Rönesans döneminin en ünlü sanatçılarından Michelangelo tarafından yapılan ve döneminin klasik anlayışını en iyi şekilde yansıtan Davut heykeli, bugün bile sanat dünyasının en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Gelin Michelangelo’nun Davut heykeli hakkında az bilinen ilginç detaylara yakından bakalım.

Yeniden Doğuş anlamına gelen Rönesans, Orta Çağ sonrası 15. ve 16. yüzyılda İtalya merkezli olarak tüm Avrupa’yı sararak sanat, bilim, felsefe ve mimarlıkta önemli eserlerin verildiği bir dönemdir. Michelangelo, şüphesiz bu dönemin en ünlü sanatçılarından bir tanesidir. Michelangelo’nun en ünlü ve önemli eseri ise döneminin klasik anlayışını en iyi şekilde yansıyan Davut heykelidir.

Günümüzden yüzlerce yıl önce Michelangelo tarafından yapılmış olan Davut heykeli, bugün bile sanat dünyasının en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Davut heykelinin hem yapılış hikayesi hem de yapıldıktan sonra başına gelenler o dönemin sanat anlayışını ve sanatçıların yaşadıklarını en gerçek haliyle bize anlatıyor. Gelin Michelangelo’nun Davut heykeli hakkında az bilinen ilginç bilgilere yakından bakalım.

Michelangelo’nun Davut heykeli hakkında ilginç bilgiler:

Davut heykeli düşündüğünüzden çok daha büyük
Michelangelo, Davut heykelini tek başına yapmadı
Davut heykeli, benzerlerine hiç de benzemiyor
Davut, Floransa Katedrali’nin çatısına yerleştirilen heykellerden biri olacaktı
Davut heykeli bir dönem özgürlüğün sembolü oldu
Davut heykeli tarihinde iki kez saldırıya uğradı
Kraliçe Victoria, Davut heykelini sansürledi
Davut heykeli kusursuz değil
Antik Yunan heykelleri ile Davut arasında büyük benzerlik var
Davut heykelinin kime ait olduğu hala tartışılıyor

Davut heykeli düşündüğünüzden çok daha büyük:

Yapıldığı dönemi, mermerini ve detaylarını düşündüğünüz zaman Davut heykelinin birkaç metrelik sıradan bir heykel olduğunu zannedebilirsiniz. Ancak Davut heykeli 5 metreden daha uzun bir yüksekliğe ve yaklaşık 6 ton ağırlığa sahip bir heykeldir. Toskana, Carrara’da bulunan taş ocaklarından çıkarılmış tek parça beyaz bir mermerden yapılan heykel, düşündüğünüzden hem daha ağır hem de daha uzun bir yapıdadır.

Michelangelo, Davut heykelini tek başına yapmadı:

Rönesans’da sanat çalışmaları, bu çalışmaya destek veren bir kişinin istediği şeyi yapacak sanatçı bulması ile başlıyordu. Davut heykelinin ilk sipariş edildiği kişi İtalyan heykeltıraş Agostino’ydu. 1464’te heykeli yapmaya başladı ancak bacakları yaptıktan sonra işi bıraktı. Ardından dönemin ünlü sanatçılarından Donatello ve Antonio Rossellino yeniden heykel üzerinde çalışmaya başladılar. Ancak onlar da işi bıraktı ve yarım kalmış heykel 26 yıl boyunca bir köşede bekledi. 1500 yılında bu iş Michelangelo’ya teklif edildi. Michelangelo, 1504 yılında henüz 29 yaşındayken Davut heykelini tamamladı.

Davut heykeli, benzerlerine hiç de benzemiyor:

Davut, İncil’de Goliath ile savaşan ve bu savaşı kazanan bir karakter olarak anlatılır. Donatello ve Verrocchi gibi isimler, Davut’u her zaman Goliath’ı mağlup etmiş muzaffer bir asker olarak göstermişlerdir. Michelangelo ise Davut karakterine bambaşka bir açıdan yaklaşmış ve onun Goliath ile savaşmadan önceki bir versiyonunu yaratmıştır. Uyguladığı bu benzersiz teknik sonraki yıllarda eser veren Rönesans sanatçılarına büyük bir ilham vermiştir.

Davut, Floransa Katedrali’nin çatısına yerleştirilen heykellerden biri olacaktı:

O dönem Floransa Katedrali gibi büyük dini binaların çatılarına dini figürlerin heykellerini yapma modası vardı. Davut da bu heykellerden biri olması için düşünülmüştü. Ancak boyu ve ağırlığı nedeniyle Floransa Katedrali’nin çatısına çıkarılması imkansızdı. Leonardo da Vinci, Botticelli , Giuliano da Sangallo, Filippino Lippi , Cosimo Rosselli gibi önemli isimlerin olduğu bir komite, Davut heykelinin Piazza della Signoria’ya yerleştirilmesine karar verdi. Davut heykeli bugün Floransa’da bulunan Galleria dell’Accademia’da sergilenmektedir.

Davut heykeli bir dönem özgürlüğün sembolü oldu:

Bugün italya’ya bağlı bir bölge olsa da Floransa uzun yıllar kendi başına bir cumhuriyetti. Ufak bir devlet olduğu için sık sık başka devletler tarafından tehdit ediliyordu. Böyle bir dönemde Davut heykeli, özgürlüğün sembolü oldu. Goliath ile savaşmadan önceki sivil Davut’u gösterdiği için savaş karşıtlığını da sembolize etti. Giorgio Vasari’ye göre Davut heykeli, Florsansa’nın sivil yapısını ve özgürlüğünü uzun yıllar temsil etmiştir.

Davut heykeli tarihinde iki kez saldırıya uğradı:

Heykelin zarar gördüğü saldırılardan ilki aslında biraz kaza ile oldu diyebiliriz. 1527 yılında gerçekleştirilen Mecidi karşıtı protestolar sırasında isyancılardan birini fırlattığı sandalye Davut’un koluna çarptı ve farklı noktalarda hasar yarattı. İkinci saldırı ise kasıtlıydı. 1991 yılında İtalyan bir sanatçı, Davut heykelinin sergilendiği Galleria dell’Accademia’ya gizlice bir çekiç soktu ve heykele saldırarak bir parmağını parçaladı.

Bu iki saldırı da düzeltilebilir hasarlar verdi ancak Davut heykeli asıl hasarı her gün alıyor. Heykeli görmek için dünyanın dört bir yanından sayısız turist her gün Galleria dell’Accademia’ya geliyor. Heykelin etrafında yürüyenlerin oluşturduğu düzenli titreşim, heykel için bir deprem etkisi yaratıyor. Bu etki sonucunda heykelin özellikle bacak bölümü düzenli olarak aşınıyor ve çatlıyor.

Kraliçe Victoria, Davut heykelini sansürledi:

Toskana Büyük Dükü, 1857 yılında Davut heykelinin bir kopyasını Kraliçe Victoria’ya hediye etti. Ancak kraliçe, heykeli çıplak görünce şoke oldu. Victoria & Albert Müzesi’ne yerleştirilmeden önce açıkça görülen cinsel organının üzerine alçıdan bir incir yaprağı örtülmesini emretti. Klasik Hıristiyan sansürü olarak bilinen bu teknik, cinsel organı ile birlikte gösterilen pek çok heykel üzerinde bugün bile uygulanmaktadır.

Davut heykeli kusursuz değil:

Yüzlerce yıl boyunca Davut heykeli herkes için klasik sanat mükemmelliğinin nadide ve kusursuz bir örneği olarak görüldü. Ta ki Stanford Üniversitesi tarafından yapılan bir incelemeye kadar. İnceleme sonunda görüldü ki Davut’un sağ göz ileri doğru, sol gözü ise uzaklara bakıyor. Yani Davut şehla. Yüzlerce yıl boyunca fark edilmeyen bu kusurun, Michelangelo tarafından heykele kusurlu bir nitelik kazandırmak amacıyla kasıtlı olarak yapıldığı düşünülüyor.

Antik Yunan heykelleri ile Davut arasında büyük benzerlik var:

Davut heykeli benzersiz bir yapı olarak görülse de aslında Rönesans döneminde yeniden canlanan Antik Yunan kültürünün bir yansımasıdır. Klasik ve Helenistik dönemde yapılan genç Apollon heykelleri ile birebir benzer olduğu noktalar bile vardır. Yana kaymış ağırlığı, çıkıntılı kalçası da arketip klasik kontrapposto duruşunda. Floransa mühüründe yer alan Antik Yunan kahramanı Herkül’ün tasvirine benzediği de bir gerçek.

Davut heykelinin kime ait olduğu hala tartışılıyor:

Davut heykeli Michelangelo tarafından yapıldı evet ama kime ait? 2010 yılında bir tartışma başladı. Floransa şehri de İtalya devleti de heykelin kendilerine ait olduğunu savundu. Heykel 1873 yılında beri devletin işlettiği Galleria dell’Accademia’da sergileniyor. Ancak öncesinde 500 yıl boyunca Floransa şehrinin işlettiği Piazza della Signoria’da sergileniyordu. Davut heykeli şehrin mi yoksa devletin mi tartışması hala sürüyor.

Rönesans döneminin en ünlü sanatçılarından olan Michelangelo tarafından yapılan Davut heykeli hakkında az bilinen bazı bilgilerden bahsederek heykel ile ilgili önemli detayları paylaştık. Davut heykelini beğeniyor musunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.

What is your reaction?

0
Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir