Osmanlı Döneminde Uygulanan Topkapı Sarayı’nın Kapılarının Mühürlenmesi Neden Günümüzde de Hâlâ Uygulanıyor?
Topkapı Sarayı’nın ziyaret saatleri bittiğinde kapıların mühürlendiğine şahit oldunuz mu? Bu gelenek, Osmanlı devrinden beri devam ediyor.
İncecik bir tel üzere görünen bu mühürleme tekniği, aslında güvenlikten çok daha fazlası.
Peki neden bugün bile kilitlemek yerine mühürlemeyi tercih ediyorlar?
Topkapı Sarayı’nın kapılarının mühürlenmesi, sarayın bilhassa gece saatlerinde korunmasını sağlamak ve güvenliği artırmak gayesiyle yapılan bir uygulamadır.
Osmanlı döneminde bu mühürleme geleneği, sarayın ve içindeki hazinelerin, devletin kıymetli evraklarının ya da eşyalarının güvenliğini sağlamak için başlatılmıştı. Bu süreç, sarayın kapıları kapatıldıktan sonra yapılırdı ve sabah açılana kadar bu mühürler bozulmazdı.
Eğer mühür bozulursa, bu durum bir güvenlik ihlâli ya da olağan dışı bir olayın meydana geldiğine işaret ederdi.
Türk tarihçisi Talha Uğurluel’in de transferine nazaran mühürleme süreci, birinci çağlardan beri yapılıyor.
Mühürler, eski çağlardan beri güvenlik için kullanılan bir uygulamaydı. Bir mektup ya da eşyanın mühürlenmesi demek, sahibinin dışında birisinin o mührü bozmasının belirli olması demekti. Yani saray için bugün de yapılan bu uygulama, sembolik bir güvenlik tedbiri olarak devam ediyor.
Eğer kapının mührü bozulmadıysa, geceden sabaha kimsenin o kapıyı açmadığını gösteren kıymetli bir sembol olarak kullanılıyor.
İlginizi çekebilir:
