Birçoğumuzda bulunan yara izleri, çocukluk çağından itibaren bizimle kalır ve hiç geçmez. Yara iyileşse bile izi neden daima bizimledir?
Vücudun doğal bir güzelleşme sürecinin kesimi olan yara izleri, estetik bir imaj oluşturmuyor.
Derinin bir travma sonucunda aldığı hasar, açık yaralara neden oluyor. Bu yaraların ise bizimle neden bütünleştiğinin çok kolay bir açıklaması var.
Bir yaranın oluşmasıyla başlayan süreç, bedenin kendi kendini nasıl yenilediğine çok hoş bir örnek.
Yarada evvel kan pıhtısıyla kanama duruyor ve yüzeyi hava ile temas edince sertleşiyor. Yani bizim bildiğimiz tabirle ‘kabuk tutuyor’. Bu dokuların onarılması için kolajen proteini devreye girer.
Başlangıçta güzelleşen bölge daha kırmızı ve şişken vakitle bu renk soluklaşır ve şişkinlik kaybolur.
İyileşen yara, öteki bölgelerden farklı görünür.
Vücudunuzda hiç yara izi varsa fark etmişsinizdir ne iz geçer ne de derimiz üzere görünür. Derinin en dış katmanı olan epidermisin altında bulunan dermis tabakası, büyük ölçüde kolajen proteininden oluşur.
Ancak yaranın düzgünleşme sürecinde üretilen kolajen, olağan deride bulunan kolajenle farklı bir yapıdadır. Kolajen, ipliksi bir yapıya sahip olmasına karşın olağan derideki kolajen iplikçikleri, çoklukla düzensizdir. Güzelleşen bir yarada oluşan kolajen iplikçikleri de birbirlerine paraleldir. İşte bu yüzden yara izleri de olağan bir deri üzere görünmez.
