Ülkemizin ve dünyanın en çok takip edilen spor branşlarından biri olan futbol, artık devasa harcamaların yapıldığı bambaşka bir spor endüstrisi haline büründü. UEFA, bu harcamaları denetleyebilmek için 2013 yılında uygulamaya soktuğu Finansal Fiar Play’i kaldırma kararı aldı.

Son yıllara baktığımız zaman pek çok futbol kulübünün büyük borçlar altında olduğunu, transferlere inanılmaz paralar harcandığını fark etmişsinizdir. İşte futbolun Avrupa’daki patronu UEFA, bu kulüplerin harcamalarını kontrol edebilmek için Finansal Fair – Play (FFP) sistemini devreye sokmuştu.

Ancak çok başarılı sonuçlar elde edildiğini söyleyemeyeceğimiz bu sistem, yerini başka bir planlamaya bırakıyor. İşte biz de bu değişikliği, yeni sistemi, futbolda transferlere neden bu kadar para harcandığını TFF 1. Lig ekiplerinden Altınordu Futbol Kulübü Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu ve Spor – Ekonomi Gazetecisi Ceyhun Kuburlu ile konuştuk.

Temelden başlayalım, Finansal Fair Play (FFP) nedir?

Fair – Play aslında bizim yıllardır duyduğumuz bir kavram. Yani rakibe saygılı davranmak, kazananı tebrik etmek, adil bir oyun oynamak. UEFA, bu Fair – Play ruhunu mali rekabete yansıtmak istedi. 2012 – 2013 sezonunda hayata geçirilen Finansal Fair Play, kulüplerin gelir ve giderlerinde yaşadığı mali denkliği incelemeye başladı ve buna göre kulüplere yaptırımlar da uyguladı.

Bugünkü konuklarımızdan Ceyhun Kuburlu, FFP’nin ilk ortaya çıkış amacını şöyle aktarıyor: ”Aslında futbolda kara paranın önüne geçmek için kurgulandı. Ancak Avrupa kulüpleri bu sistemi delmek için birçok farklı yol izledi. Bunlardan biri sponsorluklar. Orta Doğulu sermayeler, bir anda kulüplere milyonlarca euro sponsorluk parası aktardı. UEFA bu sistemi de engellemeye çalıştı ancak Neymar transferi, 200 milyon euro karşılığında gerçekleşti ve sorgulanmadı bile. Yani FFP de çok yararlı olmadı.”

Finansal Fair Play, Türk kulüplerini nasıl etkiledi?

Kuburlu, FFP’nin Türk kulüplerine olan etkisini ise ”Türkiye gibi ülkelerde harcamaların kısılmasını sağladı. Yani ‘Ayağını yorganına göre uzat’ dendi. FFP nedeniyle Türkiye’de birçok kulüp ceza aldı ama yine de kulüplerin borcu arttı. Bunda ise banka kredileri etkili oldu” sözleriyle özetledi.

Peki Finansal Fair Play neden kaldırılıyor?

UEFA’nın 9 yıldır uyguladığı FFP sistemine en büyük engel ise koronavirüs pandemisi oldu. Pandemi nedeniyle gelir kalemleri azalan kulüpler, bu durumdan şikayet etmeye başladı. FFP’nin kaldırılıyor olmasını da bu sebebe bağlayan Kuburlu, ”Pandemi nedeniyle gelirleri azalan Avrupa kulüplerine sermaye sağlamak için UEFA bu kuraldan vazgeçtiğini duyurdu. Çünkü kulüplerin paraya ihtiyacı var” dedi.

UEFA, FFP’nin yerine geçecek yeni sistemi duyurdu

UEFA Başkanı Aleksander Ceferin

UEFA Başkanı Aleksander Ceferin yönetiminde toplanan UEFA Yürütme Komitesi, Finansal Fair Play sonrası yerine geçecek sistemi de duyurdu. ‘Finansal Sürdürülebilirlik Düzenlenmesi’ isimli bu yeni plan şu şekilde olacak:

  • Futbol takım harcamaları (Transfer, maaş ve menajer ücretleri) kulübün gelirinin yüzde 70’ini geçemeyecek.
  • Yıllık kabul edilebilir sapma 30 milyon Euro’dan 60 milyon Euro’ya yükselecek.
  • Kulüplere yeni sisteme uyum sağlamak için 3 yıl verilecek.
  • Kararlar, Haziran 2022’de yürürlüğe girecek.

Kuburlu’ya göre, bu plan doğru bir denetim ile ilerlemezse harcanan gelirler daha çok artacak.

Finansal Fair Play’in kaldırılması, Avrupa ve Türk futbolunu nasıl etkileyecek?

Şüphesiz FFP’nin kaldırılmasıyla hem Avrupa, hem de Türk kulüpleri bu karardan etkilenecek. Avrupa futbolu mali anlamda daha özgürleşecekken, Türk kulüpleri geçmişten gelen borçları nedeniyle biraz zorluk çekecek. Kuburlu, bu durumu şöyle aktarıyor: ”Avrupa futbolunda pasta daha da büyüyecek. Çünkü sermaya akışı hızlanacak. Ancak Türk kulüpleri için aynı şey geçerli değil. Çünkü borçlar 20 Milyar Lira’ya yaklaşıyor ve bu parayı ödeyecek bir gelir kalemi de bulunmuyor. Türkiye’de gelecek sezon harcama limitlerinin de askıya alınması bekleniyor.”

Altınordu Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu’na sorduk: Kulüplerin başarılı olması için para harcamak bu kadar önemli mi?

Altınordu Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu

Başarılı olmak için bir yatırım yapmak şart, evet. Ancak bu yatırımın ne zaman, nereye ve nasıl yapıldığı da büyük önem taşıyor. Kısacası, yatırım yapmak değil doğru yatırım yapmak önemli. Futboldaki mali kısıtlamalar kimi zaman transfer yasaklarını beraberinde getiriyor. Peki transfer bir takım için her şey mi demek? Bugünkü bir diğer konuğumuz, İzmir ekibi Altınordu’nun teknik direktörü Hüseyin Eroğlu. ‘Türkiye’nin futbolcu fabrikası’ diyebileceğimiz Altınordu, yatırımını tesisleşmeye, eğitime, oyuncu yetiştirmeye yapan bir kulüp. Bunun meyvelerini de Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü gibi yıldızları dünya futboluna kazandırarak alıyorlar. Biz de bir teknik direktör gözünden FFP vb mali kısıtlmalarda nasıl bir plan izliyorlar, dinlemek istedik ve Hüseyin Eroğlu’na sorularımızı yönelttik.

‘Çok transfer yapmak, başarı anlamına gelmiyor’

  • Futboldaki mali kısıtlamalar kulüpleri zorluyor ama transferler hiç bitmiyor. Ekonomik zorluklara rağmen transfer bu kadar önemli mi?

Transfer dönemlerinde bütçene göre oyuncu bakıyorsun. Zaman zaman da zorlanıyorsun bunu yaparken. Elindeki oyuncuları da tutman zor oluyor. İyi bir oyuncun gittiği zaman yerine alabileceğin oyuncu bütçeni aşabiliyor. Ancak çok transfer yapmak demek, başarı anlamına da gelmiyor. Doğru transfer 3-4 oyuncunun kadroya katılması. Transferle başarının geleceğini savunuyorlar. Her yıl 12-13 oyuncu almak maddi anlamda zarara uğratıyor kulüpleri, borçlar sürekli artıyor. Transfer değil, doğru transfer şart. Bu nedenle scouting sistemi çok önemli. Kulüpler de ekonomik anlamda zarar görünce, transfer yasağından dolayı da sıkıntı yaşayabiliyor. Türkiye’de bu harcamaların Avrupa’daki gibi çok incelendiğini düşünmüyorum. İncelense bile kulüpler zaten bir şekilde transfer yapıyor.

‘Transfere para harcamak en kolayı ancak sonrası…’

Kulüplerin günlük olarak değil, geleceğe yönelik düşünmesi lazım. Bu noktada önemli olan scouting sistemi ile oyuncuyu erken yaşta tespit edip takımın bünyesine kazandırabilmek. Bu ilerleyen süreçte A takım için yetenekli bir oyuncu veya kulüp için de maddi gelir demek. Oyuncu izleme birimine güvenmelisin. Ancak oyuncu geldiğinde de oyuncuyu geliştirecek antrenörlerle çalışacaksın. Biz oyuncuyu kendi bünyemizde yetiştirsek bile yurt dışında ya da yurt içinde tarama yapıyoruz. Transfere para harcamak en kolayı ama sonrasında da böyle kısıtlamalar ve maddi sorunlarla karşılaşıyorsun.

Bugün UEFA’nın kaldırmaya hazırlandığı FFP sistemini, yeni sistemin ne olacağını Ceyhun Kuburlu ve Hüseyin Eroğlu ile konuştuk. Kulüplerimizin esas sorunu şu: Başarısız oldukça transfer yani harcama yapıyoruz, harcama yaptıkça ödenemeyecek borçların altına giriyoruz. Bu da tekrar başarısızlığı getiriyor. İşte bu nedenle bana göre doğru model, altyapıya yönelip özkaynaktan yetiştirdiğimiz oyuncuları futbola kazandırmak. Eğer bu sistemi oturtabilirsek aşamayağımız limit ya da kısıtlama yok. Sizler ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda fikrinizi belirtmeyi unutmayın.

What is your reaction?

0
Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir