Bilim insanları, 10 yıl boyunca yürüttükleri bir çalışma ile tarımın tarihini ortaya çıkarmayı başardılar. Yapılan incelemeler sonucunda tarımla ilgili daha önce yapılan çalışmaların tam anlamıyla doğru olmadığı anlaşıldı…
İsviçre’de hizmet veren Bern Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren genetikçi Laurent Excoffier’ın liderliğindeki bir grup bilim insanı, tarımın kökenlerini araştırdıkları bir çalışma yürüttüler. Yapılan çalışmalar sonucunda, tarımın tarihinin önceki araştırmalardaki gibi olmadığı açığa çıktı. Bilim insanlarının daha önce yaptıkları çalışmalara göre tarım, ilk kez bundan 12 bin yıl önce Arabistan ile Doğu Anadolu’nun dağlık bölgeleri arasında “Bereketli Hilal” denilen bir yerde ve tek bir popülasyon tarafından yapılmıştı.
Türkiye, Yunanistan, Sırbistan, Avusturya ve Almanya’da bulunan tarih öncesi iskeletler üzerinde araştırma yapan bilim insanları, tarımın temellerinin bundan 25 bin yıl önce atıldığını ortaya çıkardılar. Avrupa ve Orta Doğu’da yaşamış olan avcı-toplayıcı gruplar, Buz Devri’nden önce birbirlerinden ayrılıp kopmuşlardı. Buz Devri’nden sonra bir şekilde yeniden bir araya gelen bu gruplar yerleşik hayata geçip çiftleştiklerinde de tarım yapan ilk insanları doğurmuş oldular.
8 bin yıl önce Anadolu’dan Avrupa’ya göç ettiler
Uluslararası araştırma ekibinin yaptığı çalışma, tarımın Avrupa’ya nasıl ulaştığını da açığa çıkarmış oldu. İncelemeler sonucunda, Anadolu’da yaşayan çiftçilerin bir kısmının bundan 8 bin yıl önce Avrupa’ya göç ettiği anlaşıldı. Ancak bu göçün nedeni herhangi bir savaş ya da kıtlık durumu değildi. Laurent Excoffier, konuyla ilgili olarak “Tarımı daha da batıya götüren şey gerçekten insanların, çiftçi topluluklarının yayılmasıydı.” ifadelerini kullandı.
Yapılan çalışmalar, tarımın tarihinin bilinenden çok daha önceye dayandığını ve popülasyonların bir araya gelip tarımın temellerini attıklarını ortaya koymuş oldu. Ancak bu sonuçlara ulaşmak hiç de kolay olmadı. Araştırmanın ortak yazarı Joachim Burger tarafından yapılan açıklamalarda, bu sonuca ulaşabilmek için 10 yıl boyunca çalışıldığı ifade edildi.
