Karanlıkta kaybolduğunda ışığı orta…
Birçok kıyamet sonrası öyküde olduğu üzere Last of Us serisinde de pek acımasız ve zalim bir dünya kelam konusu. Cordyceps isimli mantarın tüm dünyayı tesiri altına aldığı salgından sonra insanlık bir grup kümelere bölünmüş, bir formda hayatta kalmış. Bu dünyada kimileri mutlak bir denetim için baskıcı, otoriter ve her türlü isyanı püskürtmek üzerine yaklaşımlar sergilemiştir. Karantina bölgelerine hapsedilen insanların, böylesine bir rejim nazarında pek bir değeri yoktur.
İşte bu rejimin ismi FEDRA, yani Federal Afet Müdahale Teşkilatı.
Ancak kimileri da vardır ki, dışarıdan bakıldığında her ne kadar sert de görünseler her biri büyük bir hedefe hizmet eder. İstedikleri şey dünyayı kurtarmaktır. Karanlığın gölgesinde kalan insanlığı, adeta küllerinden yine doğarmışcasına ayağa kaldırmak… IŞIĞI ARAMAKTIR.
En büyük silahları umuttur ve umuda tutunan bu kümenin ismi ise Ateş Böcekleridir.
2013 yılında patlak veren salgından sonra ABD ordusu bir çok yerde olduğu üzere karantina bölgeleri kurmuş ve ülkenin dört bir yanında sıkıyönetim ilan etmiştir. Toplumlar, dikenli tellerin arkasında dışarıdaki dünyanın tehlikesinden korunuyor da olsa, baskıcı rejimlere karşı mecbur boyun eğmek durumunda kalmıştır. Hayat, pek tabi evvelce olduğu üzere bir işleyişe sahip değildir. Temel besin gereksinimleri dahi artık baskıcı idarelerin dağıttığı karneler ile sağlanır ya da diğer bir deyişle para pul olmuştur. Fedra, mutlaka latifesi olmayan bir kuruluştur. İsyan eden rastgele birini tereddüt dahi etmeden infaz eder. Hain olarak yaftaladıkları insanları güpegündüz konutundan almaktan geri durmaz. Kabaca karantina bölgelerini hastalıklı insanlardan koruduğunu tez eden Fedra’nın hastalıklı zihinleri, denetim gayesiyle bütün bir toplumun huzurunu yok etmiştir.
İşte böylesine diktatör bir rejimin bünyesinde bir grup başlardan az da olsa sesler çıkmaya başlar. Salgının birinci yıllarında, ABD ordusunun Los Angeles’ta kurduğu sıkı idareye karşı bir isyan uzunluk gösterir. Kaynaklara nazaran Ateş Böceklerinin birinci faaliyeti budur. Ordunun gaddar ve acımasız idaresini sona erdirmek için hükümete ilişkin tüm yerlere bir nevi teslim olma daveti yapılır. Gerisi sıra bir çok karantina bölgesinde Fedra’yı düşürebilmek ismine isyanlar başlatılır. Fakat Ateş Böceklerinin bu aksiyonlarına rağmen Fedra’nın karşılığı sert olur. Halkın gözü önünde infaz edilen örgüt mensupları bir noktadan sonra desteklenmeye başlar. Aslına bakarsanız Fedra’nın uyguladığı sert ve acımasız disiplin, herkesi rahatsız eder ancak bu idareye karşı duracak mert bir yürek de pek bir kimsede yoktur. Kısaca bir küme Ateş Böceği üyesinin halkın gözü önünde infaz edilmesi, savundukları pahalar, hayata karşı olan unsurları üzere bir çok husus, baskı altındaki toplumların bilinçlenmesini sağlar. Ve gün geçtikçe örgüte duyulan sempati arttığı üzere elbetteki örgüte katılan üye sayısı da artmış olur.
Başlangıçta kolay bir isyancı kümeden oluşan Ateş Böcekleri, vakit ilerledikçe Fedra’nın baş belası haline gelir. Bir çok yerde yapılan kanlı hareketler Fedra’nın muazzam gücünü tehdit edecektir. Fedra ve Ateş Böcekleri ortasında süregelen bu sonu gelmez savaş gerek birebir saha üzerinde giden çatışmalar olsun, gerek kıyamet sonrası bir dünyada saçma bir diplomasi olsun tam gaz devam eder. İki taraf da birbirlerine rağmen her türlü bilgi için casusluk işlerine girişir. Ateş Böcekleri, asıl üyelerini casuslardan ayırt etmek için kolyeler takar. Oyunda gördüğümüz Ateş Böceği kolyesinin perde gerisindeki kıssa kısaca budur.
Fedra’nın uyguladığı bu sert disiplin birçok Ateş Böceği üyesinin ya idam edilmesi ya da kaçmaya zorlanması üzere manalara geldiği için, bir noktadan sonra birtakım üyelerin de fikirleri değişir. Serinin ikinci oyununda bu durum daha da besbelli olsa da birinci öyküde Joel’in kardeşi Tommy bu hususa örnektir. Tommy vakti vaktinde bir Ateş Böceği üyesiyken, örgütün başına gelenlerden sonra ayrılmıştır. Esasen sonu gelmiş olan bir dünyada bir de hayatta kalanların birbirine girmesi, akıl karı bir iş değildir.
İnsanlığın Son Umudu Ellie
Ateş Böceklerinin Fedra’ya karşı olan sonu gelmez isyanı haricinde bir hedefi daha, daha doğrusu bir umudu daha vardır. Umut, bu salgını sona erdirebilecek tedaviyi bulmaktır. Cordyceps isimli mantarın insan beyninde oluşturduğu tahribatı bitirecek bir aşı için arayışlar başlar. Colorado Üniversitesinde bir araştırma laboratuvarı kurup tedavi çalışmaları hızlandırılır. Maymunlar üzerinde başarısızlıkla sonuçlanan tonla deney yapılır ve ne olursa olsun umuda olan inançları eksilmez. Hatta deneyler sırasında yaşanan kazalar birtakım bilim insanları enfekte dahi eder ama tekrar de insanlık için olan uğraş devam eder. Lakin ne yazık ki Fedra burada da kendisini gösterir. Askerler insanlığın umudu için çalışan bilim insanlarını teker teker avlamaya başladıktan sonra, örgüt içerisindeki moralin de düşmesine yol açar. Apar topar üniversiteden ayrılırlar ve tüm bunların sonucunda ise ister istemez umuda olan inanç azalır.
Takvim yaprakları 2033 yılını gösterdiğinde Ateş Böcekleri ile Boston’daki ordu ortasında bir çatışma yaşanır. Ateş Böceklerinin önderi olan Marlene, bir AVM içerisinde Ellie ve Riley isminde iki küçük kızı bulur. Başlangıçta himayesine alıp müdafaaya çalışırken bir süre sonra Ellie’deki muazzam şeyi keşfeder. Küçük kız bağışıklığa sahiptir. Kolunda 3 hafta öncesinden kalan bir ısırık olmasına karşın hala dönüşmemiştir.
Netice itibariyle hastalığa karşı bağışıklığı olan 14 yaşındaki küçük kız, insanlık için yeni bir umut olmuştur artık. Hasebiyle planlar değişir, fikirler tekrar şekillenmeye başlar. Ateş Böceklerinin bundan sonraki ana gayesi, Ellie’yi aşı üretebilecek bilim insanlarıyla bir ortaya getirmektir. Sonrası da bildiğiniz üzere Last of Us Part 1 olaylarında geçen öyküyü anlatıyor sevgili arkadaşlar. Birinci oyunun kıssasından uzun uzadıya bahsettiğim görüntüyü aşağıdan izleyebilirsiniz.
YAZININ BURADAN SONRASI THE LAST OF US’A DAİR DEĞERLİ SPOILER İÇERİR!
Ellie, Joel ile bir arada binbir uğraş sonucu Ateş Böceklerinin yeni yerleşkesi olan Saint Marine Hastanesi’ne ulaşır. Ancak başlangıçta yalnızca bir kargo olan küçük kız, Joel ile yaptığı seyahatte duygusal bir bağ kurmuş, bir noktada baba ve kız olmuşlardır. Elbette yetişkin bir adamın hatta yıllar evvel kızını kaybeden yetişkin bir adamın yeni tanıdığı bir kızla yaptığı seyahatte duygusal bir bağ kurması bir sorun olamaz fakat Ateş Böceklerinin insanlığın umudu için uğraştığı gayret küçük kızın ölmesi manasına geliyorsa bu bir problemdir. Kabaca bir tedavi üretebilmek için küçük kızın ölmesi gerekmektedir zira bağışıklığın kaynağı tüm beynini saran mantardır. Yalnızca bu mantar çıkarılabilirse bir tedavi kelam mevzusudur ve mantarı çıkarmak da küçük kızı öldürecektir.
Bu birebir vakitte yapılan tehlikelerle dolu seyahatin da boşu boşuna olduğu manasına gelir. Ateş böceklerinin başkanı Marlene her ne kadar bu ameliyatı onaylamasa da insanlık için Ellie’nin ölmesini kabul eder. Ama Joel kesin bir kararla reddedip tüm tabipleri katledecektir. Dünya üzerinde tahminen de bir tedavi bulabilecek son tabip Jerry Anderson, Ellie’yi buralara kadar getiren Joel Miller tarafından öldürülür. Dahası Joel’in yaptıkları bununla da sonlu kalmayacaktır. En son hastanenin çıkışında son bir defa Marlene ile karşılaşır ve sonradan bu işin peşini bırakmayacağını düşünerek onu da öldürür.
Özetle Ateş Böceklerinin bu kadar uğraşı, Joel’un Ellie’ye olan sevgisi yüzünden bir hiç olmuştur. Hatta yıllar sonrasında ‘Tanrı bana ikinci bir talih verse, yeniden birebir şeyi yapardım..’ diyerek Ellie için ne kadar ileri gidebileceğini de göstermiş olur. Joel bu ameliyata karşı çıkmasaydı, Ateş Böceklerinin düşündüğü üzere bir aşı üretilip insanlık nitekim de kurtulacak mıydı ya da Ellie boşu boşuna mı ölüp gidecekti orası bilinmez fakat bahse yüzeysel bakarsak Joel’un bencillik yaptığını söyleyebiliriz. Lakin bir yandan da unutmamak gerekir ki bu türlü bir serüvende sanırım vicdanı olan herkesin yapacağını yapmıştır Joel.
Velhasıl kelam tüm bu olanların sonucunda ister istemez Ateş Böcekleri dağılır. Örgüt içerisinde bir ekip kümeler Fedra’ya karşı hala etkin olarak direnmeye devam etse de bunlar yalnızca azınlıktır. Ama içlerinde Joel üzere yırtıcı birine dayanılmaz boyutta intikam dilekleri besleyen isimler de vardır. Bu isimlerin en başında ise Abby Anderson yer alır. Evet.. soyadında anlaşıldığı üzere Abby, Joel’in yıllar evvel hunharca katlettiği Jerry Anderson’un kızı sevgili arkadaşlar lakin biz yazımızı burada sonlandıralım. Zira hali hazırda devam etmekte olan bir dizi var ve muhtemelen bu hususlara gelene kadar bir dönem bitmiş olacak. Vakti geldiğinde Ateş Böceklerine ne olduğuna ya da Abby’yi nasıl bir seyahatin beklediğine dair de yazılar müellif, bu güzide seriye daima birlikte hakim oluruz.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Ayrıca bu yazıyı görüntü olarak izlemek isterseniz:
Kaynaklar;
//www.bilimkurgukulubu.com/genel/oyun/bir-olumcul-mantar-efsanesi-the-last-of-us/
//thelastofus.fandom.com/wiki/Fireflies
