FBI Tarafından Aranmasına Rağmen İzdivaç Programına Katılarak Milyonların Gözdesi Olan Seri Katil: Rodney Alcala

Amerika’nın karanlık hata tarihine ismini yazdırmış bir seri katil olan Rodney Alcala, her yerde aranırken bir TV programında ünlenerek tarihe geçti.

Kapakta da görüldüğü üzere Türk televizyon tarihinin hafızalarına kazınan Sefer ismindeki bu adam, 3 eşini de öldürmesi ve akabinde izdivaç programına katılmasıyla gündeme gelmişti. Rodney Alcala da misal bir durumda olan, televizyon ekranlarında aşkı arayanlar ortasında bir seri katil olarak kimliğini gizlice taşıyan biriydi.

The Dating Game isimli programa katılması, kendisine “The Dating Game Killer” lakabını kazandırarak cürüm dünyasının derinliklerinden gelen bir dehşet tablosunu da ortaya çıkaracaktı. Alcala’nın cinayetlerinin arkasındaki psikoloji, kendisine hayranlık duyan geniş bir izleyici kitlesini de şaşırttı. 

Rodney Alcala, 23 Ağustos 1943 tarihinde Teksas’ta dünyaya geldi.

Genç yaşlarda ailesiyle New York’a taşındı ve burada yaşanan olaylar, onun gelecekteki cürümlerinin tahminen de birinci izlerini atmış olabilir. Alcala’nın çocukluk yılları, disleksi üzere öğrenme zorlukları ve konut içindeki gergin aile ortamla geçti.

Onun zekâsı genç yaşlarda fark edilmişti. Bu farkındalık da eğitim hayatında dikkate paha bir yer edinmesine neden oldu. Bu dönemlerdeki sakin dış görünüşü de altında yatan karanlık dürtülerini örtmeye yetmiş olmalı.

Üniversite yıllarında hukuk eğitimi almak üzere University of California’ya başladı, lakin bu periyottaki başarısız ilgiler ve toplumsal sorunlar onun psikolojisini derinden etkilemişti.

Alcala, 1960’ların sonlarına hakikat orduya katıldı ve bu periyotta askerî mahkemede cinsel cürümlerden karar giydi.

Hukuku bırakarak ordu mesleğine başladığı periyotta, kumandanları tarafından manipülatif ve hudutlu olarak tanımlanan Alcala itaatsiz biri olarak biliniyordu.

1964 yılında yaşadığı hudut krizi ve ardındaki psikolojik pronlemleri nedeniyle askerlik mesleği sona erdi. Bu olay, Alcala’nın daha dehşetli cürümlere sürüklenmesinin de başlangıcı oldu.

New York Üniversitesinde kısa devir sinema eğitimine başlasa da bu da uzun soluklu olmadı. Çalkantılı bir akademik hayatın ardından bu katilin karanlık tarafı 1968’de ortaya çıktı.

O tarihte, yalnızca 8 yaşındaki Tali Shapiro’yu kaçırıp azaba uğrattı, ancak küçük kız talih yapıtı kurtuldu. Ancak bu, Alcala için şimdi başlangıçtı.

New York’ta kendi kimliğini terk edip John Berger olarak tanınmaya başladı.

FBI’ın arananlar listesinde olmasına rağmen bu yeni kimlik onun yakalanmasını engellemedi. 1971’de tecavüz ve cinayete teşebbüs suçlamalarından yakalandı.

Ancak sırf atak suçlamasından karar giydi ve 3 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. 1974 yılında koşullu olarak özgür bırakıldı, bu ise ardı kesilmeyen kabahatlere bir açık kapı bıraktı.

Serbest kaldıktan kısa bir müddet sonra Julie J. olarak bilinen 13 yaşındaki bir kıza saldırdı ve tekrar mahpusa gönderildi. 1976 yılında özgür bırakıldığında, 1977’de New York’a döner dönmez Elaine Hover isimli bir üniversite öğrencisinin vefatından sorumlu tutuldu. Fakat bu cinayet hiçbir vakit tam olarak çözülemedi.

1978’de Los Angeles Times’ta çalışmaya başlayan Alcala, gündüzleri dizgici olarak vazife yaparken akşamları “fotoğrafçı” kimliği altında genç bayanları tuzağına düşürüyordu.

Georgia Wixted, Charlotte Lamb, Jill Parenteau, Pamela Jean Lambson ve Ruth Thornton üzere kadınlar; Alcala’nın kurbanları ortasında yer alıyor. Her birinin farklı bir öyküsü var. Bu katilin ise kaç kişiyi öldürdüğü tam olarak bilinmiyor. Bazı kaynaklara nazaran 100 kişiyi aştığı düşünülüyor.

Alcala’nın işlediği vahşi cinayetler; kaçırma, tecavüz etme, dövme ve şuurları kapanana kadar boğma biçiminde gerçekleşiyordu. Kurbanlar kendilerine geldiklerinde bu vahim süreci tekrar yaşamak zorunda kalıyorlardı. Alcala’nın yakalanma öyküsü, onun tanınan bir televizyon figürü hâline dönüşmesiyle daha da çarpıcı hâle geldi.

1970’lerde Amerika’da izlenme rekorları kıran “The Dating Game” isimli bir televizyon programına katıldığında tüm dünya Alcala’yı başarılı bir fotoğrafçı olarak tanıdı ve bu ‘katile’ hayranlık duydu.

Programda beğenilen damat olan Alcala’nın gerçek yüzü, 1979’da 12 yaşındaki Robin Samsoe’yi öldürdüğünde açığa çıktı.

Alcala, programda alımlı erkekler ortasında bir numaraydı. Herkesin hayranlık duyarak baktığı bu adam, televizyon ekranındaki şöhretini kazandıktan sonra bir kişinin kendisini tanımasıyla son buldu. Liane Leedom isimli genç kız, Alcala’nın tuzağından kurtulan şanslı isimlerden biriydi; katili ekranlarda görünce direkt tanımıştı. 

Sayıları 100’ü aştığı söylense de arşivinden çıkan kurbanlardan bazıları:

1979’da yakalanan katil, bir dizi mahkeme sürecinin akabinde 1980 yılında vefat cezasına çarptırıldı ancak üst mahkeme tarafından 1984’te bu karar bozuldu. İkinci duruşmada tekrar idam cezasına çarptırılan Alcala, idam gününü beklerken 2021’de eceliyle öldü.

Bu seri katilin kan donduran öyküsü, televizyon ekranlarına çıkarken birçok hatadan aranıyor olması kulağa vahim geliyor. Üstelik IQ’sunun da 160 olduğu söylenenler ortasında. 

Diğer seri katil içeriklerimiz: