Biyografinin bir alt türü olan ancak ondan farklı olarak yazarın kendi hikayesini anlattığı kurgu dışı edebiyatın en bilinen türlerinden otobiyografi, dünyada ve ülkemizde pek çok önemli örneğe sahiptir. Kişinin hem yazar hem de karakter olarak kendi hayatını anlattığı otobiyografi nedir, nasıl yazılır gelin tüm detaylarıyla inceleyelim.
Edebi eserler genel olarak kurgu ve kurgu dışı olarak ayrılır. Kurgu dışı edebiyat türlerinden olan biyografinin bir de otobiyografi denilen bir alt türü vardır. Biyografi ve anı türüne benzese de otobiyografide kişiyi hem yazar hem de karakter olarak bütün hikayesini anlatırken görürüz. Otobiyografi yazan kişiler daha çok ülkesinin ya da dünyanın bir döneminde öne çıkmış önemli isimlerdir.
Otobiyografide yazar ile okuyucu sessiz bir anlaşma yapar. Bu anlaşmaya göre yazarın dedikleri doğru kabul edilir çünkü anlatılan, yazarın kendi yaşam öyküsüdür. Ancak bu öykünün nasıl yazılacağı yazara bağlıdır. Bütün öyküsünü neşe içinde ya da dramı ön planda tutarak anlatabilir. Gelin otobiyografi nedir, özellikleri nelerdir, nasıl yazılır yakından bakalım ve ünlü otobiyografilerden bazılarını görelim.
Otobiyografi nedir, nasıl yazılır, özellikleri nelerdir?
Otobiyografi nedir?
Öz yaşam öyküsü olarak da adlandırılan otobiyografi, yazarın kendi yaşam öyküsünün tamamını anlattığı kurgu dışı bir edebiyat türüdür. Kurgu dışı edebiyat türlerinden biri olan biyografinin bir alt türü olarak kabul edilir. Biyografide yazar, bir kişinin yaşam hikayesini anlatırken; otobiyografide yazar, kendi yaşam hikayesini anlatmaktadır.
Otobiyografi ile anı türü, yazarın kendi hikayesini anlatması açısından birbirine benzer olsalar bile temelde farklıdırlar. Anı türünde yazar, kendi hayatının yalnızca bir bölümünü anlatır. Otobiyografi türünde ise yazar, hayatının tamamını anlatmaktadır. Örneğin bir oyuncunun katıldığı film festivalinde yaşadıklarını anlatması anı, aynı oyuncunun doğduğu günden emekli olana kadar geçen bütün hayatını anlatması otobiyografidir. Tüm bunları başka bir yazar anlattığı zaman ise biyografidir.
Otobiyografinin özellikleri nelerdir?
- Her otobiyografik eser mutlaka bazı önemli noktalardan bahsetmelidir.
- Kurgu dışı bir türdür.
- Yazarın bir itirafı sayılır.
- Sabit bir yapı olması gerekli değildir.
- Dili ve anlatımı değişkendir.
Her otobiyografik eser mutlaka bazı önemli noktalardan bahsetmelidir:
Yazarın kendi hayat hikayesini anlattığı her otobiyografik eserde doğum tarihi, doğum yeri gibi bazı temel bilgilere mutlaka yer verilmelidir. Aynı şekilde hikayede geçen aile üyeleri ve arkadaşlar hakkında da akışı besleyecek bilgiler paylaşılmalıdır. Yazarın hayatında önemli noktaları oluşturan akademik bilgilerden, öğrenim hayatından, yaptığı işlerden, başarılarından ve ödüllerinden de mutlaka bahsedilmelidir.
Kurgu dışı bir türdür:
Otobiyografinin kurgu dışı bir tür olması, üzerinde durulması gereken en önemli özelliklerinden bir tanesidir. Çünkü anlatılanların kurgu dışı olması demek, gerçek oldukları anlamına gelmektedir. Bu açıdan yazar ile okuyucu sessiz bir anlaşma yapmış olurlar. Bu anlaşmaya göre okuyucu, yazarın anlattıklarını gerçek kabul eder.
Yazarın bir itirafı sayılır:
Edebi yapıyı bir kenara bırakıp daha insani bir gözle baktığımız zaman aslında otobiyografi, yazarın en mahremini anlattığı bir yazıdır. Başına gelen olayları en ince ayrıntısına kadar anlatır ve bunlarla beraber o olay hakkındaki tüm duygu ve düşüncelerini de okurla paylaşır. Belki yazar iç çatışmalarını, pişmanlıklarını ve üzüntülerini bile en yalın haliyle anlatır.
Sabit bir yapı olması gerekli değildir:
Elbette bir yazının edebi bir eser sayılması için bazı kurallara uygun olarak kalem alınmış olması gerekir. Ancak otobiyografide bu kurallar biraz daha esnektir. Sonuçta yazarın kendi hayatı, istediği gibi anlatabilir. Örneğin kronolojik sıralamaya uymadan hayatını etkileyen olayları önem derecesine göre okuyucuyla paylaşabilir.
Dili ve anlatımı değişkendir:
Dediğimiz gibi, anlatılan yazarın kendi öyküsüdür. Bu nedenle kendi öyküsünü nasıl anlatacağına kendisi karar verir. Dramatik bir üslup, mizahi bir bakış açısı, ironik bir anlatı, alaycı, kendini ön plana çıkarma ya da geçmişe hasret gibi bazı temel anlatımlardan birini benimseyebilir.
Otobiyografi nasıl yazılır?
- Adım #1: Sağlam bir beyin fırtınası yapın.
- Adım #2: Hikayenizin ana hattını oluşturun.
- Adım #3: Kişisel tarihinizde araştırma yapın.
- Adım #4: Bir taslak yazın.
- Adım #5: Biraz dinlenin.
- Adım #6: Taslak üzerinde düzeltmeler yapın.
- Adım #7: Bir taslak daha yazın.
- Adım #8: Otobiyografinize son şeklini verin.
Adım #1: Sağlam bir beyin fırtınası yapın:
Önce derin bir soluk alın ve gerçekten kendi hayatınızı hiç tanımadığınız insanlara anlatmak istiyor musunuz bir düşünün. Nereden başlayacaksınız, neler anlatacaksınız, anlattıklarınız gerçekten değerli mi gibi soruları kendinize sık sık sorun. Tüm edebi eserlerde olduğu gibi otobiyografide de işe başlamadan önce sağlam bir düşünsel temel oluşturmalısınız.
Adım #2: Hikayenizin ana hattını oluşturun:
Otobiyografinizde hayat hikayenizin tamamını anlatacaksınız ama gerçekten her ayrıntıyı anlatmanıza gerek yok. Anlatmanız gerekenler, hayatınızdaki önemli noktaları oluşturan mihenk taşlarıdır. Tüm bu önemli noktaları belirlemeli ve nasıl anlatacağınıza dair bir ana hat oluşturmalısınız.
Adım #3: Kişisel tarihinizde araştırma yapın:
Maalesef insan hafızası başına gelen her şeyi hatırlayacak kapasitede değil. Bazen dün ne yediğimizi bile unutuyoruz. Bu nedenle hayat hikayenizi yazmadan önce kişisel tarihinizi biraz araştırın. Mektupları, günlükleri, yıllıkları, aldığınız notları okuyun. Aile üyelerinizle ve arkadaşlarınızla görüşerek hatırladıklarınızı pekiştirin ve unuttuklarınızı yeniden hatırlayın.
Adım #4: Bir taslak yazın:
Her şey tamam, hadi başlayalım. Oturun klavye başına ya da alın kağıdı kalemi elinize otobiyografinizi yazmaya başlayın. Rahat olun, önce bir taslak yazacaksınız. Bu taslak hem eseri yazma sürecinizde bir rehber olacak hem de düşünsel temelin sağlam olup olmadığını kontrol etmenizi sağlayacak.
Adım #5: Biraz dinlenin:
Yazmak yorucu, çok yorucu bir iştir. Bu nedenle ilk taslağı yazıp bitirdikten sonra birkaç gün dinlenin. Dinlenme sürecinde yazmayın, yazdıklarınızı okumayın, hatta konu hakkında düşünmeyin bile. Bu süreçte hem siz hem de yazdıklarınız biraz dinlenmiş olur.
Adım #6: Taslak üzerinde düzeltmeler yapın:
Kendinizi tekrar yazmaya ve düşünmeye hazır hissettiğiniz zaman alın ilk taslağı elinize ve acımasızca düzeltmeler yapın. Yazdıklarınıza aşık olmayın. Kalem sizin, tekrar yazarsınız. Önemli olan bu kontrolü yaparken tüm yanlışları tespit etmek ve doğruları üzerinde düşünmeye başlamaktır.
Adım #7: Bir taslak daha yazın:
İlk taslağınızı kontrol edip düzelttikten sonra bir taslak daha yazın. Sonra bir daha. Sonra bir daha. Taslak yazma konusunda bir sınır yok. Yazın, düzeltin ve tekrar tekrar yazın. Tüm bu yazım sürecinde eser tam olarak istediğiniz hale gelene kadar yazabilirsiniz.
Adım #8: Otobiyografinize son şeklini verin:
Tüm edebi eserlerde son kontrol en önemli adımdır. Bu adımda kendinizi okuyucu yerine koymalısınız. Eserinizi, bir kitapçıdan almış ve eve gelip okumaya başlamış bir okuyucu gözüyle inceleyin. Merak etmeyin, baktınız olmuyor düzeltir ve tekrar yazarsınız. Önemli olan, ortaya benzersiz bir eser çıkarmak.
Bazı ünlü otobiyografiler:
- Sol Ayağım – Christy Brown
- Bir Dinozorun Anıları – Mina Urgan
- Angela’nın Külleri – Frank McCourt
- Anne Frank’in Hatıra Defteri – Anne Frank
- Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı – Robert M. Pirsig
- Kavgam- Adolf Hitler
- Yolda – Jack Kerouac
- Kelebek – Henri Charriere
- Benim Kısa Tarihim – Stephen Hawking
- Sırça Fanus – Sylvia Plath
Yazarı bir karakter olarak kendi hikayesini anlatırken okuduğumuz otobiyografi nedir, özellikleri nelerdir, nasıl yazılır gibi merak edilen soruları yanıtladık ve bu kurgu dışı tür hakkında bilmeniz gerekenlerden bahsettik. Otobiyografi türü hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.