2022’de beklediğimiz oyunları listelediğimiz dosyamızda sıra benim favori türlerimden biri olan Metroidvania’lara geldi. 2021 bence metroidvania bakımından nefis bir yıl oldu, ENDER LILIES: Quietus of the Knights ve F.I.S.T.: Forged In Shadow Torch türü ileriye taşıyan oyunlarla karşılaştık. Umarım 2022’de oynayacağımız oyunları da sonrasında böyle güzel sözlerle anarız.

  • 2022’de Beklediklerimiz: Microsoft Oyunları

Bu listede gözüme en çok çarpan 5 oyunu seçtim ama mutlaka sizin de takip listelerinizde burada yer veremediğim veya aklıma gelmeyen metroidvania’lar vardır, onları da yorumlarda siz paylaşırsınız artık. Böylece biz de istek listemize eklemelik yeni oyunlar keşfetmiş oluruz.

Afterimage

Çinliler git gide metroidvania türünde de söz sahibi olmaya başlıyorlar, F.I.S.T. bunun en iyi örneklerinden biriydi. Aurogon Shanghai tarafından geliştirilmekte olan Afterimage de elle çizilmiş 2D grafikleriyle gerçekten de enfes görünen bir oyun. Engardin ismindeki fantastik dünyada geçen oyunda yanardağlardan kadim bir metropolün kalıntılarına kadar on beşten fazla farklı bölge bulunacak ve kadın kahramanımız Renee ile yaklaşık 30 saat sürecek bir maceraya atılacağız. Her bölge yeni oynanış mekanikleri ve elbette zorlu düşmanlar ve boss’larla dolu olacak. Elbette haritanın gizli yollar, saklı sandıklar ve açılmayı bekleyen gizemlerle dolu olduğunu söylemeye gerek yok.

Glimmer in Mirror

Beni ilk bakışta görselleriyle büyüleyen bir isim oldu Glimmer in Mirror. Bu da Çin’li bir stüdyodan, MapleDorm Games’ten geliyor. Hatta şu an demosunu indirip denemeniz de mümkün. Baş kahramanımız Shiro isminde bir kız, kendisini bir anda dev bir aynanın içerisinde buluyor ve bu dünyanın gizemlerini araştırmaya başlıyor. Windbell_Project’in müzikleri eşliğinde yine birbirinden son derece farklı ortamları dolaşacak, yeni karakterler ile tanışacak, yanımıza hepsi de kendine has yeteneklere sahip ayna ruhları alabileceğiz. Geliştirici ekip boss savaşlarında uygun stratejiyi bulmak için birden çok ayna ruhunu kombinleyebileceğimizi de söylüyor. Merak uyandırıcı yani.

The Last Faith

Başarılı bir Kickstarter sürecini geride bırakan The Last Faith, adeta ben Blasphemous’un açtığı yoldan ilerliyorum diyen, karanlık ve gotik bir metroidvania oyunu. Hatta ilk bakışta Castlevania’dan da nasıl ilham aldığını görmek mümkün, özellikle de kırbaçlı saldırılara bakınca. Baş kahramanımız Eric büyük ve bilimin iç içe geçtiği, kadim bir dinin kanunlarıyla yönetilen Mythringal’de yolunu bulmaya çalışacak. Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamayan Eric kendisini sahte peygamberler, tanrılar ve sahte tanrılar, büyüler ve simyalar, kadim tarikatlar arasındaki savaşların hüküm sürdüğü bu dünyada gotik şatolardan katakomblara, gizemli kalelerden karanlık saraylara kadar pek çok mekanı gezecek. Oyunun bu yıl içinde çıkması planlanıyor ama umarım gecikme olmaz, istek listemde üst sıralarda çünkü.

Salt and Sacrifice

Salt & Sanctuary, 2D soulslike türünün yolunu açan çok değerli bir oyundu. Hikayeyi muğlak biçimde anlatım tarzı, mekanikleri, boss tasarımları vs derken gerçekten de souls tarzının 2D’ye dönüştürülmüş halini oynuyormuş gibi hissediyordunuz. Bu son derece başarılı oyunun devamı niteliğindeki Salt and Sacrifice da yine bu senenin en önemli 2D soulslike metroidvania oyunlarından biri olacak gibi duruyor. Oyunda mimlenmiş bir engizisyoncuyuz, görevimiz de büyücüleri takip edip onları avlamak. Yok ettiğimiz büyücülerin et ve kemiklerinden yeni silahlar ve zırhlar üretebileceğiz üstelik. Tanıtım videosundaki düşmanların ve bossların tasarımları bir hayli güzeldi, nasıl bazı oyunlar Salt and Sanctuary’e yapılmış atıflar varsa (aklıma ilk anda bir diğer müthiş metroidvania Vigil: The Longest Night geliyor), ileride de Salt and Sacrifice’a atıflar görebiliriz.

Crowsworn

“Ama bu Hollow Knight değil mi?” diye sorduysanız çok haklısınız, çünkü ben de şimdiye kadar Hollow Knight’a bu kadar acayip biçimde benzeyen bir oyun daha görmedim. Zaten yapımcıları da Hollow Knight’a olan hayranlıklarını saklama gereği duymuyorlar ve bence bu esinlenme de kesinlikle kötü bir şey değil. Oyunun diğer ilham kaynakları ise Bloodborne ve Devil May Cry olarak açıklanmış, yani stilize ve yüksek tempolu dövüş sahneleri bizi bekliyor. Kahramanımız tırpan, tabanca ve Corvian gücü ismindeki kara büyüleri kullanabilecek. Oyuna isimsiz bir mezara gömülmüş bir tabut içinde başlayacak ve başlarda amaçsız gibi görünsek de buraya nasıl geldiğimizi anlamaya çalışacak ve kayıp anılarımızı geri kazanmaya uğraşacağız. Benim en umutlu olduğum metroidvania’lardan biri bu.

What is your reaction?

0
Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir