Eski Türklerde Neden Savaşa Giderken Atların Kuyrukları Mutlaka Bağlanırdı? (Osmanlı’da da Vardı)
Türk tarihinde değerli bir yer tutan atın kuyruğunun bağlanması, herkes tarafından merak edilen bir mevzu olmaya başladı. Eski Türk geleneğinin kıymetli bir modülü olan bu durum, aslında bir yiğitlik göstergesiydi!
Özellikle son vakitlerde ortaya çıkan Türk tarihini anlatan dizi ve filmlerde gördüğümüz at kuyruğunun bağlanma sahnesi, akıllara bu soruyu da getiriyor.
Savaşmanın, kahramanlığın bir nişanesi olan bu gelenek, bakın aslında neyi temsil ediyormuş!
Atların kuyruklarını bağlama geleneği, İskitler periyoduna kadar uzanıyor.
Eski Türk geleneklerinden birisi olan kuyruk bağlamak, savaş sırasında atın bacaklarına kuyruğun dolanmasını engellemek emeliyle gerçekleştiriliyordu. Natürel sadece tek sebep de bu değil.
Savaşa gitmeden evvel hazırlıklar yapan Türk askerleri, atlarının kuyruklarını ipekle örüp bağlarlardı. Kaynaklarda yazılanlara nazaran ise at, kuyruğunun bağlandığını fark ettiği an savaşa gideceğini bilirdi.
Türk hakanları, atın kuyruğunu tek bir sebep için bağlamıyordu.
Öncelikli olarak atın ayağına dolanmaması için yapılan bu ritüel, kahramanlık ve yiğitlik alameti olarak da görülürdü. Savaşın başlangıcına dalalet eden ve “savaşa hazırım” demenin bir yolu olan bu geleneğin sonucunda şayet asker savaşta şehit düşerse, atının kuyruğunu bağlandığı yerden keserler; mezarına dikerlerdi.
Orhun Yazıtları’nda bunun bir gelenek olduğundan şöyle bahsediliyor:
“Atı çermetme” ismiyle bilinen bu gelenek, Osmanlı’da da devamlılığını sürdürdü.
