V Rising çıktığı zamandan beri oldukça büyük ilgi toplayan bir oyun oldu. Bu durum iyisiyle kötüsüyle birçok oyuncuyu da beraberinde getirdi. Biz de daha uzun süre hayatta kalmanızı sağlamak için işlerinizi kolaylaştıracak taktikler hazırlamaya karar verdik.
Hayatta kalma türü tema olarak bitmek bilmeyen bir oynanış vadettiği için kendi kitlesini toplaması da zor olmuyor. Hatta bazı oyunlar PvP ve PvE’yi bir arada harmanlayıp oldukça güzel bir denge tutturuyor. V Rising de bu dengeyi güzel tutturan ve kendi türündeki oyunlardan belli farklarla öne çıkan bir oyun.
V Rising, hayatta kalma ve PvP temasını oldukça güzel harmanlıyor. PvP esnasında öldüğünüz zaman materyal kaybetme gibi bir durum söz konusu olsa da ekipmanlarınızın üzerinizde kalması V Rising’i alternatiflerine kıyasla biraz daha insaflı yapıyor. PvE konusunda ise V Rising oldukça geniş bir boss avlama bölümüne sahip. Oyun içerisinde gelişmenin en temel yolu da bu boss’ları kesmekten geçtiği için PvE kaçınılmaz bir durum. Biz de bu sebeplerden dolayı işiniz biraz daha kolay olsun diye sizler için birkaç taktik ve tüyo hazırladık.
V Rising taktikleri
Gündüz ve gecenin farkı
V Rising ile diğer hayatta kalma oyunları arasındaki en temel fark gündüz ve gecenin etkisi olabilir. V Rising’deki karakterimiz vampir olduğu için alışılmışın aksine gece bizim en büyük dostumuz, gündüz ise en büyük düşmanımız. Gündüz vakti güneş ışınları size sürekli olarak hasar verme imkanına sahipken gece vakti rahat hareket edebilirsiniz. Oyun başlangıcında henüz çatısı kapalı bir kaleye sahip değilseniz Mist Brazier isimli ekipmanı inşa ederek kendinize kısmen işinizi görecek bir gölgelik yapabilirsiniz.
İnsan formunun yararları
Maceranız esnasında Beatrice the Tailor isimli boss’u öldürerek “insan formuna dönüşme” yeteneğini kazanabilirsiniz. Bu yeteneğin göründüğünden çok daha işlevsel olduğunu söyleyebiliriz. İnsan formuna dönüşmek vampir kimliğinizi tamamen gizleyip köy ve kasaba gibi yerlerde rahat dolaşmanıza imkan tanıyor. Bunun yanı sıra denk geldiğiniz bazı insanlarla Silver Coin karşılığında alışveriş de yapabilirsiniz (tabii ki hala insan formunda olduğunuzu varsayıyoruz).
Kale kalbinin enerjisiz kalmadığından emin olun
Kale kalbi, kalenizin içerisinde bulunan bütün üretim makinelerinin çalışmasından sorumlu olmasının yanı sıra sizi düşman vampirlerden koruyan en büyük savunmayı da oluşturuyor. Bu yüzden kale kalbine gözünüz gibi bakmalı ve sürekli yeterli miktarda Blood Essence’a(kale kalbinin çalışmasından sorumlu kaynak birimi) sahip olduğundan emin olmanız gerekiyor. Aksi takdirde kale duvarlarınız kırmızı bir renge bürünerek zarar görmeye açık bir hale geliyor. Bu durum kalenizin başka oyunculara karşı hedef haline gelmesine sebep olabilir. Ayrıca kale kalbi yok olursa tüm kaleniz de onunla birlikte yerle bir olur.
Uygun iş için uygun ekipman kullanın
Oyunun erken safhalarda öğrettiği şeylerden bir tanesi de farklı türde ekipmanlar üretmek. Farklı türde ekipmanlar kullanmak dışarıdan çok belli etmese de aslında zamandan oldukça tasarruf etmenizi sağlıyor. Örneğin baltalar ağaçlara karşı ekstra %25 hasara sahipken gürz de madenlere karşı ekstra hasara sahip. Oyun size savaşırken spesifik olarak “şu silahı kullan” diye bir öğütte bulunmuyor. Bu durumda pek çok kişi erken safhada kılıç ürettiğinden dolayı en iyi silahın kılıç olduğunu düşünebilir fakat her silahın kendine özel bonusunu oyun genelinde kullanmak çok daha verimli bir hareket.
Kan türlerini avantajınız için kullanın
Kan türünüz V Rising’de fark yaratan büyük faktörlerden bir tanesi. Oyunu bir vampir olarak oynadığınız için bir düşmanı öldürmeye yaklaştığınızda onun kanını içebiliyorsunuz. Bunu yaptığınız takdirde düşmanın türüne göre de farklı özellikler kazanıyorsunuz. Örneğin “Worker“ sınıfından bir düşmanın kanını içerseniz daha iyi toplayıcılık yapabilirsiniz veya “Creature” sınıfından bir düşmanın kanını içerseniz hareket hızınız artar ve güneşe karşı bir miktar direnç kazanırsınız. Her kan grubunun kendince sağladığı birçok iyi özellik mevcut. Bu yüzden biraz lükse kaçacak bir olay olsa da yerine göre kan türü kullanmak işleri oldukça kolaylaştıracaktır.
Görevlerinizde ilerlemeyi ve Blood Altar’ı kullanmayı unutmayın
V Rising’i anlamanın ve öğrenmenin en temel yolu görevlerde ilerlemek. Başlangıçtan itibaren sol üstte çıkacak olan görevler size rehber gibi eşlik edecektir. Oradan oyunun istediklerini yaparak hem oyunu öğrenebilir hem de gelişebilirsiniz. Öğrenmenin bir diğer yolu da Blood Altar’da başlıyor. Blood Altar, oyundaki boss’ları bulup öldürmenize olanak tanıyan bir yapı. Buradan boss’ların yerlerini öğrenebilir (tam olarak nerede olduğunu göstermiyor, bunun yerine bir indikatör ile sizi yönlendiriyor), boss’ların ödüllerinin ne olduğunu da görebilirsiniz. Boss öldürmek gelişmenize oldukça fayda sağlayacağı için kesinlikle es geçmemeniz gerekiyor.
Haritayı sık sık kullanın
Harita, V Rising’deki en büyük dostlarınızdan bir tanesi. Oyunda her şey materyaller üzerinden ilerlediği için bu materyallerin her birinin nereden çıktığını aklınızda tutmanız oldukça zor. Böyle durumlarda harita yardımınıza koşuyor. Yeni bir yer keşfettiğinizde (herhangi bir kamp, köy, kasaba vb.) keşfettiğiniz yer haritada gözüküyor ve imleci o bölgeye götürürseniz hangi materyalleri elde edebileceğinizi de görebiliyorsunuz. Bunun yanı sıra dolaştığınız esnada hızlı yolculuk yapabileceğiniz spesifik noktalar da açılacaktır. Bu noktaların lokasyonları da aynı şekilde haritanızda gözükecektir (ışınlanma için üzerinizde materyal olmaması gerekiyor).
Kalenizi kuracağınız yeri iyi seçin
Kaleniz, sizin oyun boyunca vaktinizi harcayacağınız ve kendinizi güvende hissedeceğiniz nihai bölge olacaktır. Bu yüzden kalenin lokasyonu oldukça önem taşıyan bir faktör. Oyun içerisinde bulunan bazı lokasyonlar bir rampa aracılığıyla yerden 1-2 kat kadar yüksek bölgelere çıkmanızı sağlıyor. Bu tarz bölgelerde genellikle kırık dökük yapılar da mevcut oluyor. Bu yapılar oyunun size “buraya kale yapabilirsin” çağrısı olacaktır (kale inşaatının başlangıcı için kale kalbi koymanız gerektiğini unutmayın). Tabii ki bir yere inşaat yapmak için bir kalıntı olması gerekmiyor. Fakat özellikle rampaların olduğu bölgeler kale kalbinin savunması açısından daha güvenli olduğu için oldukça sık tercih ediliyor.