Bir ustanın, yani Monet’nin göz bebeği
The Master’s Pupil’i duymuş muydunuz? Ben düne kadar duymamıştım. Dün Twitter’da önüme düştü, geliştiricisi “insanlar elle boyanmış dediğimde hakikaten de elle boyandığını anlamamışlar sanırım” biçiminde bir paylaşım yapmış ve oyunun grafiklerini nasıl elle hazırladığını göstermişti.
– Dijital kalemle mi boyuyorsun?
– Hayır hayır hayır, büsbütün elle boyuyorum.
– iPad’le mi?
– Hayır hayır, oyunu elimle boyuyorum.
– E bu ne kadar sürdü ki?
– Yedi yıl.
Oyunun geliştiricisi Pat Naoum’un kelamları bunlar.
Bu iletisi görünce bu tıp farklı içeriklere ve/veya mekaniklere sahip olan fakat çoğumuzun dikkatinden kaçan oyunları tanıtacağımız bir köşe açma fikri geldi aklıma. Evet, “Bu Oyunu Duydunuz Mu” köşesinde bu türlü kıyıda köşede kalmış ve tanıtılmaya bedel oyunları konuşacağız.
The Master’s Pupil bir bulmaca macera oyunu. Sırf tüm çizimlerinin gerçek boyalarla ve fırçayla elle boyanması değil, öyküsü de son derece enteresan İşin içinde ünlü Fransız ressam Claude Monet var. Oyunda Monet’nin gözünün içindeyiz ve görüşünü tehdit eden ve git gide ilerleyen hastalığın önüne geçmeye ve bulmacaları çözmeye çalışıyoruz ki kendisi o ünlü başyapıtlarını problemsiz biçimde tamamlayabilsin.
Monet hakikaten de katarakt hastası, 1923 yılında iki defa ameliyat olmuş bu yüzden. Hatta katarakt olduğu süreçte yaptığı fotoğraflar genel olarak kırmızı tonlarda olmuş, bu da katarakt hastalarının görüş biçiminin karakteristiği olarak biliniyor. Oyunda da kataraktla ve eşi Camille’nin vefatı üzere kayıplarla boğuşan Monet’ye yardımcı olacağız.
The Master’s Pupil tam bir hafta sonra, 28 Temmuz tarihinde çıkacak.