En çok hangisi bekleniyor, hepimiz biliyoruz değil mi?
2025’te beklediğimiz oyunları sıralamaya bu sefer de “Açık Dünya Oyunlar” ile devam ediyoruz. Listeye geçmeden bir mevzuyu paylaşmış olayım. Elbette buraya girebilecek diğer oyunlar da bulunuyor. Hatta bu listede yer vermediğimiz oldukça argümanlı oyunlar var. Ancak onları diğer listelerde andığımız için buraya dahil etmiyoruz. Sizin bilhassa belirtmek istedikleriniz varsa, yorumlarınızı bekleriz.
Grand Theft Auto VI
Lafı fazla uzatmaya gerek yok, listenin açık orta en çok beklenen oyunu. TGA merasiminde de esasen bunu tescil etmiş oldu. Doğal olarak listeye birinci yazılacak oyundu, biz de onunla başlayalım dedik.
Açık dünya oyunlar GTA öncesinde de vardı elbette, fakat oyun dünyasının en tanınan tiplerinden birisi haline gelmesinde aslan hissesi GTA serisine ilişkin dersek herhalde yanlış olmaz. GTA 3 – GTA Vice City – GTA San Andreas üçlüsüyle olay değişik bir boyuta taşındı. Sonrasında 4. oyunla bir adım daha öteye taşıdılar, GTA V ile de doruğa yerleştiler.
Minecraft’tan sonra tüm vakitlerin en çok satan oyunu. Çıkışının üzerinden 11 yılı aşkın vakit geçmesine karşın hala en çok oynanan, en çok satan oyunlar vs. listelerine girmeye devam ediyor. GTA Online ile Rockstar’ın altın yumurtlayan tavuğu haline gelmiş durumda. Rockstar da haliyle “Bundan daha uygunu yapılacaksa, onu da biz yaparız” modunda takılıyor yıllardır. GTA VI’dan beklediğimiz de tam olarak bu zati.
Sadece 1,5 dakikalık bir görüntüyle bile yeniden nasıl çılgın bir oyun geliştirdiklerini göstermeyi başardılar. Tekrar Amerikan toplumunun aşırılıklarını tiye aldıkları bir oyun olacağı görülüyor fragmanda.
Rockstar’ın bu işi ne kadar âlâ yaptığı üzerine kitaplar yazılır. RDR 2 ile de bunu bir sefer daha göstermişlerdi zati. GTA VI ile tekrar aklımızı başımızdan almamaları için hiçbir neden yok. Doğal olarak bu yılın en çok beklenen oyunu. Söyledikleri üzere bu yıl içerisinde çıkarabilecekler mi yoksa 2026’nın başlarına mı ertelenecek bakalım. Ne vakit çıkarsa çıksın, herkesin konuştuğu oyun olacağını varsayım etmek sıkıntı değil.
Assassin’s Creed Shadows
Son vakitlerde Ubisoft’ta işler pek yolunda gitmiyor, biliyorum. Assassin’s Creed Shadows ile ilgili tartışmaların da farkındayım. Ancak bu yeniden de beklediğim oyunlar ortasında yer almasına pürüz değil. Ne yapayım, bütün problemlerine karşın Ubisoft oyunlarını oynayıp duruyorum işte. Neredeyse takip etmediğim hiçbir serisi yok. Haliyle yeni oyunları da takip listemde yer alıyor.
Son üçlemeyi (Origin, Odyssey ve Valhalla) AC serisinin bir modülü olarak değil de bağımsız birer oyun olarak değerlendirmeyi tercih ettim ve keyifle oynadım. AC Shadows için de emsal bir planım var.
Yıllardır serinin Japonya’ya yol alması bekleniyordu ve sonunda bu beklentiye karşılık veriyor Ubisoft. Karakter seçimleri konusunda tartışmalar alıp yürümüş olsa da ben karakterlere değil de ortama odaklanmayı tercih edenlerdenim. Tartışmanın temel nedeni Yasuke’nin tarihi bir figür olarak öne çıkarılması. Onun da kurgusal bir karakter olduğunu kabul edip oyuna o denli yaklaşınca, benim adıma sorun ortadan kalkıyor.
16. Yüzyıl Japonyasında, Sengoku periyodunda geçen bir macera bizleri bekliyor. Bu da bana gereğince cazip geliyor. Yöneteceğimiz karakterlerden birisinin samuray, oburunun ninja olması da hoş. Böylelikle 2 farklı usulü da deneyim edebilecek, samurayımız Yasuke ile kaba kuvvetin hakkını verirken ninjamız Naoe ile işimizi kapalılıkla görebileceğiz. AC serisinin farklı periyotlarından hoşlanan oyunculara hitap eden bir oyun olması hedeflenmiş muhakkak ki. Son üçlemeyi sevenler Yasuke’de aradıklarını bulurken, klasik suikastçı usulünü benimseyenler de Naoe ile yollarına devam edebilecekler.
> Birinci Bakış – Assassin’s Creed Shadows
Gündüz-gece döngüsü üzere mevsim döngüsünün de oynanışa tesir edeceği, çevreyi ve etrafımızdaki objeleri avantajımıza kullanabileceğimiz, göze de kulağa da hitap edecek ve daha birçok ayrıntısıyla keyif alacağımız bir oyun vadediyorlar. Bu vaatler ne ölçüde karşılık bulacak, 14 Şubat’ta daima birlikte göreceğiz.
Where Winds Meet
Where Winds Meet Çin’den peş peşe gelen duyurulardan birisiydi. Fragmanları hoş gözüküyordu gözükmesine, lakin Çin’den pek de büyük ölçekli bir oyun görmemiştik, münasebetiyle nasıl bir oyun çıkacağı meçhuldü. Fragmanları parlatıp ortaya bununla alakalı olmayan bir oyun da çıkarabilirlerdi. En azından Black Myth: Wukong’a kadar durum böyleydi. Wukong ile Çin’den de sağlam oyunlar gelebileceğini net bir formda görmüş olduk. Haliyle Where Winds Meet’in de bu başarıyı devam ettirip ettirmeyeceği merak ediliyor.
Aslında Where Winds Meet’in tam manasıyla nasıl bir oyun olacağını kestiremiyorum. Fragmanların birtakım kısımlarında Souls oyunlarından esinlendiklerini düşündüren yerler var. Tanıtım metninde “Aksiyon-macera oynanışı ve derin RPG ilerleyişi içeren nefes kesici bir açık dünyayı keşfedin” deniliyor. Bir yandan “açık dünya wuxia rol yapma oyunu” olarak tanımlıyorlar. Bir yandan 4K oynanış görüntüleri paylaşıyorlar, PC ve PS5 için çıkacağını söylüyorlar, ancak bir yandan da taşınabilir oyun olacağını öğreniyoruz. Bunları göz önünde bulundurunca da “Bütün tuşlara basmışlar” diye düşünmeden edemiyorum.
Bununla birlikte, “Antik Çin’in en çalkantılı devrinde geçen destansı bir yolculuk” vaadiyle de akıl çelmiyor değil. Antik Çin’deki dövüş sanatları ve kahramanlık öykülerinden beslenen Wuxia’dan esinlenmesi, bununla örtüşen bir karakter geliştirme sistemi, abartılı çatışma sahneleri, oyunun geçtiği periyot, yolumuzun düşeceği birbirinden farklı ortamlar, o geniş dünyada yapılabilecekler derken takip listemizde tutmak için gereğince sebep sunuyor bizlere.
Çıkış tarihi şimdi aşikâr değil. Çin’de PC versiyonun 27 Aralık’ta çıkacağı, 2025’in birinci aylarında da taşınabilir versiyonlarının geleceği açıklanmıştı. Dünyanın geri kalanıyla buluşmak için de fazla beklemez herhalde.
Crimson Desert
G. Kore merkezli oyun stüdyosu Pearl Abyss, Black Desert Online ile popülerlik kazanmıştı. Sonrasında dikkatimizi çekmeyi başaran 2 oyun duyurusuyla çıktılar karşımıza. Bunlardan birisi tatlı mi sevimli görünen DokeV, başkası de Crimson Desert idi. Her iki oyun da duyurulduklarında “acaba tekrar bir DVO mu yapıyorlar?” diye düşündürmüş, sonrasında ikisinin de tek kişilik açık dünya oyunlar olacağını öğrenmiştik.
Crimson Desert birinci duyurulduğunda 2021’de çıkacağı söylenmişti, olmadı. Tutup onu bir de 2022’de Beklediklerimiz listesine eklemiştik 🙂 TGA 2024’te gösterilen fragmanlaysa 2025’in son aylarında çıkacağı açıklandı. Bu sefer şeytanın bacağını kıracak, maksada varacak mı, bekleyip göreceğiz.
Son aylarda peş peşe boss savaşı görüntüleri paylaştılar. Yetmedi oyunun başlangıç kısmından 50 dakikalık bir oynanış görüntüsü da yayımladılar. Bu da oyunun büyük oranda hazır olduğunu düşündürüyor.
Fragmanlarda gördüğümüz kadarıyla yalnızca görsel istikametten değil oynanış kısmıyla da savlı bir oyun olacak üzere. Muhakkak ki Pearly Abyss “Biz de kendi Witcher’ımızı yahut Skyrim’imizi yapalım” demiş, ortaya da Crimson Desert çıkmış. Umarım en sonunda biz de bunu şahsen deneyim etme bahtı buluruz.
Last Sentinel
TGA 2023’te paylaşılan duyurular ortasında LightSpeed Studios’un çıkış oyunu olacak Last Sentinel de yer almış ve fragmanıyla dikkatimizi çekmeyi başarmıştı.
GTA ve Red Dead Redemption serilerinde vazife alan Steve C. Martin, yeni stüdyosuyla tekrar bir açık dünya oyun geliştiriyor, daha net tarifiyle bir “hikaye odaklı, açık dünya aksiyon oyunu”. Martin’in takımında The Last of Us, Jedi: Fallen Order, Uncharted, Grand Theft Auto ve God of War üzere oyunlarda vazife alan isimler de bulunuyor.
Last Sentinel, geleceğin Tokyo’suna götürecek bizleri. Fragmanda gördüklerimizden de anlaşılabileceği üzere distopik bir öykü bizleri bekliyor. Fragmanda bir küme asker ve yanlarındaki bir droid, bir depoda saklanan bir kümeye baskın düzenlerken kahramanımız Hiromi Shoda sahneye sağlam bir giriş yapıyor, etrafı temizleyip depodakileri kurtarıyor ve sonrasında da kurtulanları peşine takıp götürüyor.
İlgi çekebilecek bir öykü ve tatmin edici aksiyon sahneleriyle kendisinden kelam ettirecek oyunlar ortasına ismini yazdırabilir. Bununla birlikte oyuna dair tereddüt ettiğim bir nokta da bulunuyor, duyurusundan bugüne kendisinden çabucak hemen hiç haber almadık. Hasebiyle ne basamaktadır, 2025’te gelir mi gelmez mi bilemiyorum.
Ghost of Yotei
Listenin finalini de Ghost of Yotei ile yapıyoruz. Genele bakıldığında GTA 6 kadar çok beklenmiyor olabilir, lakin ferdî listemde onun çabucak yanında yer alıyor Ghost of Yotei. Bunun birçok sebebi var elbette.
Ghost of Tsushima, beklediğimi ziyadesiyle bulduğum bir oyun olmuştu. Hem ele aldığı tarihi periyot hem yaşattığı görsel ziyafet hem öyküsü hem keyifli oynanışıyla çok sevdiğim oyunlar ortasında yerini almıştı. Artık de bu macerayı öbür bir periyotta, diğer bir karakterle, lakin tıpkı keyifle devam ettirmeye hazırlanıyoruz.
Ghost of Yotei, Ghost of Tsushima’daki olaylardan 3 asır sonrasına, 1603 yılına ve Japonya’nın günümüzde Hokkaido olarak bilinen bir bölgesine, Ezo’nun kalbinde yükselen Yotei Dağı’nı çevreleyen topraklara götürecek bizleri, natürel yeni kahramanımız Atsu ile birlikte. Bu tekinsiz topraklarda, tehlikelerle dolu coğrafyada yesyeni bir macera bizleri bekliyor.
Açık dünya oyunların yaşattığı tekrara düşme hissini aşmak için adımlar attıklarını söylüyor geliştirici takım. Söylediği üzere bir değişiklik yapabilirlerse, bu hakikaten kıymetli bir atak olur. Fakat bu türlü olmasa bile tekrar çok keyif alacağımız bir oyun olacağını düşünüyorum. Zira yeniden kendi tabirleriyle “bir Ghost oyunu DNA’sı” üzerine inşa edilen, yani en temel özellikleri “Feodal Japonya’da gezgin bir savaşçı olarak oynamak, etrafı dilediğinizce keşfetme özgürlüğü sunmak ve ne kadar hoş bir coğrafyada bulunduğunuzu gözler önüne sermek” olan bir oyun bu. İşte bu türlü bir temel üzerine inşa edilmiş bir oyunun bizleri üzmesi çok düşük bir ihtimal bence.
Henüz net bir çıkış tarihi açıklanmadı. Lakin 2025 içerisinde geleceğini söylüyorlar. Biz de dört gözle bekliyoruz, yakından takipteyiz.
