve 29 Mayıs 1453 günü tamamlanan Osmanlı İmparatorluğu’nun Bizans’ın yani Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u kuşatması sırasında bambaşka bir noktaya gelmiştir.
XI. Konstantinos yardım istiyor:
Osmanlı sultanı II. Mehmed’i hepimiz biliyoruz. Genç yaşta tahta çıkan ve döneminin en büyük dehalarından biri olan sultanın en büyük amacı artık doğuda Hristiyanlığın son kalesi olan Bizans yani Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u ele geçirmekti. Sayısız plan, sayısız hazırlık yapıldı. Sonunda 6 Nisan 1453 günü İstanbul, o dönemki adıyla Konstantinopolis kuşatması başladı.
İstanbul kuşatması aslında yalnızca bir formaliteydi çünkü zaten Bizans uzun zamandır Osmanlı akıncıları tarafından bitik bir hale getirilmişti. Askerleri, parası hatta yemeği bile azdı. Ufak bir kaleye hapsolmuş ve artık gücü tükenmiş olan Bizans imparatoru XI. Konstantinos’un yardım istemekten başka çaresi kalmamıştı. Osmanlı’nın gücünden korkan batı, göz göre göre gelen kuşatmaya karşı XI. Konstantinos’a pek yardım etmedi. Bir isim hariç, Giovanni Giustiniani.
Giovanni Giustiniani Konstantinopolis’e gidiyor:
Giovanni Giustiniani, Bizans imparatoru XI. Konstantinos’un yardım talebini duyunca hemen harekete geçti. Ceneviz devletinden tek kuruş yardım almadan kendi parasıyla tam 700 asker ve bunları taşıyacak gemiler topladı. Ceneviz’den yola çıkarak kuşatmadan önce 29 Ocak 1453 tarihinde Konstantinopolis’e geldi. Bu durum bizim için pek de iyi olmadı.
Giovanni Giustiniani tam bir askeri dehaydı ve askerlik hayatı boyunca önemli tecrübeler kazanmıştı. Kuşatma taktiklerini, kale savunmasının nasıl güçlendirileceğini ve en önemlisi denizi çok iyi biliyordu. Kuşatma başlamadan önce İstanbul’da geçirdiği birkaç ay içinde güçlü bir savunma hazırladı. O olmasa belki İstanbul’un fethi çok daha kısa sürecekti.
Zorlu kuşatma günleri:
Savaşların, özellikle de kuşatmaların çok katmanlı ve karmaşık bir taktiksel yapısı vardır. Giovanni Giustiniani iyi bir komutan olabilir ama karşısındaki de tarihinin en güçlü dönemini yaşayan Osmanlı ordusu, başındaki isim ise II. Mehmed’di. Kuşatmanın resmen başladığı 6 Nisan 1453 gününden sonra yaşananlar herkes için zordu.
II. Mehmed bilinen kuşatma taktikleri ile işe başladı ancak savunma güçlüydü. Gerçi o da zaten bunu düşünmüştü ve dev savaş toplarıyla Bizans duvarlarını dövmeye başladı. Gemilerin karadan yürütülmesi ve daha nice önemli taktik ile Bizans surları günden güne zayıflatılarak sonunda Osmanlı askeri içeri girdi.
İki taraf artık yüz yüze gelmişti, toplar değil kılıçlar konuşuyordu ve İstanbul ya bizim olacak ya da bizim olacaktı. Ancak karşımızdaki Giovanni Giustiniani hiç de hafife alınacak gibi değildi. Paralı askerleri bile liderlerine olan bağlılıkları nedeniyle sanki öz vatanlarını savunuyor gibi savaşıyorlardı.
Giovanni Giustiniani ve beraberindeki 700 kişilik grubu küçük görünebilir ancak bunların her biri profesyonel askerdi ve hayatları boyunca sayısız savaşa katılmışlardı. Daha da kötüsü son derece acımasızdılar ve karşılarındaki Türk askerlerini öldürmenin onlara cennetin kapısını açacağına inanıyorlardı. Onların asıl bağlılıklarının lidelerine olması onları güçlü kıldığı gibi güçsüz de kılıyordu ancak onlar henüz bunu bilmiyordu.
Giovanni Giustiniani yaralanıyor:
29 Mayıs 1453 günü yani kuşatmanın son günü, Giovanni Giustiniani yaralandı. Tam olarak nasıl olduğu bilinmiyor ama ya şarapnel parçası ile ya okla vurularak ya da gürz darbesi ile yaralandığı tahmin ediliyor. Yaralansın ne olacak diye düşünebilirsiniz ama unutmayın, askerlerinin tek bağlılığı liderlerineydi. Giovanni Giustiniani’nin yaralanarak cephe gerisine taşınması ile birlikte ortalık karıştı.
Liderlerini yanlarında göremeyen askerler bir anda düzenlerini bozdular. Öldüğü haberleri ise tüm savunma hattının yıkılmasına neden oldu. II. Mehmed hızla bu durumu fark etti ve tüm askerleri dağılan savunma hattının olduğu bölgeye gönderdi. Sonucu biliyoruz; 29 Mayıs 1453 günü Konstantinopolis düştü, İstanbul fethedildi ve II. Mehmed, Fatih Sultan Mehmet oldu.
Giovanni Giustiniani’ye ne oldu?
Giovanni Giustiniani oldukça ağır bir şekilde yaralanmıştı. Yanına alabildiği kadar askerini alıp en yakın gemiye bindi ve İstanbul’dan uzaklaştı. En yakında bulunan güvenli bir liman olan Sakız Adası’na demir attı. Adaya vardıktan sonraki birkaç gün içinde de ağır yaraları nedeniyle öldü ve Sakız Adası’na gömüldü. 1881 yılında yaşanan bir depremde Giovanni Giustiniani’nin mezarı kayboldu.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u kuşattığı sırada Osmanlı’ya karşı mücadele eden komutan Giovanni Giustiniani kimdir sorusunu yanıtladık ve Giovanni Giustiniani isminin İstanbul kuşatması sırasında yaptıklarından bahsettik. Savaşlar garip zamanlardır, Giovanni Giustiniani hem kuşatmanın süresini uzatmış hem de yaralanarak kuşatmanın zafere ulaşmasına neden olmuştur. Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.