Rekabeti tam oyun dışı bırakıp ekip çalışmasını temelde tutan Tribes of Midgard son vakitlerde çok sık rastlamadığımız ve özlediğimiz bir oyun çeşidi. Günümüzde artık bir çok oyun rekabete dayandığı için bu biçim PvE ve Co-op olarak oynanan oyunlar nadirleşmeye başladı. Tam olarak da bu sebepten dolayı Tribes of Midgard şekli oyunlar olağanda olabileceğinden çok daha bedelli hale geldi. Zira rekabete dayalı oyunlar artık günümüzün metası olsa da bu usul oyunlar hala özlenebiliyor.
Köyü korumak ve devlerin gelişi
Artıları:
- Çeşitli silahların ve sınıfların olması
- Vuruş hissiyatının hoş, oynanışın rahat olması
- Craft sisteminin kolay ve tesirli olması
Eksikeri:
- Renkli dünyasına karşın keşif hissiyatının çabuk yok olması
- Oyunun kendini çok tekrar etmesi
- Oynanan sınıflar ortasında dengesizlikler olması
Tribes of Midgard kabilenizi devlere ve her akşam tertipli olarak köyünüzü yok etmeye çalışan kötücül varlıklara karşı koruduğunuz bir oyun. Oyun temelinde epey kolay bir kıssaya sahip ve olay örgüsü de pek yok. Bu yüzden Tribes of Midgard ortada bir oturup “2-3 el Midgard atayım ya” diyebileceğiniz çeşitten bir oyun. Ortalama bir oyun en az 1 saat sürdüğü için bunu demeyebilirsiniz de.
Oyunun başlangıç Safhası bir çok hayatta kalma oyununa emsal bir halde başlıyor. Sıfırdan ve hiçbir teçhizat olmadan. Oyun sizden birinci başta birinci geceyi geçirecek ve köyünüzü koruyacak kadar hazırlık yapmanızı istiyor. Bu durum çoklukla basitçe taş, kısım, çakıl taşı vb şeyler toplayıp kalkan kılıç, ok üzere başlangıç tipi silahları ile atlatılabilir. İşin asıl şatafatlı kısmı dünyaya bir dev indiğinde başlıyor. 2. Günden sonra 4 farklı tip devden rastgele bir tanesi dünyanıza iniyor ve oyun sizden deve karşı hazırlanmanızı istiyor.
Devlere karşı hazırlık yapmanın en temel yolları ise basitçe şu halde:
- NPC’lerin düzeyini yükseltmek
- Sahip olduğunuz ekipmanlari geliştirmek
- Geceleri daha rahat keşif yapmak için duvar ve okçu kulesi inşa etmek
- Pasif gereç geliri için maden ocağı, oduncu vb yerleri inşa etmek
Bu geliştirmelere girismek için birinci olarak bol bol yaratık öldürüp ruh toplayıp düzeyinizi geliştirmeniz gerekiyor. Yaratık öldürüp birinci düzeyinizi aldıktan sonra 8 farklı sınıftan (bir birçok belirli başlı şartlar gerçekleştirildiğinde açılabiliyor) birini seçip kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Ruh toplamak temel gelişim kaynağını oluşturuyor. Yapacağınız tüm geliştirmeler ruh harcıyor ve öldüğünüz takdirde tümü ruhlarınızı kaybediyorsunuz. Bu yüzden dikkatli oynamak kaide.
Oyunda taş, demir, odun üzere malzemeler hayli ehemmiyet arz ediyor. Bu yüzden bu malzemeleri daima toplamanın yanı sıra köyün yakınlarında bulunan taş ocağı, oduncu üzere yerleri inşa edip pasif bir gereç geliri elde etmek kural. Doğal ki bunları yapabilmek için de en temel gereksiniminiz olan oyun içi para ünitesi ruh devreye giriyor. Oyun içerisinde yaptığınız birçok aktivite (ağaç kesmek, yaratık kesmek, maden kırmak vb.) size ruh kazandırıyor. Alışılmış ki bu üslup aktiviteleri gerçekleştirirken düzeyiniz de yükseleceği için hangi sınıfı tercih edeceğinize de karar vermeniz gerekiyor.
İlerleyen safhalar ve oyuna alışma süreci
Tribes of midgard bir mühlet boyunca sahiden eğlenceli bir biçimde ilerliyor. Ama oyunun yapısı gereği cümbüş yerini kendini tekrar etmesinden oluşan bir külfete bırakıyor. Oyuna içerisinde yalnızca köyü koruyarak ve titanlara karşı savaşarak sonsuza kadar ilerleyebiliyorsunuz. Teknik olarak oyunun bir sonu olduğu söylenemez. Oyun genel olarak siz ne vakit istiyorsanız o vakit bitiyor. Zira birinci devi öldürdüğünüz de o vakit kadarki gelişiminizin mükafatlarını alıp çıkış yapabileceğiniz bir portal açılıyor.
Oyunu sonsuza kadar oynamak doğal ki bir seçenek ancak bilir bir halde oyunu oynadığınızda 10. gün ve civarında elde edebileceğiniz tüm geliştirmeleri elde etmiş oluyorsunuz ve 14. gün civarı bir vakit dilimine ulaştığınızda sözün tam tabiriyle yapacak hiçbir şeyiniz olmuyor. Tek aktiviteniz klasik bir halde gelen devleri kesip köyleri korumak oluyor. Bu yüzden oyunu sonsuza kadar oynamak bir opsiyon lakin, oyunun bir yerde tıkandığı yahut bittiği söylenebilir.
Oyunun oynanış modları hayatta kalma ve saga modu olarak ikiye ayrılıyor. Saga modu bir bakıma oyunun öykü modu denilebilir. Hayatta kalma modundan tek farkı sonsuza kadar ilerlemek burada bir seçenek olmuyor. Ekseriyetle Saga moduna özel vazifelerinizi hallettikten sonra portaldan çabucak sıvışmanız gerekiyor aksi takdirde 14. güne ulaştığınızda sonsuza kadar gece oluyor ve nitekim yarın yokmuş üzere köyü müdafaanız gerekiyor.
Pekala devlere karşı savaşmak kıymet mi?
Artıları:
- Nors mitolojisi ve devlere karşı savaşmanın cümbüşü
- Daima oynama mecburiyeti barındırmaması
- Günümüzde artık sık görülmeyen PvE tecrübesi sunması
Eksileri:
- Bir mühlet sonra kendini çok tekrar etmesi
- Yapılacak vazifelerin vb. şeylerin çabuk bitmesi
Tribes of Midgard, genel manada tek başınıza oynarken de hayli keyifli olsa da oyunda bir kısımdaki kişi sonunu 10 şahsa kadar çıkarabileceğiniz için oynayabileceğiniz arkadaş etrafınız olduğunda çok daha keyifli oluyor. Oyunu uzun müddet oynadığınız da kendini tekrar etmesinden oluşan bir bayma hissine sebep olduğu gerçek. Ama oyun çıkalı çok uzun mühlet olmadı ve geliştirici takım oyuna hoş ilgileniyor.
Oyunun ilerleyişi dönem sezon biçiminde oluyor ve orta dönemlerde vb. şeylerde daima yenilikler geliyor. Doğal ki de ekstra yapılan etkinlikler de eforu oluyor.Bu yüzden daima oynadığınız da sıkılsanız bile ortadan geçen bir mühletten sonra oyuna tekrar girdiğinizde yeni birçok şeyle müsabaka ihtimaliniz epey yüksek
