Boğularak Ölmenin Neredeyse İmkânsız Olduğu Lut Gölü’ne Neden “Ölü Deniz” Deniyor?
Dünya üzerinde zahmetsizce ve keyifle yüzebileceğiniz bir yer söyleyin desek tahminen de bazılarınızın aklına Meyyit Deniz gelir. Âlâ de bu denize neden hem meyyit diyorlar hem de neden yüzmek bu kadar kolay?
İçeriğimize geçmeden evvel belirtelim ki bahsettiğimiz deniz Fethiye’deki Meyyit Deniz değil. Bugünkü içeriğimizin konusunu Ürdün Fay Vadisi’nde yer alan Lut Gölü olarak da bilinen Ölü Deniz oluşturuyor.
Olur da bir gün yolunuz düşerse bu bilgiler ile denizde yüzmenin ayrıcalığını yaşarken asıl sebebini de biliyor olacaksınız.
Ölü Deniz, çok tuzlu yapısı ile dünyanın en farklı yerlerinden biri.
Ürdün, İsrail, Batı Şeria ile sınırlanan Meyyit Deniz’de bulunan bol ölçüde tuz ve öteki mineraller, yağmur suyunun kayaları aşındırmasıyla üretiliyor. Yağmur sularındaki su moleküllerinin atmosferdeki karbondioksit ile yansımaya girerek karbonik asit oluşması ve bunun da yağmur suyunu hafif asidik hâle getirmesi deniz yakınındaki tepeliklerin kayalarla yansımaya girmesine neden oluyor.
Ölü Deniz’in tuzluluk düzeyi yüzde 34’ün üzerinde.
Yavaş yavaş gerçekleşen aşınma sonucunda da kayalık bölgelerden akan su Meyyit Deniz’e taşınıyor ve Meyyit Deniz, tuzlu bir deniz hâline geliyor. Deniz seviyesinden yaklaşık 430 metre aşağıda bulunan Ölü Deniz’e aslında deniz de denmemesi gerekiyor zira burası dünyanın en tuzlu üçüncü gölü.
Bu ağır tuz ölçüsünden ötürü da bitki ve hayvanların gelişemiyor oluşu ve hiçbir yaşama konut sahipliliği yapmamasından ötürü da “Ölü Deniz” unvanını alıyor.
Yüzme bilmeseniz bile Meyyit Deniz’de nasıl yüzebilirsiniz?
Diğer su kütlelerinden daha ağır su kütlesine sahip Meyyit Deniz’de kilogram başına 340 gramdan fazla tuz düşüyor. Ortalama deniz suyunda ise kilogram başına 35 gram tuz bulunuyor.
Tuzluluk ve yoğunluk ortasındaki doğrusal bağlantı ile de hacim başına daha fazla kütleden bahsetmek mümkün. Tuzun olması hacmi küçük bir ölçü arttırsa da kütleyi büyük ölçüde arttırması ile de bedenimizin etraf suyuna nazaran daha düşük yoğunluğa sahip olmasından su yüzeyinde kalmasına neden oluyor.
Ölü Deniz’e girerken aklınızda olsun!
Yani aslında yüksek tuzluluk sebebiyle su, o kadar ağır ki bedenimiz da çok tuzlu suda güçlü bir yüzdürme kuvveti ile karşı karşıya kalıyor. Yüzme bilmiyorsanız ve bir de boğulmaktan korkuyorsanız Meyyit Deniz’e rahatlıkla girebilirsiniz zira çok tuzlu bir denizde batmak pek mümkün değil.
Ama tekrar de mevtle karşılaşılan durumlar var. Meyyit Deniz’de suyun üstünde durarak olağan halde yahut sırt üstü konumda külfet yaşamayabilirsiniz. Denize düşerseniz yahut başınızı suyun altına sokarsanız hayati risk yaratacak sıkıntılarla karşılaşabilirsiniz.
Çok fazla tuzlu su yutma sonucunda bedenin elektrolit istikrarı bozulabilir ve büyük oranda tuz alımı, kalp ve böbreği olumsuz etkileyebilirken ölümcül de olabilir. Bu yüzden de bilhassa yüzme bilmiyorsanız etrafta cankurtaran varken denize girmenizde yarar var. Hami gözlük ve bir de başınızı suyun altına da sokmayarak dünyanın en alçak noktasındaki denizde itimatla yüzebilirsiniz.
Ölü Deniz’de yüzenleriniz varsa tecrübelerini yorumlarda bekliyoruz.
İlginizi çekebilecek öbür içeriklerimiz ile dünyadaki farklı noktalar hakkında da bilgi alabilirsiniz:
