İhtiyaç anında camı kırınız
[ Unutulmaz Oyun Müzikleri köşemizde hafızalarımızdan çıkmak bilmeyen, hepimizde derin izler ve tatlı anılar bırakan oyun müziklerini birlikte hatırlıyoruz. ]
Uzun müddettir kafein kullanmayı yasaklamış durumdayım kendime. Yani elbette orta ara kahve de kafeinli eserler de tüketiyorum lakin aradığım enerjiyi aslında müziklerde buluyorum.
Şaka değil, hakikaten birtakım müziklerin kan dolaşımımı hızlandırdığını hissediyorum. Bunun en hoş örneklerinden biri olarak Enter the Sandman ya da Mob Rules’u gösterebilirim. Doğal farklı tiplerden farklı seçenekler de var fakat bugün mevzumuz metal üzerine…
Sonuçta elinizde pompalı tüfekle cehennem iblislerini avladığınız bir oyunda öbür bir müzik tipi düşünülemez.
Doom – At Doom’s Gate
Bugün bahsimiz, Unutulmaz Oyun Müzikleri köşemize daha evvel bir sefer daha konuk olan Doom. Yalnız bu sefer orijinalin peşinden gidiyoruz.
At Doom’s Gate benim vakit zaman kan akışımı hızlandırmak için dinlediğim müziklerden biri. Kulaklarınızdan tüm bedeninize yayılan bir güç dalgasının müsebbibi olan bu şahane müzik, tıpkı vakitte iblis öldürme buff’ını da açmanıza imkan sağlıyor.
At Doom’s Gate’i özel kılan pek çok ayrıntı var elbette. Örneğin yepyeni Doom’un şimdi birinci kısmında bu müzik karşılıyor sizleri. Adrenalin salgılamaya başlarken, sizi bekleyen aksiyon dolu saatlerin de habercisi oluyor.
Dikkatli dinlerseniz At Doom’s Gate’in temelini Master of Puppets’dan aldığını fark edeceksiniz. Doğal bu tek örnek değil. Birinci oyunda çalan müziklerin pek birçok temellerini yakından tanıdığımız heavy metal müziklerinden alıyor. Mesela dördüncü kısım olan Command Control’de de Pantera’nın efsane müziği Rise’ı duyabilirsiniz.
Yalnız bunların resmi tabirler olmadığını, yalnızca bana bu müzikleri anımsattıklarını ekleyeyim.
Bu şaheserler için Robert Prince’e teşekkür etmemiz gerekiyor. Oyunun 3 episode’u için tam 23 farklı müzik besteleyen Prince, bu müzikleri bestelerken daha evvel heavy metal dinlemediğini de açıklamış. Yerseniz doğal…
Yalnız yazıyı yazarken şunu fark ettim, geçmişte oynadığım oyunlar müzik zevkimde önemli bir tesir yaratmış. Zira vaktinde SNES’te en çok sevdiğim oyunlardan biri olan Spider-Man and Venom: Maximum Carnage’da da Mob Rules çalıyordu. Farklı.
At Doom’s Gate’in çok özel olmasının bir öteki nedeni de geçtiği kısım. Doom severlerin ve speedrun tutkunlarının kalbinde bir yer tutan Hangar’dan bahsediyorum. Maceranın başladığı bu birinci kısım çok fazla anıya mesken sahipliği yapıyor.
