Birleşik Arap Emirlikleri’nde Dünyanın En Büyük ve İhtişamlı Kültür Projesi: Guggenheim Abu Dabi
Dünyaca ünlü Guggenheim Müzesi, Birleşik Arap Emirlikleri başşehri Abu Dabi’de yükseliyor. Bu yıl içinde açılması hedeflenen müze, sanat dünyasının hudutlarını zorlayan ve mimariyi sanat yapıtına dönüştüren devasa bir proje olarak karşımıza çıkıyor.
“Müze mi yoksa sanat, kültür ve mimarinin bir ortaya geldiği ihtilal mi?” dedirten proje, yalnızca bölgenin değil, tüm dünyanın ilgisini çekiyor.
İşte Guggenheim Abu Dabi hakkında tüm ayrıntılar.
Guggenheim Abu Dabi, dünyaca ünlü Guggenheim Müzeleri ailesinin en yeni ve en argümanlı üyesi olarak planlandı.
2006’da duyurulan, 2011’de çalışmalara başlanan, kısa bir müddet askıya alınsa da sonrasında devam eden proje, Abu Dabi’nin Saadiyat Adası’nda inşa ediliyor. Üç tarafı Bafra Körfezi ile çevrili alan, birebir vakitte kuzey kıyılarını koruyan dalgakıran vazifesi de görüyor.
Küresel sanat sahnesinde yeni bir merkez olacak müze, Guggenheim Müzelerinin en büyüğü olacak. Projenin temel hedefi, Batı ve Doğu sanatını bir ortaya getirerek kozmik bir diyalog kurmak.
Müze, yalnızca sanat yapıtlarını sergilemekle kalmayacak birebir vakitte ziyaretçilere sanatın tarihini, kültürel etkileşimleri ve geleceğini keşfetme fırsatı sunacak.
Guggenheim Abu Dabi’nin mimarisi, dünyaca ünlü Mimar Frank Gehry’nin imzasını taşıyor.
Gehry, bilinenin bilakis klasik çizgilerden uzak, cesur ve avangart tasarımlarıyla tanınıyor. Bu projede de alışılmışın dışına çıkarak birbirine bağlı geometrik biçimlerden oluşan devasa bir yapı tasarladı.
Müze, âdeta bir heykel üzere denizin üzerinde yükseliyor. Yapının dış cephesi, güneş ışığını yansıtan metalik panellerle kaplı. Paneller, günün farklı saatlerinde farklı renk tonları yaratarak müzenin canlı ve dinamik bir görünüm kazanmasını sağlıyor.
Sürdürülebilirlik ve etraf dostu tasarım
Guggenheim Abu Dabi, yalnızca mimarisiyle değil, sürdürülebilirlik anlayışıyla da dikkat çekiyor. Proje, çevre dostu teknolojilerle donatılmış durumda.
Enerji verimliliği, su tasarrufu ve doğal gereç kullanımı üzere ögeler, müzenin çevresel tesirini en aza indirgemek için ihtimamla planlandı.
Özellikle Abu Dabi’nin sıcak ve kurak iklimine ahenk sağlayacak halde tasarlanan soğutma sistemleri hem ziyaretçilerin konforunu artırıyor hem de güç tüketimini azaltıyor.
Guggenheim Abu Dabi’nin en çok merak uyandıran istikametlerinden biri de devasa sanat koleksiyonu.
Müze, 20. ve 21. yüzyılın en kıymetli sanat yapıtlarına konut sahipliği yapacak. Koleksiyon, Batı sanatının ikonik örneklerinin yanı sıra Orta Doğu, Asya ve Afrika sanatından seçkin yapıtları de içeriyor. Bu çeşitlilik, müzenin evrensel bir sanat merkezi olma maksadını destekliyor.
Müzenin stant alanları da hayli etkileyici. Toplamda 42.000 metrekarelik bir alana yayılan galeriler, farklı temalara ayrılmış durumda.
Ziyaretçiler, çağdaş sanattan çağdaş enstalasyonlara, heykellerden dijital sanata kadar geniş bir yelpazede yapıtlarla karşılaşacak. Ayrıyeten müzede düzenlenecek süreksiz stantlar ve etkinlikler, sanatseverlere daima yenilenen bir tecrübe sunmayı vaat ediyor.
Kültürel etkileşim ve eğitim programları
Guggenheim Abu Dabi, yalnızca bir müze olmanın ötesinde bir kültür ve eğitim merkezi olmayı hedefliyor. Müze, sanatı her yaştan beşere ulaştırmak için çeşitli eğitim programları ve atölyeler düzenleyecek.
Özellikle genç sanatkarların yetiştirilmesine yönelik projeler, bölgenin sanat alanındaki geleceğine kıymetli bir katkı sağlayacak.
Eğer sanatın büyüleyici dünyasında kaybolmak istiyorsanız Guggenheim Abu Dabi tam size göre!
Diğer projeler:
