Tam kırmızı dondan şikâyet edeceğim, bir deja vu geliyor
Man of Steel’in Nolan Batman’i gazıyla sinema salonlarına insanları doldurup, Superman’i bir aile ferdi üzere seven fanatik kitlenin çıldırmalarıyla salonlardan çıkarmasının üzerinden 11,5 sene geçti. Bu süreçte BvS ve Justice League ile Zack Snyder’ın kendi vizyonuyla yine yaratmaya çalışıp feci biçimde başarısız olduğu donuk bir Superman miti gördük. Injustice, The Boys ve Invincible’ın farklı formlarda ele alarak genel kitleyi karakterin umut dolu ve naif hallerinden uzaklara çektiği makûs Superman tiplemelerinin popülerleşmesine şahit olduk. Homelander kitlelerin ağzına sakız olmuş, espriyi anlamayan bir kesim sağcı tarafından bir kahraman üzere benimsenmişken, yapı sökümü olduğu karakterin tanınan kültürde kendine yer bulamadığı garip bir periyotlardan geçtik. Bu periyotların bitmesine dair tek umut da James Gunn Superman’inin hem özüne sadık hem de başarılı bir uyarlama olması elbette. Bahtının ne kadar yüksek olduğunu da yeni çıkan fragmanın huzurunda birlikte irdeleyelim.
Fragman, Çelik Adam’ın karın soğuğun ortasında, tabiri caizse ağzı burnu yer değiştirmiş bir biçimde yatışıyla açılıyor. İkonik John Williams temasının değişik bir versiyonu başlıyor ve Superman ıslık çalıyor. Islığın getirdiği de Snyder sinemalarında asla göremediğimiz, görsek de kesin Alman kurdu falan olacak tatlı mı tatlı üstün köpek Krypto oluyor. Aslında Gunn burada Snyder portresiyle ortasına uzun bir aralık koyup, tema müziğiyle de Richard Donner sinemalarına yanlayarak ikili kavrulmuş fan servisini yapıyor. Megaloman bir Luthor (Nicholas Hoult) ve saçları aslına uygun biçimde berbat kesilmiş bir Guy Gardner (Nathan Fillion) ve çizgi roman panellerinden fırlamış bir Mr. Terrific bu birinci salvoyu takip edip bu kadarıyla pek çok hayranı tavlıyor. Lakin bana sorarsanız, tav olmamak lazım.
Birincisi, ham halini gördüğümüz ve “Film içinde daha hoş gözükür herhalde” diye umduğumuz kostüm bence hâlâ pek hoş gözükmüyor. Ben kırmızı donu sevmeyen ve onun sinemalara taşınmaması gereken gereksiz bir nostalji olduğunu düşünenlerdenim ancak bunu geçelim; uzunluğu Henry Cavill’den daha bile uzun olan koskoca David Corenswet, bu gereksiz kalın sınırlı ayrıntılara sahip kostümün içinde, olduğundan ufak gözüküyor. Bunu nasıl başarmışlar benim pek aklım almadı açıkçası fakat birinci mızmızlanmamı ortadan bu formda çıkarmış olayım.
İkincisi, güya sinemanın tonu tam oturmamış üzere. Ton, Superman’i uyarlarken tutturmak gereken en değerli şey zira Superman 1938’den bugüne gelmiş olmasının izlerini taşıyor, taşıması da lazım. Bu yüzden ucuz taraflarını kucaklayarak, çağdaşlaştırma ismi altında kesip atmayarak uyarlamak gerekiyor. Batman’i gerçekçi yapmak mümkünken realizm Superman için bir vefat fermanı. Fragmanda gördüğümüz karakterler ve olaylar klasik istikamette ilerlerken, güya sinemanın renk paleti aykırısı istikamette. Kırmızı donu tutup çizgi romandan motamot alan James Gunn, gerektiği kadar canlı renkler kullanmaya yerinmiş üzere. Sonuç olarak bence fragman, Zack Snyder sinemaları üzere karanlık olmasa bile fazla soğuk renklere sahip. Bu da sinemanın kucaklamaya çalıştığı o naif ucuzluğu (çirkin kostümle de birleşince) yer yer düşük bütçeli TV dizilerinden çıkma üzere gösteriyor.
Üçüncüsü de bu sinemaya özel olmayıp James Gunn sebepli genel bir temkin sebebi. James Gunn çizgi romanlardan ayrıntılar alıp, alakasız formlarda kullanıp kenara fırlatıp atmayı seven bir direktör. Evet, çizgi romanları seviyor ve onlardan hakikat bir mantaliteyle besleniyor, ortaya çıkardığı eserler de kitleler tarafından kabul gören yorumlar haline geliyor lakin kaynak malzemeden aldığı pek çok şeyi de potansiyelinin hayli altında kullanıyor. Evvelden çok daha fazla sevdiğim James Gunn konusunda benim en çok gözümü açan şey, Guardians of the Galaxy’nin oyununu oynamak oldu. Evet, Eidos Montreal müellifleri anlatılarını Gunn’ın GotG yorumu üzerine inşa etmişlerdi lakin Marvel’ın kozmik mitolojisini o yoruma o denli düzgün ve manalı yedirmişlerdi ki ben yıllar sonra nihayet gelebilen üçüncü sinemadan keyif alamadım. Daha düzgününü, daha epiğini oyun bana vermişti zira, kesmedi. Gunn’ın çizgi romandan bir şeyleri alıp, potansiyelinin altında kullanıp kenara atma huyunu devam ettirdiğine dair bir işaret de fragmanda var: Ultraman. Ultraman’in sinemada yer aldığı resmi ağızdan onaylanmış değil lakin göğsündeki amblem falan da tastamam olduğu için dedikodunun yalanlanması düşük ihtimal. Artık, çizgi romanlarda Ultraman, Superman’in berbat paralel cihan versiyonu. Justice League’in berbat paralel cihan versiyonu olan Crime Syndicate’ın başı. Superman’i kan revan içerisinde bırakan kişi muhtemelen kendisi ki Ultraman’in yeni DC kozmosunun daha ikinci üretiminden konuya giriş yapması akıllara iki mümkünlük getiriyor. Birincisi, daha destur bismillah demeden çoklu cihan konularına bodoslama girecekleri -ki Marvel 12. yılında girdiği halde yüzüne gözüne bulaştırdı. Bu topa girmezler bence lakin tahtaya vuralım. İkincisi ve karakteri siyah kostümlü, maskeli gördüğümüz için daha mümkün olanı, Ultraman’in klon olması. The Boys’u çizgi romanlardan bilenler bunun neye gönderme olacağını aslında anında anladı ve onları bilmem lakin bana hız ekşittiren bir ayrıntı bu. Sadece o kendini zeki hissetsin diye daha birinci sinemadan Ultraman’i bu formda cihana sokup rezil etmeye gerek yok lakin anlat James Gunn’a bunu anlatabilirsen olağan. Bizarro çıkma bahtı da var fakat her halükârda karakter, tam da James Gunn harcayacağı biçimde harcanıyor.
Günün sonunda James Gunn’ın sinemasından Zack Snyder’ınkilerin bilakis illaki bir şeyleri beğenerek çıkacağıma eminim. Karakteri yürekten sevenler olarak düzgün bir Superman sineması izleyelim, her yeni dönem ot üzere etrafı bürüyen “Homelander Superman’den düzgün karakter rererö” tayfası biraz sussun istiyorum. James Gunn’ın sonra sonra The Authority ile “What’s So Funny About Truth, Justice and the American Way?” sineması yapacağını varsayım ediyor ve buna heyecanlanıyorum. Lakin bu sinema ağzımda kekremsi bir tat bırakacak üzere.
Yönetmen: James Gunn
Oyuncular: David Corenswet, Rachel Brosnahan, Nicholas Hoult, Milly Alcock, Nathan Fillion
Vizyon Tarihi: 11 Temmuz 2025
