Biraz Çizgi Film, Biraz Bilim Kurgu Tadında Bir İçerik: Dinozorlar Günümüzde Yaşasaydı Dünya Nasıl Bir Yer Olurdu?
Sabah işe giderken devasa bir T.Rex ile karşılaşıyorsunuz ya da markette alışveriş yaparken Velociraptor rafların ortasında gezinip kapalıdan zımniye sizi izliyor. Kulağa bilim kurgu üzere gelse de şayet dinozorlar yaşamaya devam etseydi dünyamız nasıl bir yer olurdu?
Hayal gücümüzü biraz zorlayıp bu senaryoyu canlandıralım dedik.
Teknolojiden kent ömrüne, ekosistemden iktisada kadar sanki dinozorlarla bir dünya nasıl hâle gelirdi?
Teknoloji ve kent ömrü dinozorlara nasıl uyarlanır?
Kocaman bu hayvanlarla kent ömrü nasıl olurdu ki? Kent planlarının büsbütün farklı olacağı kesin. Ahenk içerisinde yaşamak için kentlere çit çevrilirdi. Bugün bile kimi kentlerde yabani hayvanları uzak tutmak için çitler var. Doğal ki bunlar dinozorlara az gelirdi.
Bu yüzden de mühendisler muhtemelen yeni teknolojiler geliştirmek zorunda olacaktı. Tahminen menzilli alanlar ya da onları uzak tutacak yüksek frekanslı ses aygıtları devreye girerdi.
Gökdelenler bile farklı bir mimariyle inşa edilirdi. Gökdelenlerin sonuncu katında oturanlar sabahları camda dinozorla göz göze de gelebilirdi ancak binaları parçalamayacaklarını düşünerek yazımıza da devam edeceğiz. Sonuçta madem beraberiz onların da evrimleşeceğini düşünebiliriz.
Toplu taşıma sistemlerinde de bir dinozorun ayağında ezilmemek için özel tasarlanmış hava trenleri yahut yerden yükselen monoraylar olabilirdi. Ulaşımın daha inançlı ve süratli olması gerekeceği için de dinozorlara karşı dirençli otomobiller, hatta uçan otomobiller standart hâle gelirdi.
Ekosistem ve besin zinciri nasıl etkilenirdi?
Dinozorlar günümüzde yaşasaydı, doğa dengesi büsbütün farklı bir biçimde kurulurdu. Birinci olarak mevcut ekosistem, büyük oranda değişime uğrardı.
Otçul dinozorlar ormanların ve çayırlıkların, birçok bitkinin tükenmesine neden olabilirdi. Bu da tarımı ve sonucunda iktisat, gıda kaynaklarını önemli formda etkilerdi. İnsanlar, dinozorlardan korunaklı tarım alanları oluşturmak zorunda kalırdı.
Öte yandan, etçil dinozorlar avlanmayla birlikte, günümüzde yaşayan öbür yırtıcı hayvanların istikrarlarını bozabilirdi. Bugün ormanlarda kaplan, aslan üzere avcı hayvanlar varken bir de Velociraptor’un eklendiğini düşünün. Kuşların atası sayılan bu zeki avcılar, öteki yırtıcılarla birebir habitatı paylaşmak zorunda kalırlar ve muhtemelen birçok cinsin yokluğuna sebep olurlardı.
Hangi hayvan tipi kalırdı bilinmez ama insan sayısının da azalacağını düşünmeden edemeyiz. Öğlen yemeklerinde hangimizi seçerdi sanki?
Ekonomi ve dinozor endüstrisi
Dinozorların günümüzde yaşadığı bir dünyada, iktisat de farklı kollar da gelişirdi. Yeni dallar ortaya çıkar, buna nazaran şekillenirdi.
“Dino turizmi” diye bir dal hayal edin. Beşerler, T.Rex’i görmek için safari çeşitlerine katılıyor, hatta tahminen de otçul dinozorlarla kısa seyahatler yapıyorlardı.
Bununla birlikte, dinozorların evcil hayvan üzere ortamızda olabileceği de kurgumuza eklenebilir. Küçük ve uysal tipler tahminen de bizi bekleyen birer canlı olurdu. Konutta bir iguana beslemekle minik bir dinozor beslemek arasındaki farkı düşünün. Epey heyecan verici değil mi?
Dinozorlar ve toplumsal hayat
E madem birlikte yaşıyoruz azı birçok fark etmeden, toplumsal hayatımızı da düşünelim. Çocukların dinozorlarla büyümesi nedeniyle okullarda “dinozor davranışları” üzere dersler olabilirdi.
Belki Velociraptor ile koşuya çıkmak, dinozor parklarında dinozor beslemek üzere aktiviteler günlük ömrün bir kesimi olacaktı.
Dinozorlardan ilham alan yeni moda trendleri bile doğabilirdi; devasa tüylerle yazma şapkalar, pelerinler, tahminen de dinozor dişlerinden yapılmış kolyeler…
Son olarak gerçekler…
Ancak tüm bu heyecan verici senaryoların yanında, bir gerçek daha var: Dinozorlar epey tehlikeli ve güçlü canlılardı. Dolayısıyla her şeyin bu kadar renkli ve eğlenceli olması biraz güç olacaktı.
Güvenlik tedbirleri epey sıkı olur, tahminen de belli kısımlarla girişler kısıtlanırdı. Olağan ki 66 milyon yıl boyunca onların da evrimleşeceğini hesaba katarsak sahiden şu anda her şey birer hayal eseri olarak kalıyor.
Diğer varsayımlarımıza da göz atmak ister misiniz?:
