2020’de başlayan Covid-19 pandemisi geçtiğimiz yıllarda son bulsa bile Asya’da beşerler hâlâ maske takmaya devam ediyor. Birçok kişinin merak ettiği bu durumun öbür sebepleri mi var yoksa Covid-19, Uzak Doğu ülkelerinde hâlâ sıkça görülen bir hastalık mı?
Asyalıların titizlik ve sıhhat konusundaki hassasiyetlerini daha evvel birçoğumuz fark etmişizdir. Bilhassa Covid-19 pandemisi sırasında Japonya’da herkesin maske takması pek çok ülkeye sıhhat konusunda taş çıkarmıştı.
Ancak pandemi bitmesine karşın birçok Uzak Doğu ülkesinde insanlar hâlâ maske takmaya devam ediyor, üstelik bu yalnızca pandemiye özel de değil. Bunu çok evvelce beri yapıyorlardı! Pekala neden dersiniz?
Çin, Güney Kore ve Tayvan üzere ülkelerin hâlâ maske takıyor olmasının temel sebebi, hava kirliliği.
2002 yılında Çin’de başlayan daha sonra öteki Uzak Doğu ülkelerine yayılan SARS salgını, aslında bu maske alışkanlığına bir alt taban hazırlamıştı. Çin üzere büyük ülkelerde varsayım edebileceğiniz üzere hava kirliliği çizgi safhada, yani bir öteki sebebi de hava kirliliğinden korunmak. Beşerler bu sebeplerden sonra maske takmaya o kadar çok alıştı ki maskeler ayda 10 ila 20 milyon kadar üretilmeye başlandı.
Tabii sebepleri sadece SARS salgınından kalma alışkanlıklar yahut hava kirliliği değil, birçok Uzak Doğu insanı aslında başka beşerlerle rastgele bir sosyal etkileşimde bulunmamak, mimiklerini gizlemek yahut yalnızca yüzlerini saklamak için de maskeleri takmaya devam ediyor. Bilhassa Çin ve Güney Kore’de insanların birçoğu bu sebeple takıyor desek palavra olmaz.
Japonlarda bu alışkanlığın kökeni, 1918 yılına kadar dayanıyor.
Japonya’da 1918 yıllarında grip salgınının başlamasıyla vaktin hükûmeti, sokaklara posterler ve bilgilendirici yazılar asarak bu hususta halkı yavaş yavaş teşvik etmeye başlamıştı. Japonya, yalnızca günümüzde değil eski çağlarda da etrafındaki öteki insanlara karşı niyetli olma eğilimindeydi.
Bu farkındalıkları, maske takan şahısların sayısının artmasıyla bir arada daha da artmıştı. Daha sonra, 1934 yılında grip salgını yeniden bütün ülkeye yayılmıştı ve grip her yayıldığında maske takan Japonlar hâliyle bu salgınları en kısa sürede atlatmayı başarmıştı.
Saman nezlesine yakalanan birçok Japon, devayı maske takmakta buluyor.
Japonların, maskelerini takmaları için illa ülke çapında bir salgın olmasına gerek yok. Örneğin; kendilerini âlâ hissetmediklerinde, alerjik tepkileri olduğunda yahut kendileri hasta olduğunda pek çok kişinin maske taktığını görebilirsiniz.
Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında maske takan kişi sayısında değerli ölçüde bir artış görmeniz çok mümkün. Polenler sebebiyle halkın yaklaşık %30’unda saman nezlesi görülüyor, hâliyle burun akıntısı ve hapşırma üzere semptomları kendilerinde gören Japonlar soluğu birinci iş olarak maske takmakta alıyorlar.
Hastalıkların yanı sıra birebir vakitte tanınan bir moda eşyası olarak da görülüyor.
Tüm hastalıklar bir yana dursun, bir öteki sebebi de maskeleri geçmişten günümüze sıkça kullandıkları bir eşya olarak gördükleri için artık modalaştırma eğilimine girdiler. Yalnızca moda da değil, birçok maske bizim günlük olarak kullandıklarımızdan daha çok fonksiyonelliğe sahip.
Çeşit çeşit maske stili ve rengi görmeniz onlar için epey doğal zira artık maskeler orada bir moda hâline geldi. Nasıl ki biz bir aksesuar modülü olarak kolyemizi, bilekliğimizi, küpelerimizi takıp çıkıyorsak onlar da maskelerini takıp çıkıyorlar.
