ABD’de Oyuncuların Önemli Bir Kısmı Yılda En Fazla 2 Oyun Satın Alıyormuş

Circana’nın araştırma sonuçları bu türlü diyor

Günümüzde çok lakin çok fazla oyun çıkıyor. Takip etmek neredeyse imkansız bir hal aldı. Her yıl binlerce, hatta on binlerce yeni oyun gelirken bunlar ortasında ne kadarı gereğince oyuncuyu kendisine çekmeyi başarabiliyor, bu kıymetli bir soru olarak karşımızda duruyor.

Elbette bu hususta ana belirleyicilerden birisi şahısların satın alım alışkanlıkları. Görülen o ki, çıkan bu kadar oyuna rağmen birçok oyun sever yılı az sayıda oyun satın alarak geçiriyor, en azından ABD için paylaşılan datalar bu türlü bir tabloya işaret ediyor. Circana tarafından gerçekleştirilen çalışmanın sonucuna nazaran, ABD’de oyuncuların birden fazla yılda 2 ya da daha az oyun satın alıyor.

Circana, “Future of Games” isimli raporu için gerçekleştirdiği anket çalışmasında iştirakçilere yeni oyunları ne sıklıkla satın aldıklarını sormuş ve dikkat çekebilecek birtakım sonuçlara ulaşmışlar.

Katılımcıların üçte biri “Hiç oyun almıyorum” derken, sırf %4’ü, ayda birden fazla oyun aldığını tabir etmiş. Ayda 1 oyun satın alanların oranı %10, yılda 1 oyun satın alanların oranıysa %12 olarak görünüyor.

Circana’nın oyun araştırmaları başkanı Mat Piscatella, Bluesky hesabından yaptığı paylaşımda “Ücretli oyun alanında işleri bilhassa fiyatla çok da ilgilenmeyen hiper meraklı oyuncular döndürüyor” diyerek özetliyor tabloyu.

Oyuncu kitlesinin bir bütün olmadığı, bünyesinde pek çok farklı kümesi barındırdığı su götürmez bir gerçek. Bazıları taşınabilir oyunlara yöneliyor, bazıları konsol ve/veya bilgisayar oyunlarına. Bazıları ücretsiz oyunlara odaklanırken bazıları fiyatlı oyunları yahut aylık abonelikleri tercih ediyor. İşin içine ekonomik şartlar ve öteki faktörler de girdiğinde, satın alım tercihleri bundan ister istemez etkileniyor.

Hal böyleyken, ortalama oyuncu profilinin bu formda çıkması çok da şaşırtan olmasa gerek. Oyunlara vakit ve kaynak aktarabilen, ayrıyeten bu hususta istekli oyuncu sayısı epeyce az. Bu da oyun geliştiricilerinin üzerinde durması gereken hususlardan birisi bence. Bilhassa bağımsız geliştiriciler için kıymetli bir risk alanı olduğunu söylemek mümkün.

Peki siz ne dersiniz sevgili Oyungezerler? Benzeri bir çalışma Türkiye için yapılsa, ortaya nasıl bir tablo çıkar sizce? Yorumlarınızı bekleriz.