Hem evet hem hayır lakin daha çok hayır
Nvidia RTX 5000 serisi ile soğutma işinde önemli ilerleme kaydetmiş, fiyatları da bir tık kırarak gönülleri beğenilen etmiş olsa bile CES 2025 sunumunda bu kartlar hakkında CEO Jensen Huang tarafından başı bu işlere azıcık basan, bu piyasayı azıcık takip eden hiç kimsenin inanmayacağı savlar ortaya atıldı. DLSS4 sayesinde RTX 5070’in 4090 ile birebir performansı yakalayacağı, eser gamının ağır ağabeyi RTX 5090’ın ise oyun performansında 4090’ı ikiye katladığı tez edildi. Bunlar direkt olarak palavra olmasa bile yalnızca çok spesifik şartlar altında doğruluk hissesine sahip olacak ve mutlaka kulağa geldiği kadar güzel olmayan şeyler.
Açıklayayım.
Yayınlanan performans grafiklerinde RTX 5070’in, 4090 ile tıpkı oyun performansını yakaladığını gösteren her bir segment, DLSS4’ü ve hasebiyle RTX 5000 serisine özel Multi Frame Generation özelliğini destekleyen oyunlara ilişkin. Multi Frame Generation, RTX 4000 serisinde karşımıza çıkan Frame Generation özelliğinin çok daha geliştirilmiş hali. Frame Generation, desteklendiği oyunlarda ekranda gördüğümüz kare oranını tek tıkla iki kata kadar artırabilen bir teknoloji, Multi Frame Generation ise bu bağlamda dört kata kadar artırabiliyor. Fakat imgede yaratabildiği bozulmaları bir kenara bıraksak bile, her iki teknoloji de donanım jenerasyonları ortasında görmeyi beklediğimiz gerçek performans artışının yerine geçebilecek şeyler değiller zira büyük bir dezavantajları var: Input Latency’yi, yani reaksiyon mühletini artırmaları.
Bildiğiniz üzere oynadığımız oyunlarda daha yüksek kare oranı alabilmeyi istek etmemizin iki temel sebebi var: görselliğin daha akıcı bir hale gelmesi ve reaksiyon mühletinin kısalması. Oynadığımız oyunlarda stabil kare oranları alabilmemiz, göz zevkimizin bozulmamasının yanında bizim oyundaki performansımızın oyun tarafından algılanabilmesi ismine da çok değerli. En kolayından Elden Ring Shadow of the Erdtree’de birtakım Boss arenalarında ani FPS düşüşleri yüzünden takla zamanlamasını kaçırıp hasar yediğim çok oldu mesela. Tıpkı biçimde “yüksek FPS=düşük reaksiyon süresi” denkleminin Counter Strike ve Valorant üzere çoklu oyunculu rekabetçi oyunlarda ne kadar değerli olduğunu da söylememe gerek yoktur.
Nvidia Reflex teknolojisi ile FG/MFG özelliklerinin yanında getirdiği gecikme mühletini biraz egale etmeyi vaat etse de günün sonunda iki özelliğin de eklediği reaksiyon müddeti fazla. Rekabetçi oyunlarda kullanmayı direkt tercih etmemeniz gereken, tek kişilik oyunlarda ise halihazırda 60 FPS yahut üstü bir kare oranı alıp bunun üzerine aktive etmiyorsanız oynanışın ağır ve hantal hissettirmesine sebep olacak kadar fazla. Bu yüzden FG/MFG teknolojileri performansı manalı bir formda artırmayan, artmış “gibi gösteren” ve tek yararı daha akıcı görseller üretmekte olan teknolojiler.
|Not: Frame Generation teknolojisi AMD tarafında da AFMF (AMD Fluid Motion Frames) ismiyle yer alıyor fakat oradaki versiyonu da birinci kuşak FG ile tıpkı avantajlar ve dezavantajlara sahip. AMD AFMF’in gelişmiş bir versiyonunu çıkaracak mı bilmiyoruz lakin genelde bu biçim şeylerde bir jenerasyon geriden geliyorlar, o yüzden şimdi çıkarmayacaklarını varsayabiliriz.
Bu bilgiler ışığında Nvidia’nın tezine dönüp, biraz matematik yapalım. 5070’in MFG ile, 4090’ın da FG ile 240 FPS verdiği ve iki teknolojinin de sağlayabileceği azamî faydayı sağladığı bir oyun oynuyorsunuz diyelim. Gerçekte 5070 o oyunda 60 FPS, 4090 ise 120 FPS veriyor olacak. Bunun yanına bir de 5070’te 12 GB VRAM, 4090’da ise 24 GB VRAM olduğu ve Indiana Jones and the Great Circle üzere oyunların Path Tracing üzere en çok performans sömüren ayarlarla 12 GB VRAM’i 2K çözünürlükte bile peynir ekmek üzere yediği gerçeğini ekleyin. Bu oyunların sayısı şimdi fazla değil fakat vakitle artacak ki bu ortada hem Frame Generation hem Ray Tracing/Path Tracing ekstra VRAM kullanan şeyler.
5070 bu türlü böyle oyunlarda VRAM darboğazı yaşar, sizi ayar kısmaya iter, buna karşın miadını daha erken doldururken 4090’ı tek sınırlayan şey daha yüksek olan saf kas gücü olacak. FG/MFG kullanarak daha akıcı görseller elde etmeyi bile başlı başına büyük bir yarar sayan ve yüksek tazeleme oranlarına sahip monitörlerini de en âlâ biçimde kullanmak isteyenler için MFG teknolojisi RTX 4000 serisinden 5000 serisine geçmek için geçerli bir sebep olabilir.
Dolayısıyla paralarının karşılığında ne aldıklarını tam olarak bilen bu beşerler nezdinde “RTX 5070 oyunlarda RTX 4090 yakalıyor!” savı kâfi bir doğruluk hissesine da sahip olabilir. Lakin Jensen Huang’ın mevzubahis tezde, bir hobi olarak teknolojiye çok para harcamayı seven kitlenin dikkatini çekmek için bulunmadığı da bariz. O yüzden bu noktada benim üzere parası az olan, bir kez PC topladı mı uzun müddet kullanabilmeyi istemenin yanında bunun zorunda da kalan kitle için, RTX 5070’in 4090’ı yakaladığı senaryoların hiçbir manası yok.
Sektör standardının 60 FPS olduğu yerde aldığımız eserin ömrü uzamıyor, kaygımız FG ile bile olsa 120 FPS’e ulaşmaksa o kadarını standart FG de yapabiliyor, MFG’ye gerek yok.
Sözün özü: RTX 5070’in 4090 ile aşık atabilecek ne eti ne de budu var. Gidip de bu pazarlama hilelerine kanıp satın almayın sakın.
